Kate Alert : Gecelerin Kadını Kate

Kraliyet haberleri yönünden oldukça hareketli günleri geride bıraktık sevgili seyirciler. Ben de bekledim, bütün haberleri biriktirdim ki tek seferde dolu dolu bir Kate alert yapayım:))


Geçen gece Prens William ile Düşes Kate, Kraliyet Varyetesine katıldılar. Bu gösteriye 1912 senesinden beri kral ya da kraliçenin katılması adettenmiş. Elizabeth artık yaşlandığından olsa gerek, bu seneki gösteriye William ile Kate'i yollamış.

Siyah dantel elbise ile geceye katılan Kate hakikaten prenses gibiydi,çok beğendim. Saçını da toplamış, mükemmel görünüyor idi.

Prens ve Düşes

Cambridge Dükü ile Düşesi

Kate

Minicik karnı çıkmış

Çok beğendimmm

Bu haliyle çok asil ve zarifti Kate, çok beğendim dostlar!

Geçen hafta ise William ile Kate, Galler bölgesine bir ziyarette bulundular. Kraliçe ölüp Prens Charles Kral olunca, William'ı geleneksel olarak Galler Prensi ilan edecek. O zaman Kate de Galler Prensesi Catherine olacak. Bölgenin böyle bir önemi var.

Galler'e giderken Kate bebe mavisi bir palto giymişti. Şahsen benim Zara'dan aldığım kırmızı paltomu daha çok sevdim:))

Bu da benim kırmızı şapkalı kız paltom :)))

Neyse, Kate geçen hafta bir de SportsAid vakfini ziyarete gitti, o zaman da sade mürdüm rengi bir elbise ile düz botlar giymişti ki, ikisi de gündelik, rahatlıkla giyilebilecek, sevdiğim parçalardı.

Bu arada William ile Kate'in Aralık ayında New York'a gidecekleri açıklandı. Heyecanla bekliyoruz bakalım, Kate ne giyecek bu 3 günlük gezide?


Nasıl buldunuz Kate'i?

Xo Xo

33.Istanbul Kitap Fuarı Serüvenimiz

Cumartesi sabahı erkenden uyanıp kahvaltımızı yedik; La Capitana ve Erkan ile buluşup yollara döküldük dostlar. Sabah 10'u biraz geçe, fuar yeni açılmışken biz fuardaydık. Sanki kudurmuş gibi, kitaaağğğğğppp, kitaaahhhppp verin bizeğğğğ der gibi kapılara dayanmıştık:)


Bu sene de yayın evleri ekseri %20 indirim yapmakla yetinmişlerdi. İdefix, Kitap Yurdu, Oku Oku gibi sitelerden sürekli %25-35 indirimli kitap alabildiğimiz için %20 yetersiz geldi haliyle. Bununla beraber %30 indirim veya çeşitli kampanyalarla fuarın hakkını veren yayıncılar (Oğlak, April, Kırmızı Kedi, İthaki), tanesi 10 liraya kitap şöleni düzenleyen kitabevleri (Martı, Nemesis, Ephesus) eksik değildi, sağ olsunlar.


En sevdiğim, İthaki:)

İletişim, Metis, Can, YKY, Doğan, Pegasus, Epsilon, Artemis gibi ana akım kitapçılar hep %20 indirim yapmışlardı.

Sabah erkenden ve ilk gün gittiğimiz için epey rahat gezdik fuarı.

 Nemesis'ten 10 TL kitaplar

%30 indirim yapan April ve Kırmızı Kedi:)

Bakalım neler almışız:


ALTIN KİTAPLAR

Üç, Sarah Lotz

Kapkara bir kitap, çok ilgimizi çekti. Bunu babam aldı, ilk o okuyacak, sonra ben el koyacağım:)

Radikal Kitap'ta bu hafta çıkan tanıtım burada.

APRİL YAYINLARI

Burada Ayrılıyoruz, Jonathan Tropper


Yine Radikal Kitap ekinde şu tanıtımı gördükten sonra ilgimi çeken, %30 indirimde bulunca da aldığım bir kitap. Üstelik çevirisini Algan Sezgintüredi yapmış, pek severim kendisini.

DOĞAN KİTAP

Sadece %20 indirimle hayal kırıklığı yaratsa da, 10 TL'ye sattığı kitaplar köşesiyle gönlümü almayı bildi Doğan Kitap. Ben de 3 tane polisiye gömdüm:

Kötü Kan, Arne Dahl

Yazarı tanımak için aldım, seversem serisini alırım ileride.

Sular Çekildiğinde, Arnaldur Indridason

Bu yazarın bir, iki sene evvel Sesler isimli kitabını okuduğumu anımsadım. İskandinav polisiyesi candır deyip aldım.

Şeytan Yıldızı, Jo Nesbo

Bu yazarın geçen sene Nemesis isimli romanını okumuş ve sevmiştim. Yine bir kuzey polisiyesi.

EPSİLON

%20 indirim vardı, 2 serinin ilk kitaplarını aldım sadece. Kitapları beğenirsem serilerin devamını İdefix Sanal Fuardan almayı planlıyorum.


Sisli Dağların Ötesinde, Karen Marie Moning

La Capitana'cığım tavsiye etti bu seriyi. Bu kitapta 16.yüzyılda ateşli bir İskoç lordu ile zamanda yolculuk edip günümüzden geçmişe giden bir kadının aşk öyküsü anlatılıyormuş:)

Karanlık Ateş, Karen Marie Moning

Aynı yazarın bir başka serisi, yine bir La Capitana tavsiyesi. İşin içinde İrlanda'da öldürülen kardeşinin katilini arayan bir kadın ve fantastik öğeler var.

Suikastçının İnancı Assassin's Creed Yoldaşlık, Oliver Bowden

Bunu babam almış, Assasin's Creed PC oyunu değil miydi?

İTHAKİ

Ecel, Funda Özlem Şeran

Bu çok merak ettiğim yerli fantastik romanda, cin avcısı Ece'nin macerası anlatılıyor. Böyle yazınca birden Buffy geldi aklıma, hayırlısı:)

Locke Lamora'nın Yalanları, Scott Lynch

Tanıtım bülteninden : Locke kimsenin beceremediği bir ustalıkla zenginleri soymasına rağmen, bir başka efsanedeki büyük okçunun aksine çaldıklarından fakirlere tek bir kuruş bile koklatmaz. Locke'un tüm kazancı kendisi ve isimlerinin hakkını fazlasıyla veren hırsızlar çetesi Centilmen Piçler içindir.

Son Kurtadam, Glen Duncan

Tanıtım bülteninden : Jake, kurtadamların sonuncusudur. 200 yılı geride bırakan Jake, içkisini elinden, sigarasını da ağzından düşürmeyen, cinsel hayatına düşkün bir kurtadamdır. Artık varoluşuyla ilgili bir krizin eşiğindedir, ancak gizemli bir şekilde, onun hayatıyla ilgili planları olan iki tehlikeli grupla, vampirlerle ve Av'la karşı karşıyadır. Hiç beklemediği bir anda tanıştığı bir kadın Jake'in hayatını altüst edecektir. 

Yarım Dünya, Hiromi Goto

Bu güzel kapağı ile sahip olmak istediğim bir kitap :)

MARTI YAYINLARI

10 liraya sattığı kitaplarla fuarın hakkını veriyordu yine Martı. Babam da bir sürü Sherlock Holmes romanı almış. Çevirileri iyi mi, hiç bilmiyorum.

METİS

Burada da sadece %20 indirim vardı ama özel indirimli kitap setleri de sunmuşlardı. Aslında internetten alsam daha iyiydi ama çok istediğim Yerdeniz romanlarını aldım fuardan.


Yerdeniz, 6 Kitap Tek Cilt, Ursula K. Le Guin

Yerdeniz Büyücüsü, Atuan Mezarları, En Uzak Sahil, Tehanu, Yerdeniz Öyküleri ve Öteki Rüzgâr. Tekmili bir arada.

Metis Ajandası

Başka Kediler, Selçuk Demirel


Selçuk Demirel'in tontik kedilerini sevmeyen var mı? Kitabın tanıtımında şöyle yazıyor:

Desen ya da karikatürden çok yağlıboyaya yaklaşan ve minyatür kedi tabloları olarak da tanımlanabilecek toplam altmış resim yer alıyor bu küçük albümde. Her renk, boy ve sınıftan, şaşkın, hüzünlü, kibirli, muzip, hınzır, ilgisiz, bilge ve yalnız kediler.

Minicik bir mücevher kitap bence:)

Bu da Metis Yayınlarından bana hediye : Yaşarken Yazılan Tarih

NEMESİS KİTAP


Bu yayınevi de 10 liradan kitap satarak bizi mutlu edenlerden biriydi fuarda. Ben de Thomas Harris'in Hannibal serisini aldım.

OĞLAK YAYINLARI

%30 indirim yapmışlardı, sırf bu yüzden bu tatlı kitabı almak istedim:)

İnceliklerin Kadehindeki Şarap, Deniz Gürsoy

Yazarın yeme içme üzerine pek güzel, küçük kitapları bulunmakta. 

PEGASUS YAYINLARI

Çevirilerde yaşattıkları istikrarsızlık yüzünde epey soğuduğum bu yayınevi, fuarda %20 indirim yapmış. Ben kitap almadım. Babam yeni çıkan bir roman aldı.


Daire 16, Adam Nevill

Tanıtım : Londra'nın zengin bir muhitinde bulunan Barrington House'da boş bir daire vardır. Daire 16'ya elli yıldır kimse adım atmamıştır ve bunun bir sebebi vardır. Bazı şeylerin gizli kalması gerekmektedir. Fakat daha sonra Amerikalı genç bir kadın olan Apryl, büyük teyzesi Lillian'dan kendisine kalan mirası teslim almak için Londra'ya gelir. Apryl çok geçmeden Barrington House'un geçmişini araştırmaya başlar. Araştırmaları onu en sonunda daire 16'ya yönlendirir. Kapı aralandıktan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...

Tehlikeli Aşk, Brenda Joyce

La Capitana'dan bana hediye geldi bu roman. Kitabımız ateşli ihtiras, vahşi kaçamaklar ve unutulmaz karakterler vaad ediyor:)))

Tutkuların Pençesinde, Kresley Cole

La  Capitana'dan ikinci hediyem :)  Tutku ve pence ve bu kapak ile fazla bir söze gerek yok diye düşünüyorum:)

YAPI KREDİ YAYINLARI

Fuar indirimi %20 idi, o yüzden kitap almak istemiyordum ama 2 tane kitaba dayanamadım:)

İstanbul'da Kedi, Gündüz Vassaf

Kapağı yeter zaten, tanıtım bülteni de şahane: Dünyamıza kedigözüyle de bakan, ince bir mizahla kaleme alınan bu kitap mitolojilerde, dinlerde kedilerin başından geçenleri aktarırken hem insan türünün değerlerini sorguluyor hem de Türkiye'nin yakın geleceğinin çılgın projelerinde "İstanbul'da Kedi"nin akıl almaz dönüşümünü anlatıyor. İstanbul'da Kedi, metne eşlik eden görsellerle, şaşırtıcı, oyuncu, evcil, kutsal, yaban, tuhaf, tılsımlı kedi türünün şiir-romanı...

Ölüleri Anmak, Ian Rankin

Bu yazarın birkaç ay evvel okuduğum Başkasının Mezarı isimli romanına bayılmıştım. Çok istediğim bir kitaptı. Fuardan almış bulundum.

Bir Kitap Fuarını daha böylece arkamızda bıraktık. Dönüşte ise La Capitana bir ağızlara layık bir fuar ziyafeti çekti ki o da başka bir yazının konusu dostlar.

İşte uzayıp giden kitap kulelerime yeni çıktığım katlar bunlardı:)


Xo Xo

La Capitana'dan Kitap Fuarı Şenliği Ziyafeti

Kitap Fuarı dönüşünde ailecek sürü sepet La Capitana'ya yemeğe gittik. Kaptan kardeşim yemekte "sadece" et ve salata olacağını bildirmişti bize. Tabii söz konusu canımız La Capitana ise asla "sadece" bir yemek söz konusu olamaz:)

İlk sürpriz deniz börülcesi idi. Çok severim bu mereti, İstiklal Caddesindeki Zencefil Cafe'de çok yemişliğim vardır. Hala yapıyorlar mı bilmem. Instituto Cervantes'e giderken pek sık uğradığımız bir mekandı. Sonradan unuttuk gitti.

Domatesli soğan salatası şahaneydi, içine düştük. Nar ekşisi organikti, bize de bir şişe verdi Kaptancığım sağolsun:)

Yeşilin rengarenk tonlarıyla bezeli salatamız harikaydı. La Capitana bana salataya harika bir rayiha katan lezzet sırrını da verdi ama size söylememeliyim:)

Kabak çiçeği dolması kesinlikle sürprizdi ve harikulade idi, Löp löp yuttuk dolmacıkları.

Vee yine içine düştüğümüz patlıcan salatası bizi mest etti:)

Muhabbeti ısıtacak rakı ve peynirler soframızı tamamlamıştı.

Kaptancığım o sihirli elleriyle sanki dakikalar içerisinde hazırlamıştı bütün salataları, mezeleri... Etlerin pişmesi ise daha da kısa sürdü, ocakta kızdırılmış tavaya koyup 2-3 dakika bekleyince, lokum gibi pişmişti etlerimiz.

Tabii sofranın güzelliği yemekler kadar muhabbetten de geliyordu. Aile yemeklerinin o eşsiz sıcaklığında hatıralar denizinde yüzerken gülmekten gözlerimizden yaşlar geldi. Ne konuştuğumuzu unuttum bile, ama o bir kaç saatin verdiği keyifli mutluluk hissi hala benimle:)

Yemeğin üzerine kabak tatlısı ile bayrak diktik:) Benim sevdiğim gibi değil daha kuruydu, sanırsam fırında pişmişti kabak tatlısı?

Minik Rex de kapıya gelip sevgi gıdası istemişti. Çok tatlı değil mi? Ufak tefecik, o gözünün üzerine düşen kaşlarıyla çok sevimli bir köpecik.

Yemekten sonra La Capitana bize viski ikram etti. Ama balda damıtılmış Jack Daniels Tennessee Honey viskisi idi bu. Allahııımmmm! Gırtlağımdan erimiş altın gibi yumuşacık ve ılık ılık akan bu viskinin tadına aşık oldum. Tek kelime ile şahaneydi:)

Küçük bir aile yemeğini lezzet ve kahkaha dolu bir ziyafete çeviren La Capitanacığıma sevgilerimle:)

xo xo