Nişantaşı Cafe Zone

Geçen Salı iş çıkışı iki arkadaşımla Nişantaşı'na gittik. Hafta içi işten sonra eve gitmeden yemek yemeyi seviyorum, insanın kafası dağılıyor pek güzel. Cuma akşamı genelde hem yorgun hem sinirli olduğumuzdan sadece eve koşup kafamı vurup yatmak istiyorum.

Nişantaşı'nda bir tur attıktan sonra Topshop'a girip kıyafetlere baktık. Camekanda %50 indirim yazıyordu ama mağazada bir tişört 89 Lira, bir ceket 200 Liraydı. Sahte bir indirimdi, herhalde kalmış tapon malları %50 indirdik diye kakalıyorlardı ne bileyim. Hele şu ceketi çok beğendim, çok da aklım kaldı ancak 200 Liraydı, hani nerede indirim üleyn?

Fakat elim boş da çıkmadım mağazadan, pek tatlı mavi rengiyle insanın içini açan şu çantayı aldım:

Fiyatı da uygundu, 70 Lira. Böylece yeni bir çantanın verdiği ekstra neşeyle yemek yiyeceğimiz Cafe Zone'a geçtik.

Ben buraya daha önce hiç gelmemiştim, ne kayıp. Ferah ve insanın iyi hissettiği bir mekan. Müzik çok hoş çalıyor, ortam gürültülü değil, rahat rahat sohbet edip yemek yiyebiliyorsunuz.


Yemekten önce şaraplarımızla beraber masaya zeytin, patlamış mısır ve sıcacık fıstıklar geldi.

O esnada biz güzel yeşil duvarın önünce şakır şukur fotoğraf çekiyorduk:)))

Yemek seçmek çok zordu, mönü çok zengindi. Hepsini yemek istedim ama sadece pizza seçtim, peynirli ve rokalıydı. Peynirlerin adını unuttum:))

Valla pizza ipincecikti, damağımda eriyip gitti, kesinlikle harikulade idi.

Arkadaşlarım da kum midyeli spagetti yediler ve bayıldılar.

Aslında tatlıyı da Cafe Zone'da yemek isterdim ama kafamıza önceden manolya yiyeceğiz diye koymuştuk dolayısı ile yemek yedikten sonra kalkıp Cook Shop'a yürüdük.

Ayy Cafe Zone'un o tatlı atmosferinden sonra Cook Shop nasıl bangır bangır müzikli ve gürültülü idi anlatamam! Hemen tatlılarımız söyledik ve yumuş manolyalarımızı yedikten sonra çıkıp birazcık yürüdük :)

Yıl biterken geçirdiğim güzel akşamlardan biriydi, Cafe Zone'a da mutlaka yine gideceğim:)


xo xo