25 Ekim 2005 Salı

bugünün türkçesi

oturak almak : bir insanın sevgilisinin evine yerleşerek , onun etinden sütünden faydalanmasına denir.
böylece oturak alan insan hiçbir masrafa girmeden parazit parazit parazit takılır.
piyasada böyle geçinen birsürü hatun olduğu gibi birsürü herifte mevcut.
memleket parazit ordusu olmuş , haberiniz yok.
hepsini esefle kınar , yanımıza 90 metreden daha fazla yaklaşmamalarını rica ederiz.

24 Ekim 2005 Pazartesi

Güle güle Tombi


















Minik kıvırcığımız, bize hep neşe veren can dostumuz Tombi'yi kaybettik. Geçen Haziran'da 15.yaş gününü kutladığımızda Tombi zayıf ve yorgun olmasına rağmen  bütün gece eğlenmişti bizimle. Kendi adıma ben onu hep sevgiyle ve o kıvırcık gülen yüzüyle hatırlayacağım.

Seni seviyoruz Tombiş ve hep seveceğiz. Herşey için teşekkürler.

Eski İstanbul Türkçesi

Koltuk - küçük meyhane
Keriz - eğlenti, oynak hava
duducuk - ihtiyar Ermeni kadın
Karmanyola - şehir içinde korkutarak adam soyma
mensup - kapatma, metres
Ev aşiaresi - sürtük, sokak kadını

veeee favorim :

ipipillah kalmak - parasız kalmak
hatta cümle içinde kullanalım : çarşıya gittim, ipipillah sivri külah

18 Ekim 2005 Salı

DI ŞAMŞUNS

Simpsonslar'a Ortadoğu makyajı

Çizgi dizi Simpsonlar Arap dünyasında 'Şamşunlar' ismiyle vizyona girecek. Amerika'da en uzun süreyle yayında kalma rekoru kıran "The Simpsons" adlı ünlü çizgi dizi, yeni bir hedef kitlesi belirledi: Ortadoğu ülkeleri... Ülkemizde de gösterilen ünlü çizgi dizi Ramazan ayı boyunca Mısır ve Dubai başta olmak üzere birçok bölge ülkesinde yayınlanacak. 'Şamşunlar' Geliyor Arap dünyasının kültürüne uyarlanan dizinin baş kahramanı Homer Simpson'un adı "Ömer Şamşun" olarak değiştirildi. Baba Ömer Şamşun, bira yerine kola içiyor, sosisli sandviç yerine de sucuk yiyor. Evin haşarı oğlu Bart'ın yeni adı ise Bedir!..

13 Ekim 2005 Perşembe

9 Ekim 2005 Pazar

Kitapkurdu

bugün tamamen toplu taşıma araçlarını (bkz.otobüs) kullanarak Bebek'ten Beylikdüzü'ndeki kitap fuarına gittim ve hatta geri geldim, hem de her otobüste ottura ottura. Sonuç:

Büyük İspanyolca-Türkçe Sözlük - 25 ytl
Om Yayınları'nda Gökhan Akçura'nın Ivır Zıvır Tarihleri 3 ytl'den satılıyor, 4 tane aldım.
bu kitaplar normalde 12-16 ytl'ye satılırdı!
Can'da Marquez'in otobiyografisi kalmamıştı, alamadım
1960lar-1980ler-1990lar kitapları. - tanesi 13 ytl
2 tane Selim İleri istanbul kitabı -20 ytl
Otostopçu'nun Galaksi Rehberi , 5'i biryerde toplu cilt - 30 ytl

seneye de Taschen'i boşaltacağım, inanılır gibi değil ama o kadar para bayıldığımız tüm o sanat kitapları fuarda indirimli, ah ah!

bir de Rustic'le Barcelona'dan aldığımız o Century kitabı, 25 ytl'ye satılıyordu, en çok ta buna şaşırdım zati!



7 Ekim 2005 Cuma

Yunus Kabaş'ın hatırasına...


Yunus 4 kişiye can verdi

Büşra BOZOK / MAGAZİN SERVİSİ
SKY Türk’te program yapan Sedef Kabaş’ın trafik kazasında hayatını kaybeden 27 yaşındaki kardeşi Yunus Kabaş’ın cenazesi, dün Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Florance Nightingale Hastenesi’nde hayatını kaybeden Kabaş’ın bir böbreği 44 yaşındaki Gürol Armay’a diğer böbreği ise 34 yaşındaki Sadık Durmuş’a nakledildi. Kabaş’ın karaciğeri ise 58 yaşındaki Zeynep Aksoy’a hayat verecek. Kabaş’ın kalbi ise nakil için uçakla Ankara’daki ibni Sina Hastanesi’ne gönderildi.

Cenazede konuşan baba Mehmet ile abla Sedef Kabaş, Yunus’un bedeninin aralarından ayrılmasına karşın ruhunun kalplerinde yaşadığını söylediler. Oğlunu son yolculuğuna uğurlayan baba Mehmet Kabaş, organ bağışı konusunda ‘Bağışla, insanların mutlu olmasını istedik. Bizim içimiz yandı ama başkalarının yüzü gülsün’ dedi. Annesi Mualla Kabaş’a sarılarak teselli eden abla Sedef Kabaş ise ‘Yunus’u kaldırdığımız hastanede bu yıl 15 kişi organ bağışında bulunmuş, Yunus 16’ncı oldu. Daha 200 kişi sırada bekliyor. Biz insanlara mesaj vermek istedik. Bizi hep güldüren Yunus’un başkalarını da güldürmesini istedik’ diye konuştu.Yunus Kabaş, arkadaşı ile birlikte Ortaköy’de geçirdiği kaza sonrası hastaneye kaldırılmış ancak, yapılan tüm müdahalelere rağmen önceki gece beyin ölümü gerçekleşmişti.

http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~5@nvid~641228,00.asp

5 Ekim 2005 Çarşamba

Yeni öğretmen

Yeni İspanyolca öğretmenim Francis. Juanma C3'e girmesine rağmen bizim sınıfa gelmedi, sebebini bilmesek te kendisini artık Alçak Juanma diye çağırıyoruz püaahahahahahaha. Neyse alçak malçak ama alemlerde çok meşhurdur Juan Manuel Real Espinoza.

Bu yeni hoca da Kermit'e benziyor, yüzüne de söyledim, "Susam Sokağı'nda röportaj yapan muhabir Kermit" diye pek sevindi. Go figure it yani!!! Kermit'in İspanyolcası da Gustavo, bunu da öğrenmiş olduk.

2 Ekim 2005 Pazar

İSTANBUL PARK - DTM ALMAN BİNEK OTOMOBİLLERİ YARIŞI










 Bu kapkara yağmurlu berbat pazar günü herhalde daha güzel geçemezdi sevgili yarışseverler. Adrenalin bağımlısı Kermit; Porche, Mercedes dolu bir gün yaşadı. Kapalı tribün 60 YTL idi, bugün İstanbulpark pistinde rekabet, hız, tam start-finish düzlüğündeydim yani, zaten başka yerde oturmak mümkün değil, her yer yağmur, balçık olmuş. Pist yine çok güzel, tuvaletler tertemizdi. Formula 1 ile karşılaştıramayız tabii ama seyirci fena değildi. DTM'de bizim eski dostlar Mika Hakkinen, Heinz-Harald Frentzen ve de emektar Jean Alesi yarışmaktaydı. Frentzen her zamanki gibi yarış dışı kalırken Hakkinen ikinci oldu, podyuma çıktı, şampanya patlattı. Yarış 32 tur sürdü, ve deli gürültülüydü, tıkaç mıkaç dağıtan olmadığından kulaklarım çınlıyor hala, gür gür kapalıyı inlettiler inim inim Allah seni inandırsın.