21 Ocak 2008 Pazartesi

nuru yüzüme şevki gözüme

bu gece işten çıktım, gökte böyle testekerlek parlak bir dolunay, şıkır şıkır yıldızlar
ben de gözümü aydedeye dikerek şöyle söyledim:

aya baktım allah
amentü billah
nuru yüzüne, şevki gözüme
bütün günahlarım bülent ersoy'un üstüneee

püaahahahah

işte dün Tolga ve Dilek'e missafir olduk, düğünden sonra ilk ziyaretimizdi, aman ne güzel, ne cici bir ev yapmışlar anlatamam. Kocaman bej koltuklar, pofidik yastıklar, minimalist ve de sade ahşap mobilya. Sonra güzeller güzeli sempatik gelinimiz Dilek bize bir sürü yemek yapmış, sütlü peynirli börek, ıspanaklı börek, kısır, cheesecake, kurabiye, cips, çerez... Bizim nasıl bi aile olduğumuz çözmüş ayol, ahhahaha . Bir de pek hamarat kendisi, helal olsun gelinimize. Tabii Dilek'in bu şovunun üstüne, Obi Wan kuzenimin güzel ve de canayakın sözlüsü Yelda da, hamaratlığımı göstereyim dedi, ay Dilekçim nasıl yardım edeyim sana diyerek mutfağa koştu. Hahahaha şimdi bak arar beni birazdan bunu okuyup . Neyse bense hiç istifimi bozmadan yangelip yayarak oturmaya devam ettim, ne de olsa hamarat olmadığım herkesin malumu. Böylece yedik içtik, üzerine bir film bir de düğün videosu seyrettik. Nasıl fiks menü değil mi, ilk ziyarete gittiğinde düğün videosu izlemek. Tabii söz konusu bizim aile olunca düğün kaseti evlere şenlik hababam sınıfına dönmüş, artık ömürleri boyunca izler izler güler çocuklar. :)))



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz ki muhabbet olsun.