Maalesef tatil bitti, Pazartesi işe döneceğiz. Bu düşünce bugün tutan başağrımın sebebi olsa gerek ya da bir iki gündür arka arkaya 3 Star Wars, 4 Harry Potter filmi izleyip Açlık Oyunları'nı bir günde bitirivermek de olabilir. Genel kanının aksine ben sevmedim açıkçası Açlık Oyunları'nı, 16 yaşında olsa idim severdim ama bana çok çocuksu geldi, çocuklar birbirlerini kesip biçerken de heyecana kapılmadım. Neyse Kitap Kulübüne yazacağım Açlık Oyunları hakkında fikirlerimi.
Bayram güzel geçti, ailenin tamamı olmasa da bir kısmı toplandık. Nuri Amca geldi, keyfi de yerinde idi. Bayram menüsü kuru fasülye ve yanında La Capitana'nın "turşu dolması"nı yedikten sonra, bacakları İtalyan bir usta tarafından oyulmuş 100 yıllık aile masasının etrafına dizildik... Haydi dedik Nuri Amcaya, anlat, n'olursun, anlat.
Amcam çok keyifliydi , bir başladı anlatmaya, 1950'lerin Balat'ı, karneyle taze kahve alınıp Vasili'ye kavurtulan günler, askerlik hatıralarıi, Türkan Yenge ile muhteşem aşklarının öyküsü, hiç çekinmeden herkese yaptığı telefon şakaları, aileye yeni katılan gelinlere yaptığı şakalar... (MAŞŞALLAH diyelim burada:)) Anlattı, anlattı, sanki ağzından bal damlıyordu, aile tarihinin hiç duymadığımız günlerine giden bizler ağzımız bir karış açık bayıla bayıla dinliyordu amcamı.
Tabii bu kadar konuşunca ağzı diline yapıştı, hemen çaylar demlendi, La Capitana'nın damakta eriyen mercimek köftesi, nar gibi kızarmış keçipeynirli-ıspanaklı börekleri yendi, böylece enerjimizi topladık. Akşam olup herkesin evlere dağılma zamanı gelene kadar amcamın başka bir yüzyıldan kalma, ya da geçen ay başından geçen inanılmaz, komik, duygusal maceralarını dinledik. Amcam çok şakacıdır, Fred ve George Weasley gibidir işte, o kadar da güzel anlattı ki, masanın etrafı saatlerce kahkahalarımızla gümbürdedi. Tam bayram ettik, hem midelerimiz hem de ailemiz bayram etti resmen.
Hem de aylardır güzel yiyecek yüzü görmeyen aç karnımız doydu, oh be:))
Tam bayram gibi bayram geçirdik çok şükür. Şimdi tatilin kalan son 2 gününü en iyi şekilde değerlendirmeye bakalım.
xo xo
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Eksik kalan 69. ve70. bölümleri valla yazacağım, seriyi tamamlayacağım diyerek Ezel'in 71. ve de en sonuncu bölümüne geçelim. DİKKAT...
-
***Dikkat! Bu yazı Ezel dizisi hakkında spoiler içermektedir*** Birinci Kısım burada: Ezel, Bir retrospektif - 1.Kısım Ezel, romanı andır...
bayram gibi bayram yaşadık, çoğunluğumuz şehir dışında olsa da... eski kalabalık hallerimizi de özlemiyor değilim hani :)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilOf of offf! Neden bana bayram sonrası bunları yapıyorsuuuun ?! Yine karnım acıktı bak of! :)
YanıtlaSilKaptancığım, daha kalabalık günlerde de buluşuruz inşallah:)))
YanıtlaSilTunacan, son dakika golü oldu:)))
çok hoş bir yazı olmuş :) keyifle okudum :)sevgiler.
YanıtlaSilUnicorn : teşekkür ederim:)
YanıtlaSilAyyyyyyyyyyyyyyy, orda gördüğüm patlıcan turşuduydu di mi? :( :( :(
YanıtlaSileveeetttttt :)))))
YanıtlaSilHakikaten bayram böylesi neşe ve samimiyetle bir aradayken arzulanan anlamını kazanıyor, birde nefis turşu ve böreklerle herhalde...
YanıtlaSilCapitanaya da amcaya da teşekkürler...
Hele de ses çıkaran minder hikayesi...:))))
bayram o kadar güzeldi ki çok bunalımdayım şu gün tahmin edersin ki. hayata küstüm:(((
YanıtlaSil