30 Eylül 2005 Cuma

Eski bir Umut Eski bir Tat

Evet bu akşam yine Umut Ocakbaşı'nda ayı gibi kebap yedik sevgili seyirciler, Umut O.B. zaten sıkı bir halkla ilişkiler ve imaj değiştirme çalışması gerçekleştirmiş ve o kedili eski kitapçıların (Simurg Sahafçısı ve diğerleri, mis gibi eski kitap kokan eski kitapların üzerlerinde uyuyan sarman, tekir kediler, harikulade güzel) efet işte o tükkanların önüne masa organizasyonu kurmuş ama biz içerde oturduk, malum kış geldi, hava serinledi. Lavaşlara bastığımız, düre düre yediğimiz acılı ezme, sumaklı soğan, kavurma soğan ve cacıkla açtığımız nefsimizi beyti sarmayla doyurduk, on parmak gömüldük kebaba , oleey oleey oleeeyyy!

27 Eylül 2005 Salı

belalı baldız

benden başka bu diziyi seyreden yok, daha doğrusu tahammül edebilen yok. Ben hem seyrediyorum hem de gülüyorum, Nurgül Yeşilçay da Türkiye'nin yeni yıldızı, bıktık Hülya'dan, hep aynı Hülya işte , bayatladı. Baldız'a da gülüyorum amma pek saçma olduğunun farkındayım, ondan mı gülüyorum acaba çözemedim...

26 Eylül 2005 Pazartesi

Farkında mısınız?

'' Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı.Daha büyük evlerde, ama daha küçük ailelerle yaşıyoruz.Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı.Diplomamız bol ama sağduyumuz az.Uzmanlar arttı ama sorunlar çoğaldı.İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı.Çok para harcıyoruz Ama az gülüyoruz.Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz.Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz.Çok konuşuyor ama az gönül veriyor ve bol yalan söylüyoruz.Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik.Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza uğramak içinkarşı sokağa gidemiyoruz.Uzaya ulaştık ama kendi iç derinliklerimizden habersiziz.Havayı temizledik ama ruhları kirlettik.Atomu parçaladık, önyargılarımızı yıkamadık.Çok yazıyor ama az gelişiyoruz.Daha çok plan yapıyor ama daha az sonuç alıyoruz.Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla.Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı.Tanıdıklar çoğaldı ama dostlar eksildi.Çabalar arttı ama mutsuzluklar azaldı.Daha mutlu olmak için somurtarak çalışıyoruz.Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik.Ve nihayet: Hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık. ''
from A.G.

19 Eylül 2005 Pazartesi

Hayat Hep Aynı

bu işlerle ilgili sürekli gerilim altında yaşamaktan çok sıkıldım ,
hep acele ve hep birşeyleri yetiştirmeye çalışmak beni çok geriyor.
Mutsuz oluyorum kardeşim
terazi burcuyum ben ,
güzellik insanıyım yani ,
bana ne boktan püsürden,
Alice harikalar diyarındaki 5 çayı tadında yaşamak istiyorum hep,
amma
onun için çok para lazım herhalde o da bizde yok maalesef.
Hayat hep aynı ,
ne ilerliyor , ne geriliyorum ,
Ne yaptığımı anlamıyorum ,
sanki aynı koridorda koşturuyorum ama koridorda benimle birlikte koşuyor
hatta bazen
ve genelde
benden de daha hızlı .
Yani yarışta mıyız kardeşim ,
nedir derdimiz?
işte herkes biryere kadar ,
herşey buraya kadar.

16 Eylül 2005 Cuma

Alemlerin en kral falcısı


ne Cinli Remziye (Haşa huzurdan elemterefiş kem gözlere şiş tütütütüttü) ne de ipne İsmail.

Benim Çello teyzem. Kendisi Akçay'da ikamet eder, az söyler öz söyler. Kısa bir zaman aralığı için (Short Term) öngörüde bulunur. Dediği de çıkar. Bana geçen 2 fal baktı, ikisi de çıktı. Hala inanamıyorum. Tak tak, 2 cümle, ikisi de tuttu... Destuuuuurrrrrr.

12 Eylül 2005 Pazartesi

flysui

yakala bakalım!
flysui

salllla başşını al maaşşını

Şişli'de bir apartıman
Yoksa eğer halin yaman
nikel kübik mobilyalar
duvarda yağlı boyyalarr

iki tane otomobil
biri açık biri değil
aşçı uşak hizmetçiler
dolu mutfak dolu kiler

hanım gider sen gidersin
gündüzleri çaydan çaya
gece olur davetlisin
ya dineye ya baloya

heyyyy

lükküs hayatt lüüüküs hayaaaat
bak keyfinee yan geeel de yat
ne ömür şey
OHHHH ne rahhat
yoktur eşin lüküüs hayaat

yaz gelince adadasın
mayo giymiş kumlardasın
etrafında güzel kızlar
canın çeker, burnun sızlar

hanım motorla dolaşır
hanım serbest, kim karışır
takarsın şeyleri bazı
dünya böyle sen ol razı

sen de kendi hesabına
topla akşam etrafına
sarıları, esmerleri
kır şampanya kadehleri

heyyyy

lükküs hayatt lüüüküs hayaaaat
bak keyfinee yan geeel de yat
ne ömür şey
OHHHH ne rahhat
yoktur eşin lüküüs hayaat

1 Eylül 2005 Perşembe

kermit gidiyor

Anadolu'da küçük bir sahil şehrinde teyzelerinin yanında 1 haftalık yaz tatiline...

ay bu ne be Feride Çalıkuşu tadında! Fondan olaylarına girebilecek miyiz? Minik pempe pikini ve 2 kişilik havlu hazır! Teyzemle bayılana kadar fal bakarız artık.

Of çok kalbim kırıldı, hala da üzgünüm, kimseyi sevmek istemiyorum işte böyle boş yere neden içim burkulsun biri düşüncesizce laflar etti diye. Oooof OFF.

Gidince iyileşirim inşallah denizle güneşle...