Halbuki eskiden hababam oraya gittim, bunu ettim, saçımı kestirdim de berbere çemkirdim diye kendi maceralarımla doldururdum bu sayfaları sevgili izleyenlerim.
Peki neden böyle oldu, diye soracak olursanız, vallahi akşam eve geldiğimde bilgisayarı açmaya mecalim kalmıyor. Mütemadiyen Galaxy Note telefonumun eşşek kadar ekranını mıncıklayıp instagram'da kedi fotoğrafları, tumblr'da royalist bloglar arasında gezinip 11 dedin mi kendimden geçiyorum:)
Ama eğer, domestik maceralarımı merak ederseniz, yine öyle aklı başında işlerle uğraşmıyorum tabii :)) Misal, geçen gün, şirkette yapılan köpek gömleklerinden alıp kediye giydirdim:)) Kedinin patilerini o gömleğe sokarken düştüğüm halleri de videoya çektik tabii ama onu hayatta yayınlayamam ahahahahah. Kedi ise pembe firfirikli gömleğinden daha ilk dakikada nefret etmişti. O kadar acayip davrandı ki, böyle bir yürüyemedi, kendini yerlere attı, rahat uzanamadı. Diken üstünde gibi taş oldu hayvancağız. Ben de fotoğraf çekip hemen çıkarttım gömleğini, eziyet olmasın diye. Ama şu da bir gerçek ki, Large beden köpek gömleği bizim kıza dar geldi, göbekten kastı ahahahaha:)))
Yazık yahu, bu hayvanın da çilesi, benim elime düştü. Sevgimle boğuyorum yavrucağı:))
Domestik maceralarımın devamında ise, kendime doğumgünü hediyesi olarak aldığım "The Adventures of Young Indiana Jones" serisini izlemeye başladım. Bu dizi 90'larda yanlış hatırlamıyorsam Pazar günleri Show Tv'de yayınlanmıştı. Fakar DVD seti apayrı bir mevzu.
Dizi, Indiana Jones'un 10 yaşında ailesi ile yaptığı seyahatler ile başlıyor. Tabii, minik Indy, gittiği her memlekette devrin meşhurları ile karşılaşıp maceralar yaşıyor. İleriki bölümlerde ise 20 yaşındaki kahramanımız (Sean Patrick Flannery) Avrupa'da Birinci Dünya Savaşı'na katılıyor, sonra da casusluk yapmaya başlıyor. Fakat işin güzelliği şu, kurgu karakterimiz dünyayı gezip birbirinden ilginç tarihi kişiliklerle tanışırken, diziyi "on location" çekmeye karar veren George Lucas sayesinde biz de dünyayı dolaşıyoruz. Görüntüler, mekanlar haliyle şahane, oyuncular sempatik. Bir de, diziyi dvd setine aktarırken, her bölüm için , tekrar ediyorum her bir dizi bölümü için, dört beş tane belgesel hazırlamışlar. İşte bu belgeseller dvd setini eğlencelikten çıkartıp evlere şenlik statüsüne koyuyor dostlar.
Genç Indiana Jones |
Ve işte böylece yuvarlanıp gidiyorduk:)
xo xo
Kedinin gomlekli haline bayildim. Nasil koca kafali tiknaz gorunuyor. Tam minciklamalik.
YanıtlaSilvalla bu aralar köşe yastığına döndü, tombilik yumuş yumuş bir şey oldu:) nasıl mıncırıyorum bilemezsin:))
Silanaaaa, hayvancağızı maskara etmişsin. kedi bu resimleri bloğa koyduğunu görse, "blog alemine madara ettin beni" deyu , kesin çırmalar seni:)))
YanıtlaSilçok iyi kediymiş meğersem, o gömleği giydirdim, o kadar sıkıldı, hiç tırmalamadı sağolsun:)) zavallım yaaa
Silahahahaah
YanıtlaSilne çektin be kedicik!
ben de bizim kıza aldım traşlı oldu çıplak ve çirkin kalı diye - en küçük boy köpek tişörtü, boğuşa boğuşa çıkarmaya çalıştı
kıyamadım yazıkkk
ahahahah , o traşlı patişlerini yerim ben Alice'in:))
Silyok, yok.. kediye kıyafet hakikaten eziyet. ben de fotoğraf çekip hemen çıkarttım, yavrunun dengesi bozuldu, şok geçirdi sanki kuzuummmm
ya allah sabır vermiş o kediye :D hadi giydir bakalım sen onu bizim iki canavara da görelim, kedi sakın anacım.ben tasma taktım, adiler açmayı öğrenip çıkarıp sakladılar be :D
YanıtlaSilay ne güldüm yaa, tasmayı çıkarttıkları yetmiyor, bir de saklamışlar:))
Silseninkiler bizi paralar, giydiremeyiz. benim kediş ne kadar cadı da olsa iyi huylu ablası, kuzu kuzu giydi, acıklı acıklı baktı, biz de çıkarttık hemen napalım:)))
gerçek bir elmyra'sın sen yaa. zavallı nasıl mağdur bakıyor:)
YanıtlaSilbir mağdurcuk da bizim kediş :)) çok etkilendi yavrucak yazık ama
SilEvet Aslı Kraliyet rüzgarına fena kapıldın 5 yazından 3'ü onlara ait, mesela ben onlarla ilgili bir haber okuduğumda hemen "aaa Aslı daha detaylı yazmıştır bir gidip bakayım" diyerek açıyorum sayfanı hemen :))) Hatta bebek haberini bile senden öğrenmiştim :))
YanıtlaSilSen kendi "oraya gittim" "bunu ettim"lerini yaz ama yine de Kraliyet yazılarını da yaz kenardan-köşeden, senden okumak zevkli oluyor :)
Ah zavallı kedicik senin hakkında neler düşünüyor merak ediyorum :)) Sesini çıkarmadığına göre, ya çok olgun seni idare etmeye çalışıyor yada gerçekten gidecek yerinin olmadığını biliyor katlanmaya çalışıyor :))) Ama Allah için pek bi yakıştı o pembeler ona ya :))