19 Kasım 2011 Cumartesi

Dünyanın en kötü filmi : Breaking Dawn Part 1

Twilight filmlerinin kalitesi, aynen kitaplardaki gibi yokuş aşağı paldır küldür iniyor. Ve dün gece bir kez daha kötü kitaptan iyi film olmaz sözünün ne kadar doğru olduğunu anladım sevgili izleyenlerim. Breaking Dawn birinci bölüm hayatımda izlediğim en sıkıcı, en bayık, en kötü filmdi. Hala şaşkınım bunu ne cesaretle film diye çekip, izleyelim diye vizyona koymuşlar???



Filmin problemi şu, aşırı derecede uzun ve aynen pembe dizi gibi, hiç birşey anlatmıyor!!! Salt Kristen Stewart ile Robert Pattinson'ın öpüşmelerini izliyoruz, evlendiler öpücükler, balayına gittiler öpücükler.. .Filmin ilk yarısı zaten böyle bomboş öpüşme izleyerek geçti. Kristen Stewart yine Medyum Keto gibi titreme nöbetleri geçiriyor oynarken. Ayol saralı gibi ne titretiyorsun o kafayı, kafasına sert bir cisimle vurasım geldi! Robert Pattinson ise ayrı bir alem, tipini s**tiğimin vampiri, filmin yapımcıları bu çocuğun büyüyünce çirkinleşeceğini hesap edememişler. Adam bildiğin çirkin! Nerde o kitapta habire mermer heykel diye tabir edilen , ilahlar gibi yakışıklı Edward; nerede bu kıtipiyoz, yamuk burunlu, a*cıkağızlı Edward? Saçları embesil gibi, bi de kıllı, göğüs kıllarını izledik balayı sahnesinde bravo. Oyunculuk namına da bir varlık göstermedi, gayet silik ve ruhsuzdu filmdeki Edward.

Filmin en kötü tarafı, daha ilk saniyede başlayan, son derece yavan, adi müzikti. Zaten filmin enerjisi çok düşük,  her sahnenin altına gıygıy pembe dizi müziği döşeyince film gerçekten bayağı bir hal almış, iyice iç sıkıcı olmuş. Bu da hayrete şayan, Twilight filmleri daima sağlam müzik seçimleriyle bilinir. Arada çalan birkaç hareketli şarkı biraz durumu toplasa da, filmin bütününe yaydıkları bayık müzik maalesef işleri iyice kötüleştirmişti.

Daha önceki filmlerde sevdiğimiz Alice'in saç tuvaletini değiştirmişler, olmamış. Onun kırpık, sivri uçlu saçları olması lazım, kısacık traşlı değil. Zavallı Jasper'ın 2 cümlesi filan ancak vardı herhalde. Emmet şöyle bir göründü. Dünyanın en muhteşem sarışını olması gerekirken epesmer bir oyuncu tarafından canlandırılan Rosalie, ilk filmde okside sarı saçları ile gözümüzü acıtmış; ikinci filmde sarı peruk-kara kaş kombosuyla günümüzü şenlendirmiş, üçüncü filmde ise nihayet kendini bulup sarışın havasını yakalamıştı. Bu filmde Rosalie'nin yine perukası değişmiş, bu sefer de bizim röfle hastası umutsuz ev kadınlarına benzemişti. Röfleli Rosalie yuh! Nasıl Edward daima ilk filmdeki gibi görünmeli idiyse, Rosalie de daima üçüncü filmdeki haliyle kalmalıydı. En güzel, en doğru hali oydu. Geçmişler olsun artık. Carlisle desen, film yıldızları gibi görünmesi gereken baba vampir, iğrenç sarı peruğunu kafasına yapıştırıp küçük kızların çişli donlarını koklayarak kendinden geçen bir sapık gibi görünüyordu.



Bella'nın babası Charlie'yi canlandıran Billy Burke, filmdeki en iyi oyuncudur herhalde, çok sıcak, ifadeli bir yüzü var. Onu da harcamışlar, o eğlenceli tek satırlık vurucu replikleri yoktu bu filmde, eksikliğini hissettik.

Hiç bir zaman Team Jacob taraftarı olmadığım halde, Taylor Lautner sayesinde sonunda Jacob taraftarı oldum sanırım. Kendisi bu donuk, cansız, bomboş, sünepe filmde tek izlemeye değer varlıktı. Samimi ve sıcak; gayet doğal buldum, oyunculuğunu izlemekten zevk aldım.

Ya da film o kadar kötüydü ki, Taylor Lautner'in oyunculuğundan zevk alır hale geldim bilmiyorum. Bana da yazık!


 Böyle hım hım giden film nihayet sonlara doğru azıcık canlandı. Upuzun bomboş filmin son 10 dakikasında biraz hareket, kan, vahşet gördük neyse. Orada da Lady Charlotte, Bella'ya kendi grubu olan 0 negatif kan içirildiğini görüp kusmak üzere dışarı çıktı, düşünün, bu filmden kelimenin gerçek anlamıyla kusmuş idik dostlar:)))))))))

Filmde hakkını vermem gereken bir nokta, vampir kocasından hamile kalan Bella'nın o korkunç makyajı idi. Evet kıza süper makyaj yapmışlar, bilgisayar efektleri ile de karnındaki şeytan çocuk tarafından iliği kemiği ve de kanı sömürülen Bella'yı çok başarılı bir şekilde ekrana geirmişler. Tabii Bella'nın çirkin geberik halini görmek için sinemaya gitmeye değer mi, ona siz karar verin artık.

Finalde kayan yazılardan sonra sürpriz bir sahne var, meraklısına duyurulur. Artık illa gidip bu rezillik senfonisi izlediyseniz, onu da bekleyip görün.

Gitmeyin, gitmeyin, gitmeyin... Yazık günah, para israfı bir film. Bu filmin yayınında ve yapımında emeği geçen herkesi eşşekler kovalasın çıkmaz sokaklarda. Ayıp ayıp, film diye çekilir mi bu, git Cesur ve Güzel çek, beşgen çeneli , siyah slip mayolu Ridge Forrester izleyelim daha iyi!!!

16 yorum:

  1. ilk filmden sonra çok çirkinleşti edward cidden. niye öyle? en azından göz süsüydü, o da gitti. nasıl içinde hiçbir olay olmayan bir kitabı ikiye bölebiliyorlar onu anlamıyorum. bir de nasıl bu kadar korkunç ötesi filmler gişe rekorları falan kırabiliyor? ne bileyim bir harry potter uyarlamaları da kötüydü ama o harry potter'dı, izlerken kitaplar 509640860 kat daha iyiydi diye bas bas bağırdığımız halde şu twilight serisi tırnağı bile olamaz o kötü hp uyarlamalarının.

    YanıtlaSil
  2. bunun kitaplarına kıçımı silmem, filmine de gözümü açmam :p

    YanıtlaSil
  3. Bir yorum yazayım diyorum ama gerizekalı ergen "twihard" denilenlerle karıştırılmaktan korkuyorum.Kitapları geçen yaz kabul sonuçlarımı beklerken hiçbir işim olmadığından okudum.Mükemmel değillerdi ama hiçkimsenin inkar etmediği şey akıcılıklarıydı.Neyse bana kalırsa bu serinin filmleri gittikçe güzelleşiyor,sebepse artan ilgiyle filme ayrılan bütçenin fazlalaşması.Filmi ilk çıktığı gün izledim,ama sizin gibi tabiri caizse itin g*tüne sokup çıkarmak için izlemedim.Tamam belki film bir Memento değil,olamaz ama o amaçla da yapılmıyor ki zaten,yani sanki kitap çok başka da filmler başkaymış gibi yazmışsınız,mıç mıç öpüşmeler kitabın ilk sayfalarında başlıyor ama o sahne yoktu filmde mesela.allahtan makyajların hakkını vermişsiniz,dediğim gibi çok para döküldüğü belli.Ama Twilight bu,seven seviyor,sevmeyen yerin dibine sokarak birşeyler kanıtlamaya çalışıyor,madem sevmiyorsunuz,neden izlediniz ki diyorum,beğenmediğyseniz ilk filmden sonra hiç izlemeyebilirdiniz.Diyelim ki eleştri için izlediniz,bu yazılanlar eleştri değil,dediğim gibi itin g*tüne sokup çıkarmak.

    YanıtlaSil
  4. Okurken koptum yalnız. Şimdiye kadar yazdığın en komik yazı bu bence Aslı. Carlisle'ı betimleyişin beni öldürdü güldürmekten çok yaşa sen. Ben bu kitapların hem türkçelerini hem orjinallerini okudum. Çizgi roman dilinde yazılmış son derece basit ve ilkokul seviyesinde bir yazı. Yani roman demeye dilim varmıyor. Edebiyat dünyasına hakaret olur.Ama bence de en iyi film Twilight'tı. Çünkü kadın yönetmenin gözünden çekilmişti ki yazarın da kadın olduğunu düşünürsek örtüşüyorlardı. Salak yapımcılar sonradan ticari kaygıyla kim çekerse çeksin zaten milyon dolarları götürücez mantığıyla iyice batırdılar. O peruklar gerçekten korkunçtu. Bence Kristen de son derece kötü bir seçimdi ama geçmiş olsun tabi.Kat Dennings oynayacaktı ki o kız kitaptaki gerçek Bella idi.Zaten önce onu düşünmüşler rol için.Edward da gerçekten 2. bölümden itibaren baya bir çirkinleşti. Herif zaten soldan poz verince yamuk burnu çıkıyor ortada. Simon Woods gibi bir güzellik varken Pattinson da kim? Casting 'i kim yapıyorsa hay aklına diyorum. Bence bu film ingilizler tarafından çekilseydi bambaşka olurdu. Yazık oldu!

    YanıtlaSil
  5. Çavlan : Harry Potter filmleri bunun yanında bir Arabistanlı Lawrence, bir Rüzgar Gibi Geçti kalıyor yeminle:)) İkisinin benzerliği, orada Harry'nin burada Edward'ın büyüyüp çirkinleşmeleri olsa gerek:))
    Rekor kırar valla sinema nasıl tıklım tıkıştı inanamazsın, yan koltuklar bile doluydu, kız erkek, büyük küçük herkes gelmişti, şaşırdım valla.

    YanıtlaSil
  6. Merope : ilk iki filmde eğlenmiştim, üçüncü ve dördüncü filmleri sevmedim. kitaplar için de hissiyatım bu yönde:))

    YanıtlaSil
  7. dpd06 : filmi beğenmediğim için itin götüne sokup çıkarttım, bence gerçekten dünyanın en kötü filmi idi. Serinin ilk iki filminden hoşlanmıştım ben, mesela eski yazılarıma bakarsan onları hiç bir yere sokup çıkartmadığımı görebilirsin. üçüncü filmi de bu filmi de hiç sevmedim. evet ilk kitap feci şekilde kendini okutan akıcı bir kitap idi, ikinci de öyle sayılır. Ben üçüncü kitabı sevmedim, dördüncüden nefret ettim. Çünkü artık malzeme bitmişti ve Stephenie Meyer'de hikayeyi devam ettirecek yetenek yok idi bence. Kötü kitaplardan da kötü filmler çıktı.

    YanıtlaSil
  8. Coldmarch : ben de orijinallerini okudum. İlk iki kitabı bırada almıştım, sonra baktım Türkçe'de çıkmamış devamıı, hemen amazon'dan alıp okumuştum. parama yazık etmişim tabii, 3. ve 4. kitapları hiç sevmedim çünkü, gerçekten gereksizmiş onlar:))
    Twilight filmini yakında bağımsız sinemanın küçük bir incisi filan gibi görmeye başlayacağım, o kadar küçük bütçeli minik bir film, ardından gelen kocaman kocaman filmlerin hepsinden iyi çıktı. Ama ben New Moon filminden de hoşlanmıştım, bence o iyi çekilmişti, hareketliydi, kurtların ilk kez ortaya çıkışı heyecanlıydı vs vs.
    Ama Eclipse sıkıcıydı, BD 1. bölüm de dünyanın en kötü filmi olmuş:))) İkinci bölüm nasıl olacak bakalım. Tabii ki onu da izleyeceğim, geleneksel olarak bütün arkadaşlarımla beraber gidip izleyeceğiz:))

    YanıtlaSil
  9. İlk film rezaletti sonrasına gitmek zaten zaman ve para kaybu olur diye gitmedim. Gördüğüm sahneler ne kadar doğru bir karar verdiğim kanıtladı. Buna da gitmeyi düşünmüyordum zaten hele sen böyle diyince, üstüne para verseler gitmem. Bella kadar kötü bir oyuncu var mı ya? Kız berbattan da öte ama parayı götürüyor adaletsiz dünya :P

    YanıtlaSil
  10. Joey Potter : bu film o kadar kötü ki ilk film bana başyapıt gibi görünmeye başladı, o kadar diyorum bak:)))
    Bella'nın göz kırpmaları ile titremeleri beni bitirdi zaten:)) Ama malı götürdü hakikaten:))

    YanıtlaSil
  11. juahhaha : D Cidden bukadar kötü ha, valla essekler kovalasin yazmissin ya koptum orada : ) Bencede edward bayagi bir cirkinlesmis bu filmde, niye buna hic dikkat etmemislerse hayret...

    YanıtlaSil
  12. Edward betimlemelerin çok hoş ve sanatsaldı judycim.
    Ben bu vampir ve kurt furyasına pek ısınamadım. Sanki eskiden dracula'lar, kurtadamlar daha güzeldi. Filmlerde kasvetli, karanlık ve yusuf bi hava vardı; Nosferatu hesabı...
    Şu koca dudaklı ve güneş gözlüklü Blade serisi ile sıçmaya başladı bence. "Modern vampir" kavramı çıktı. Sonra bu "Günümüz vampiri" iyice "ergen vampir" oldu. Hem vampir asabiyeti hem de ergen asabiyeti hiç çekilmiyor. Teen wolf izliyor musun? Bu arada ergen mergen ama harbiden heykel gibiler orda:P Bir de being human var, o daha hoş bir dizi sanki...Bu filme gitmedim, hakkımı tenten'e saklıyorum.

    YanıtlaSil
  13. Nasıl desem, dediklerine hemen hemen katılıyorum. Ama şöyle bir durum var. Öncelikle bu bir eleştri tarzınde blog yazısı. Yani öyle oturup keyfince en kötü film diye başlık atman insanlara hem basit hem de itici gelebilir. Ve son olarak da bu serinin gidişatı zaten öyle. Yani pembe dizi gibi gitmesine pek kızamazsın. Hani Harry Potter gibi kitap güzel film olmuyo desen haklısın Ama bu serinin kitabı da böyle. insanlar; olanı aktarmış. Ve bunu sevenler olmuş. Hem de azımsanamayacak derecede sevenler...

    YanıtlaSil
  14. viva : kitap kötü idi, film ondan da kötü idi. bak hatırladım şimdi yine, titreme geldi:)))

    YanıtlaSil
  15. rock lee : yok o ergen kurtadam ile öbür diziyi de izlemiyorum. adamların güzelliği umrumda değil. benim vampir olayım GARY OLDMAN - DRACULA'dır:) O gelsin buyursun ısırabilir yani ahahah:))

    YanıtlaSil
  16. Ali Keklik : ne diyeyim, haklısın herhalde, ne bekliyordum ki o kitaptan? ben kitabı da sevmediğim için filmi sevmem olanaksız idi herhalde ama bu kadar fena olacağını da beklemiyordum. Ne kadar sıkıcı, bomboş bir filmdi yaleppimmmm. Çok şükür unuttum gitti :))

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.