Bu sabah saatleri kurup erkenden uyandık, kahvaltımızı yapıp iki dirhem bir çekirdek fuar seferi için hazırlandık. Saat tam 10'da La Capitana'cığım gelip bizi aldı ve ilk kez arabayla, aile boyu keyif yapa yapa sürü sepet kitap fuarına gittik dostlar.
Fuarda gerçekten indirim var mıydı, yok muydu anlamak için önceden kitapların fiyatına bakmıştım ve hatta liste bile hazırlamıştım. (Şimdi bakınca evet indirim olmuş %20-25). Listesiz fuara gidemem zaten.
Fuar gayet kalabalık ve havasızdı, yine de erken gittiğimiz için otobüslerle akın akın gelen öğrenci güruhuna fazla yakalanmadık, resmen İstanbul'daki bütün çocukları toplayıp fuar alanına getirmişlerdi.
Tek üzüldüğüm Lady Charlotte ve Zekish ile buluşamamak oldu, halbuki çok heveslenmiştim, Real Fiesta'nın 4 aslanı yanyana gelip Voltran'ı oluşturacaktık, kısmet olmadı:((
Dönüş yolunda gişelerdeki pek fena trafikden başka sıkıntımız olmadı, mandalina yiyip Amaann Petrol şarkısının Yunancasını dinleyerek (Ammaan Pedroo) mutlu mesut ve de yorgun evimize döndük.
İşteee aldığım kitaplar ve de her kitabın rasgele bir sayfasından sizler için bir kuple alıntı:))
Her Temas İz Bırakır, Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi Emrah Serbes, İletişim Yayınları
Levyeyi elinde tarttı, sağlamdı, şimdi bu mühürlü yere girmek için onca başvuruya ne gerek var, kağıda, kırtasiye masrafına yazık.
Son Hafriyat, Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi Emrah Serbes, İletişim Yayınları
Hamdullah Özdal'ın oturduğu siteye girerken Harun keskin bir direksiyon hamlesi yapmasa kapağı çalınmış logar kuyusuna giriyorlardı.
Şenlikli Bir Cinayet, Gilbert Adair, Yapı Kredi Yayınları
"O daha mezara girmedi ki" dedi Iris, pembe bir pudra ponponuyla burnunun ucunu pudralayarak. "Halen tavanarasında ilk buldukları gibi öylece yatıyor. Bence ölüyü üstünü filan örtmeden yatırmak ayıptır."
Agatha Christie'nin Gizli Defterleri, John Curran, Altın Kitaplar
Metine eklenecek başka önemli ipuçları vardı ve bu arada Christie ölüm saatini saptamak için çeşitli karakterlerin cinayetin işlendiği odadan gelen "çığlık" tanımlamalarına kulak veriyordu ya da biz böyle düşünmeye yönlendiriliyorduk.
Kaos, Düzensizlikteki Düzeni Anlamak İçin Çizgi Bilim, Ziauddin Sardar - Iwona Abrams, NTV Yayınları
Bu kitap listemde yoktu, fuarda gördüm, inanılmaz ilgimi çekti, serideki diğer kitapları da edinmek istemekteyim.
İstanbul Hatırası, Ahmet Ümit, Everest
Ama şu anda eli kanlı hükümdarların değil, cinayetlerine kattıkları tarihsel figürlerle aklımızı allak bullak eden zeki katillerin peşindeydik.
Ejderha Dövmeli Kız, Stieg Larsson, Pegasus Yayınları
Oğlan ilk başta onu birkaç defa yere yuvarlamakla yetinmiş, Lisbeth karşı saldırıya geçtiğinde de tokatlamıştı ama Lisbeth pes edecek gibi değildi.
Ateşle Oynayan Kız, Stieg Larsson, Pegasus Yayınları
Hiç kimse iz bırakmadan toplumun arasında hayalet gibi dolaşamaz.
Bir Gün, David Nicholls, Pegasus Yayınları
Araba kazası televizyonunda sunuculuk yapmak bir süre için güzel olabilirdi, ama arabayı sadece birkaç kez çarpabilirdin.
Açlık Oyunları, Suzanne Collins, Pegasus Yayınları
Sürekli uyandığım ve uyandığımda kendimi daha da büyük bir dehşetin içinde bulduğum bir kabus gördüm. Beni en çok korkutan ve başkaları adına korktuğum her ne varsa öyle canlı detaylarla kendilerini gösteriyorlardı ki, gerçek olduklarına inanmaktan kendimi alamıyordum.
Ateşi Yakalamak, Suzanne Collins, Pegasus Yayınları
Olayların gidişatını idrak etmekte güçlük çekerek sendeledim. Belki de bugüne kadar tanıdığım herkesi suçlu çıkarana kadar işkence edebilmek için, beni canlı canlı götürme emri almışlardı.
Alaycı Kuş, Suzanne Collins, Pegasus Yayınları
Küçük kız kardeşime bakarken, ailemizin bütün iyi özelliklerini -annemin şifa dağıtan ellerini, babamın akılcılığını ve benim mücadele duygumu- üzerinde toplamış olduğunu düşündüm.
Deniz Katedrali, Ildefonso Falcones, Pegasus Yayınları
Aledis iki yaşlı kadının yanında düşünceli düşünceli yürümeye deam etti. Şövalyelerden kaçmak mı? Neden kaçacaktı ki?Kocasının atölyesine gelen bütün şövalyeler ona çok iyi saygılı bir şekilde davranmışlardı.
Oniki, Jasper Kent, Can Yayınları
Şehirde hala gün ışığı saatleri içinde uyumak için karanlık ve gizli bir yere ihtiyaç duyan olan yedi kişi olduğunu hatırlayarak duraksadım. Ya kötü bir rastlantıyla, Opriçniklerin biri ya da daha fazlası, tabutlarını gizlemek için tam da bu yeri seçtiyse? Uyandığımda kendimi, yok etmeyi umduğum o yaratıklarla yan yana mı bulacaktım?
İşte böyle dostlar. Şimdi kitapların içine ismimi ve bugünün tarihi yazıp, fuardan aldığımı not edeceğim. Sonra da, okumaya hangisinden başlamalı acaba?
bence önce şundan başla.
YanıtlaSilKaos, Düzensizlikteki Düzeni Anlamak İçin Çizgi Bilim
Ayrıca bu ne güzellik!!!
jealous!!!
YanıtlaSilMiacım, çok teşekkür ederim:))
YanıtlaSilbaşım dönüyor, işe mişe gitmeden eve kapanıp deli gibi kitap okumak istiyorum:))
Euphoric : :))) darısı tüm kitapseverlerin başına.
Ben aldıklarımı sınıflandırdım, yazarlarına göre ayırdım, yazılım tarihlerine göre dizip ağzım sulana sulana seyrediyorum.
YanıtlaSil24 tane roman, 6 adet devasa yemek kitabı, bir sürü anı ve gezi kitabı var. Minik miçom da 14 tane kitap almış.
Ama ilk önceliğim senden aldıklarım. İlk kitaba başladım bile...
Bil bakalım fonda ne var, amannnnnn pedro amannnnnnnn pedro :))))))))))
ohhh harikasın Kaptanım. Kitap ayraçları da pek güzel bu sene değil mi, her kitabın kendi konsept ayracı var, onları da ayırmak lazım:)
YanıtlaSilAgatha olmadan çıkmamışsın yine fuardan :)
YanıtlaSilAyrıca, pek hoş bir fotoğraf doğrusu belirtmeden geçemiyciğim :)
Ruhdağım, çok teşekkür ederim bebeğim.
YanıtlaSilGizli Defterler çok enteresan bir kitap, Agatha teyzenin not defterlerini deşifre ederek romanlarını nasıl yazdığını incelemişler. Çok merakla okumayı bekliyorum:)
KİTAP VE FUAR..BAYILASI İKİ ÖZCÜK VE BEN İST.DA İKAMET ETMİYORUM:((NE ACI..
YanıtlaSilBEHZAT Ç. 'LERDEN BAŞLAYIN, HZIR İZLİYORKEN DE..
EVE KAPANIP KİTAP OKUMAK ÇAY ÜSTÜNE KAHVE PATLATMAK,KEKİ KURABİYEYİ BANDIRA BANDIRA ,POLAR ALTINDA OKUMAK..KİTAPLAR BİTENE KADAR ÇAKMA RAPOR ALIN..BİTİNCE İŞE YİNE DÖNERSİNİZ MİİRİM...:))
HA , BU ARADA..
YanıtlaSilGÖZLÜKLÜĞ DE GÜZELDİNİZ ELBET AMA..GÖZLÜKSÜZ DE MAŞAALLAH..GÜLE GÜLE KULLANIN CIZIKLARINIZI:))
Nilmoon : İnan ki İstanbul'da oturanlar için de gitmesi çok zor bir fuar, resmen şehir dışında düzenleniyor. O yüzden üzülme sen, idefix'de yakında sanal kitap fuarı başlayınca dilediğince kitap alabilirsin. Çizikler için darısı tüm çizdirmek isteyenlerin başına diyorum:) çok teşekkür ederim :)
YanıtlaSilgüzel bi pazar postu bekliyorum sevgili judyy..
YanıtlaSilbu arada grünen o ki, kilo vermişsin ve/veya veriyorsun..tebrikler..darısı başımağğğ..
ohh sefan olsun, güle güle oku hepsini. Polisiyelerden çok uzak kaldığımı fark ettim uzun zamandır, okusam mı ne? Kıskandım adaş :)
YanıtlaSilNilmoon : evde geçirdiğim sakin pazar günümü ve balıkları anlattımsenin için:)
YanıtlaSilAslı : Adaşcığım, Şenlikli Bir Cinayet'i tavsiye ediyorum, bayıldım, çok eğlendim, harika bir cinayet romanı gerçekten, hafiften Agatha teyze ile dalgasını geçiyor ama hayranlığı da belli. Ne bileyim pek lezzetli bir kitap. Çok sevdim:)
ah ah iste erken kalkan yol almisti. Biz ilk once sanat fuarini gezdik, kitap fuari ne kadar kalabalik ise san"at fuari o kadar bostu. boslugun da ayri bir guzellik oldugunu dun bir kez daha hatirladik :)))
YanıtlaSilSadece 4 tane kitap aldim.
Ingilterede okumak isteyipte okumadigim agir bir felsefe kitabinin Turkcesini bulunca ilk onu aldim: Erdem Pesinde - Ahlak Teorisi uzerine Bir Calisma
ve hemen onu okumaya basladim.Felsefe sevenler icin heyecan verici bir calisma oldugunu belirtmeliyim.
Kaybolus - Georges Perec in Fransicanin en cok kullanilan sesli harfi olan e "yi kullanmadan yazdigi ve yine e harfi kullanilmadan Turkcelestirilen bir kitap.
Okuzun A"si - Elektronik cagda yazili kulturun cokusu ve Siddetin Yukselisi uzerine bir calisma.
Ve Islam"in Bilincaltinda Kadin.
Edebiyata olan ilgim yine yerini Universite caglarindaki gibi yerini sosyolojik ,felsefik ve cozumlenemez olana birakti.....
Canım Lady Charlotte, ben sanırım sadece kurgu okuyabiliyorum. Aldığım yegane bilimsel kitap bile çizgibilim diyorlar, resimlerle bezeli, çünkü senin dediğin gibi, judy abbott kitabın resimlisi sever:)) Bu Kaos kitabını senin de seveceğini sanıyorum, bizim Tübitak kitaplarına benziyor. Kaos teorisini anlatıyor. Beni çok çekti. Herhalde hayatımı bu Vegas kaosuna nasıl soktum onu anlayamadığımdan:)
YanıtlaSilaçlık oyunlarını çok merak ediyorum o seriyi bi ara alacağım ben de... kitap fuarından değil ama ben de kendime bugün philippa gregory'nin beyaz kraliçe'sini chuck palanhniuk'n görünmez canavarları'Nı ve bi de ateşle oynayan kızı aldım. bayram tatili gelse de hepsini okusammm.
YanıtlaSilfotoğraf süper!
açlık oyunları'nı bir senedir almayı planlıyordum, geçen seneki fuardan alamamışım, bu sene bari serisi de tamamlandı, üçünü birden almış oldum. bayram tatiline çok az kaldııııııı:)))))
YanıtlaSilgidemedik ühüüüü gidemedik, Korhan nezle oldu tüm haftasonu yatak döşek yattı :(
YanıtlaSilay yazık olmuş bebeğim, geçmiş olsun. aman dikkat et sana bulaşmasın. artık internetten alırsınız napalım kısmet.
YanıtlaSilafiyetle oku yeni kitaplarını judy'cim! seçimlerine de bayıldım; her temas iz bırakır'ı ben de aldım ama henüz okumadım. bir gün ve açlık oyunları serisi nefis seçimler olmuş, bir solukta okunacak, acayip akıcı dilleri ve konuları olan kitaplar dördü de. ejderha dövmeli kız serisiniyse okumadım ama çok tavsiye ediyorlar. değer mi acaba karar veremiyorum, okuduktan sonra yorumlarını paylaşırsın bizlerle değil mi?
YanıtlaSilSağol çavlancım, Bir Gün'ü çok merak ediyorum, Behzatları okuduktan sonra onu okuyacağım, yazıları en büyükten en miniğe doğru sıraladım sanırım kitapları farkında olmadan:)) Ejderha Dövmeli kız serisini okur okumaz yazarım tabii ne demek.
YanıtlaSilSelam Judy,
YanıtlaSilsanırım oldukça geriden geliyorum ne acı. Neyse Allah beterinden saklasın diyelim:)
Bu seneki kitap fuarının benim için anlamı 1001 roman yayıncılık tarafından düzenlenen çizgili roman günleri idi. Bu kapsamda çocukluğumun kahramanı Darkwood'un efendisi Za-Gor-Te-Nay (Kısaca Zagor)un çizeri Gallieno Ferri'nin İstanbul'a gelmesiydi. Dile kolay, 12 yaşından beri tek bir sayısını bile kaçırmadan aldığım, italyan çizgi romanının (fumetti) kilometre taşı, onun yüzünden çocukken balta yapıp belime astığım "Ahyaak" çığlıklarımla (zagorun çığlığı:))mahalleyi inlettiğim, en favori kahramanlarımdan Zagor'un 1960tan beri doyumsuz çizimleri ile resimleyen 81 yaşındaki babasını görmek bana göre tarif edilemez bir mutluluktu.
Aslında öncesinde Kadıköyde bir imza gecesi düzenlenmişti 10 sene öncesine kadar son derece nezih bir sokakken bugün barlar sokağına dönüşen Kadife sokaktaki Karga barda. Gecede bi sürü 35 yaş üstü, ama zeka olarak 15 civarındaki ihtiyar delikanlı izdiham yarattı. Ben de üzerimdeki kırmızı zagor tshirtümle süksemi yaptım. Zaten adam daha gelirken beni görünce alkışlayarak yanıma gelip elimi sıktı. Çok tatlı ve mütevazi bir adammış. Çocukken hep resimli roman karelerinde Ferri imzasını görürdük ama karşımda olması başka bir şeydi tabii. Sonraki detayları atlayayarak sadede gelirsek elimdeki bir sürü kitabı ona imzalatıp eve döndüm.
Ama eve geldiğimde bi de ne göreyim: Kitap kapakları selofan ve imza attığı kalem keçeli olunca imzalar uçmuş geriye sadece bulanık mavi lekeler kalmıştı ühü ühüü.. ama tabi bunlar yıldıramazdı. Son hafta 2.kez Tüyap'a giderek -yolda arkadaşımla cd kalemini almayı unuttuğumuzu farkederek inip kalem aldıktan sonra- her türlü kitabımı tshirtümü vs imzalatmak üzere kuyruğa girdim. İmzacılar arasında bi de kır saçlı başka biri daha vardı. Kim bu kim bu derken bi de gördüm ki bu arkadaş 1970lerde siyah beyaz çekilmiş ve tüm kopyaları bu yıla kadar kayıp olan "Zagor Kara Bela" ve "Zagor Kara Korsanının Hazineleri" filminin başrol oyuncusu Levent Çakır'dan başkası değildi. Aslında dvd almaya niyetim yoktu nasılsa asıl korsan benim diye ama adamı görüp de imzalatma şansı olunca dayanamadım tabi. Filmi izleyince anladım ki kendisi akrobatmış, gerçekten bir çizgi roman karakteri gibi perendeler atıyor hoplayıp zıplıyormuş. Böylece dvd, rozet, anahtarlık, balta derken maaşın kalanını bayıltıp çıktım. Bol bol da resim çektik kendi blogum olsa koyardım. Birkez daha çocuk gibi hissedebilmek güzeldi
Mehmet, çok güzel anlatmışsın, ben seviyorum böyle şeyleri, ben de geçen sene lightsaber almıştım ya, şirkette bir adam çok özenmişti, parasına almasına değil, o şekilde hissetmeye, hala o heyecanı duyabilmeye özenmişti adam.
YanıtlaSilZagor'ın ufak tefek şişko meksikalı uşağı mı yardımcısı mı bişeyi vardı, adı da upuzun du çiko lopez fernandez gonzales gibilerden uzar giderdi. işte benim unutmadığım Zagor karesinde bunlar kızılderililerle yemek yerken adamın teki Zagor'a dönüp "ugh Zagor arkadaşın kahvaltıda bir bizon yedi" demişti. biz de bunu yıllardır hala kullanılır abimle:)) ara sıra onun odasında bulurdum Zagor, diğer çizgi romanlara nazaran bunu daha çok sevmişimdir hep, azıcık Indy tadında belki o yüzdendir:)
hey dostum tekrar merhaba (23 muhabbet yazısını görünce sevünürük oldum :) ! evet zagorun sanço panzadan uyarlanmış ispanyol asilzadesi kankası çiko'nun upuzun isimini iyi hatırladın (felipe y cayetano lopez y martinez y gonzales y ramirez y hernandez vs). zagor aslında sadece bir western fumettisi değil, korku, fantastik hatta bilim kurgu maceraları da yaşadığı için çok çekici gelirdi. filmde çikoyu oynayan kişi tıpatıp benzemiş bu kadar olamaz, ama kayseri aksanıyla konuşuyor nedense:D Evet bizim kuşaktakilerin vazgeçilmezlerindedi bunlar ama ben Mister No'yu da yaşım ilerledikçe daha çok severdim. Çünkü herif diğer çr karakterlerinin aksine dayak yer, karı kız peşinden koşar, zil zurna içer, sigarasını tüttürürdü. maceraları ağırlıklı olarak 1950lerin egzotik Amazonlarında geçen hem siyah hem beyaz saçlı 2.dünya savaşı gazisi bu pilotu zaman içerisinde kendime çok daha yakın bulmaya başlamıştım.
YanıtlaSilneyse yahu daha sık karşılaşmak dileğiyle:)işe dönmem gerekiyor :(
kolay gelsin, daha sık uğra buralara:) Kadıköy'e geçersem haber veririm karşılaşırız:)
YanıtlaSilelbette haberimiz olsun dostum, msnden mesaj atarsın
YanıtlaSilJudy, tavsiye yazin uzerine Senlikli Bir Cinayet'i alip okudum ve ben de cok begendim :) Beni gulumseyerek okurken goren bir arkadasim da ben bitirince aldi, o da cok guldu. Bir tesekkur notu birakmak istedim :)
YanıtlaSilhiii çok sevindim Tuppence:))
YanıtlaSil