18 Kasım 2012 Pazar

31.İstanbul Kitap Fuarı : Kitaplar ve Dostluklarla Dolu Harikulade Bir Gün

Dün sanırım yılın en güzel günlerinden birini yaşadım. Geleneksel olarak babamla kolkola girip, çok uzaklardaki kitap fuarını ziyaret ettik dostlar. Belki de bu son beraber fuar ziyaretimizdi, korkarım babam bir daha gelmeyecek fuara, çünkü ulaşım onun için katlanılmaz bir hal aldı.

Fuara gidebilmek için öncelikle Zincirlikuyu'dan metrobüse binmek gerek. Mesela perondan yarım metre uzakta duran otobüse biz hop diye atlayarak biniyoruz ama babam seksenine yakın ve bu onun için imkansız. Güç bela araca bindikten sonra, Beylikdüzü için Avcılar'da aktarma yapmak gerekiyor ve bir kere daha babamın otobüse binmek için epey çabalaması gerekiyor. 

Tüyap'ta metrobüsten inince üstgeçitten geçmek gerekiyor ki, o kadar merdiven benim bile başımı döndürdü. Yürüyen merdiven koymuşlar, süs diye. Çalışmıyor. Adamcağız nasıl çıktı, topallayarak nasıl indi artık bilemiyorum.

Üstgeçitten sonra fuarın arka girişine geliyoruz. Bu kısımlarda sanat sergileri var her zamanki gibi. Ben yine modern sanata yakalandım, adam McDonalds'a yediği yemeğin rtıklarını, çöplerini bir tepsiye yerleştirmiş ve bunu sergiliyor. Şu sanatın modern olanından hiç hazetmiyorum arkadaşım ya:)))

Neyse sonunda kitap alanına ulaştık, listeleri çıkarttık ve kitap dolu günümüz başladı. Fakat bugünü benim için şahane kılan dostluklar oldu. Sabahtan Leylakcığım tavsiyelerde bulundu. Euphoric ile konuştuk. Nihan'ın günlerdir beklediğimiz  imza günü vardı ve Sedef oradaydı, Sittirella her daim bizimleydi zaten. O kadar mutlu oldum ki anlatamam, ne güzel bir grubuz değil mi?  Nihan'ı görünce "Niyaaan" diye feryad edip boynuna atladım:) Sedef'i güzel yanaklarından öptüm. Nihan bize kitaplarını imzaladı, hem bizim için hem de Euphoric ve Sittirella için:) Vee o güzelim çizimlerinden hediye etti. Sarmaş dolaş, yanak yanağa fotoğraflarımızı çekti eşi de sağolsun:) Abartmıyorum, bulutların üzerinde yürüyerek döndüm eve, ağzım kulaklarımda:)


Bunlar da kitaplarım işte :


Doğan Egmont

Nihan Sarı'dan (Canım Niyaan:))) Benek'in Masalı serisi. 
Birinci kitap : Tuhaf Yolculuk
İkinci kitap : Issız Gezegen.

İsmine deli olduğum Benek Üzgünerik'in maceralarını okumak için sabırsızlanıyorum:)




Veee işte Nihan'ın bize hediye ettiği çizimler: Bu o kadar sevimliydi ki, Euphoric için hemen onu seçmiştim



Kendime de bunu seçtim, belki biraz daha kış mevsimine kanım ısınır bu tatlı kıza baktıkça:)




Domingo Yayınevi




Patti Smith'den Çoluk Çocuk'u yayınladıklarından beri Domingo'yu takip ediyorum, son zamanlarda en sevdiğim yayıncı Domingo.  Fang Ailesi ve Tavan Arasındaki Buda listemde olan kitaplardı. Standda 3 kitap 35 TL kampanyasını görünce gözüme kestirdiğim Sisters Kardeşler'i de alıverdim.



İletişim Yayınları



Feriköy Mezarlığında Randevu kitabı ile tanıştığımız Süreyya Sami'nin ikinci macerası çıkmış, İletişim'den önce onu aldım. Emrah Serbes'in yeni kitabının çıktığını biliyordum, o listemde var idi. Fakat sanırım kitap web sayfasındaki yazıların derlemesi, azıcık hayal kırıklığı:) 

Ö.T.E.K.İ. ise minicik bir çocuk kitabı. Radikal Kitap'ta Görkem Yeltan'ın köşesini takip ediyor musunuz? Her daim en enteresan, en zevkli çocuk kitaplarını tanıtıyor yazılarında, döz atmanızı öneririm. Bu kitabı onun köşesinde keşfedip listeme eklemiştim. Alabildiğine sevimli bir kitap, yazarı benden küçük:)) 1981 doğumluymuş ve 2 kedisiyle Madrid'de yaşamına devam ediyormuş:)

Bir de tam fuara gitmeden evde son dakikada dergilere bakarken gözüme çarpan bir kitabı aldım İletişim'den:



Soykırım hakkında bu çizgi roman - ya da grafik roman mı demeli? - pek çarpıcı görünüyor.



Doğan Kitap




Bunların tamamı listemde idi, İletişim gibi Doğan Kitap'ta da güzel bir indirim olduğunu düşünmüyorum, o yüzden ekstra bir seçim yapmadım.

Sesler ve Buz Prenses; polisiye gerilim türünde. İtalyan Düğünü ve Mucize Tatlı romantik komedi niyetiyle seçtiğim kitaplar. Mucize Tatlı'nın kapağı pek hoş değil mi:)) Standda epey bu kitabı aradılar benim için. Kapağını nasıldı? diye sordular, ben de "beyaz bir kapak, Nadide Sultan var kapakta" dedim, valla şıp diye anladılar, bulup getirdiler kitabımı:)))



Sel Yayıncılık




Pembe Tütülü Amiral, Leylak Dalımdan tavsiye bir polisiye. Oscar Wilde ve Mum Işığı Cinayetleri; yine bir kitap dergisinden bulup listeme eklediğim, merak ettiğim bir kitap.



Arkadya Yayınları




Bu kitabın Da Vinci Şifresi tadında bir macera olduğunu ümid ediyorum. Tanıtımından etkilendim, fuarda minicik bir standın köşesine sıkışmış olan yayınevini buldum. Hatta şaşırdılar, "bizi nasıl buldunuz" diye sordular:) Kitabın cildi ve baskısı çok güzel, içinde püsküllü kendi ayracı da var. Fiyatı da 10 tl idi, bence 600 sayfalık bir kitap için mükemmel. Üzerinde yazan fiyat 20 tl idi üstelik.



İthaki



Alışveriş merkezinde geçen korku romanı:) Kapana kısılan karakterler. Merakla okumayı beklediğim bir kitap:)

mutlu pazarlar olsun:)

xo xo

20 yorum:

  1. oo baya bir kitaplar alınmış, insan fuara gidince kendini tutamıyor :)

    mantolu kıza bayıldım ama

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tutamadım kendimi, zaten hiç bir zaman listeye bağlı kalamıyorum:))

      4 tane okudum bile, biri çocuk kitabı ama yarım saatte filan bitti:)))

      Sil
  2. Fang ailesini ben de merakıma yenilip aldım, aslında yılın kitabı betimlemelerinden hep kaçarım ama bu sefer bi deneyeyim bakalım dedim. Emras Serbes ve Diğer polisiyeyi kızkardeş gönderecek beklemedeyim. Keyifle oku, ben de Nihan'ın imzalı kitabını ve kartımı "Macera Kitabım" Özleme sipariş ederek aldırdım, eksik kalmadım yani ama kıskandım valla hem fuarı, hem buluşmaları. Neyse belki Şubat'ta Antalya'daki Fuar'a da gelirler. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Leylak Dalım, senin tavsiyelerini her daim takip ediyorum. Mehmet Murat Somer'in önceki kitaplarını bulamadım, Tango İstanbul ile beraber idefix'in sanal kitap fuarından alacağım kısmetse.
      Antalya'ya gelir inşallah Nihan, orada da bir buluşma olur, ne güzel olur:)

      Sil
  3. Oh be Judy'm :)
    Ne güzel bi' gün oldu bize dün.
    Cümleyi okudum da, pek bi' acayip duruyor :)
    Biz, dün -alıntı yapıyorum- ''Bir blog insanın hayatına neler katabilir?'' sorusunu cevapladık :)))
    Cesur babana lütfen sevgilerimi ilet, o trafik çilesini çekmiş ya; bravo! :)
    Aldığın kitapları mis gibi günlerde, en konforlu yayılmalarda okuman dileğimle :)
    Öperim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah canım, babam canını dişine taktı, yol çilesine dayandı da, o üstgeçitler, merdivenler bitirdi adamcağızı.
      eskiden fuar Taksim'de yapılırken ne güzeldi, fuardan çıkınca babam beni Çiçek Pasajı'na götürüp bira-midye tava alırdı:))

      dün çok çok özel bir gündü,

      öpüyorum ben deee:)

      Sil
  4. Seviyorum hepinizi çok çok. Tanıdığım için çok şanslı hissediyorum. Dostluğumuz ölene dek....:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. en kısa zamanda kahveli pastalı, bol bol muhabbetli uzun bir buluşma diliyorum, öpüyorum Nihan'cığım.

      Sil
  5. pembe tütülü amiral benim de listemde. murat somerin kitapları eğlencelidir. çoook tavsiye ederim. soap polisiye. okurken eğleniyor insan. ben de iki sene önce keşfettim ve seriyi ordan burdan tamamlayana kadar canım çıktı. mum ışığı cinayetleri de eğlenceli bir polisiye. beğenirsin diye düşünüyorum.
    kuşadasında olduğumdan beri standdan kitap almayı özledim. internetten alıyorum bol bol ama değişik yayınevleri ve yazarlar birebir alımda daha iyi keşfediliyor :(

    YanıtlaSil
  6. Domingo yayınevinin standında kitap kapaklarından yaptıkları magnetleri dağıtıyorlardı, çok hoş olmuş, hepsinden aldım. Bu güzel fikir başka hiçbir yayınevinin aklına gelmemiş.
    Babanıza çok sevgiler ayrıca :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet ben de aldım magnetlerden, buzdolabına yapıştırdım bile, çok sevdim. Gerçekten harika bir fikirdi , domingo'yu sevmek için bir sebep daha:)

      Çok teşekkür ediyorum babam adına:)

      Sil
  7. judy'cim seninkilerle çakışan bir tavan arasındaki buda var aldıklarımdan. avm'yi de yazında görünce çok merak ettim ama, hem konusu ilgi çekici hem de amazon'da falan bayağı olumlu eleştiriler yazmışlar, yarın onu da alayım bari. ben hiç sevmiyorum kitap fuarlarını, farkına varmadan bütün paramı harcıyorum falan :p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buda'yı okudum, çok beğendim,alışılmadık bir üslubu var, çok sevdim.

      Şu para harcama konusunda, dün şirkette yemek yerken fuardan bahsedecek oldum, "o parayla kendine ayakkabı alırdın" dediler:))))) nereye gideyim, kafamı nerelere vurayım bilemedim:)))

      Sen de yazacak mısın aldıklarını Çavlan'cım?

      Sil
    2. ahaha bu nasıl bir mantık, ayakkabıymış, hayır sanki ziyan ettin paranı der gibi. ben de bir çift ayakkabıya yüzlerce lira akıtan boş kafa kadınlara "o parayla kendine bir sürü kitap alırdın" demek istiyorum. (ama tabii demiyor, içimden geçirmekle yetiniyorum.)

      valla yazıcam galiba küçük bir yazı şunu şunu aldım diye çünkü çok özendim senden :))) hatta fotoğraflarını çekmeye çalıştım aldığım kitapların, benim fotoğraf makinası sizlere ömür, babamın ipad'i vardı, özene bezene çektim onunla, sonra yine ipad'de kestim biçtim, ışığıyla oynadım, en sonunda mutlu mesut mail'ime göndermeye çalıştığımda (çünkü direkt web sitesine yükleyemiyorsun, usb çıkışı falan olmadığından öylece de alamıyorsun dosyaları bilgisayarına, saçmalık) artık turkcell'in 3G'sinden midir nedir bir türlü gönderemedi, gönderiyor gibi yapıp beni saatlerce uğraştırdı, sonra bir de icloud'a yüklemeyi denedim, onda da 2.5 saat bekledim, ilerledi ilerledi sonra hop wi-fi bağlantısı koptu ve en başa döndü, artık çıldırdım ve aleti duvara çarparak parçalamamak için kendimi zor tutarak uğraşmayı bıraktım, umudu kestim. netten bulduğum kitap kapaklarının fotolarını koyucam herhalde ama öyle de tuhaf mı olur daha okumadığım kitabı yazmak bilemedim. bu arada senin okuma hızına da hayran kaldım judycim. bu nasıl uzun bir yorum oldu bir de böyle, üzgünüm :))

      Sil
    3. ayh sorma ben de böyle meh diye kaldım masada, daha da ağzımı açıp birşey diymedim:)))

      Yalnız ipad beni hayal kırıklığına uğrattı Çavlancım, fotoğrafı direkt web sayfasına yükleyememek çok fenaymış. ftp bağlantısından mı bahsediyoruz yoksa blogger editöründe yeni yazı yazarken mi yükleyemiyoruz? halbuki ben ilerde bir gün ipad alarak blogu oradan güncellemeyi hayal ediyor idim.

      ben kitabı okuyunca bile internetten bulduğum fotoları kullanıyorum, yayınevi web sayfasından genellikle. benim çektiklerim yamuk yumuk oluyor; bi de çek-düzelt-aktar üşeniyorum gerçekten, yayınevinden alıp bloga çakıyorum fotoyu.

      sen hep böyle uzun uzun yaz olmaz mı, ne güzel oldu işte, sohbet ettik:)

      Sil
    4. yok hiçbir şekilde herhangi bir web sitesinden yüklenmiyor ama mail atarak göndermeyi başarabildim kendime en sonunda boyutunu küçültüp falan. yine de büyük dert bence, her fotoğraf ayrı ayrı gönderiliyor vb. yazıda netten bulduğum kapak fotolarını kullandım zaten, pişman değilim :)

      Sil
  8. bir de çok takdir ettim babanın o yaşta oralara gelmesini :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her sene yıllardır gidiyoruz diye canını dişine takıp geldi ama bir daha gelmez herhalde, yazık zaten gelmesin o kadar çile çekmesin.

      Küçükken kitap taşıyarak okuma aşkını bana aşıladı, artık ben ona taşırım:)))

      Sil
  9. "ayakkabı alırdın" ne demek yahu? boşuna değil gide gide geriliyor mübarek ülke. bir de durumu olduğu halde kitaba para vermeyip başka şeylere harcayan ama ödünç almaya gelince hemen zıplayan tiplere de gıcığım. ulan eşşoğlusu at pamuk elini cebine. al ki yazarlar, kitabevleri, sahaflar para kazansın devamı gelsin. kendine almıyorsun hayrına iki tane çocuğa al okusun. benim çocuklara hediyem de kitaptır. memnun kalır kalmaz o kendi sorunu :) bana hediye kitap gelince ben çıldırıyordum sevinçten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya işte böyle, kitap okuyan yok, kimseyle de konuşamıyorum. bazen okuduğum bir kitaptan çok etkilenince onun hakkında konuşmak isteyince artık dayanamıyorum, ortaya monolog şeklinde konuşuyorum ne yapayım:)) işte geçen gün şöyle bir kitap okudum filan diye anlatıyorum, biraz kendi kendime konuşuyormuşum gibi oluyor:))))

      kimseye de vermem kitaplarımı, ancak aileden birkaç kişi, onlar da geri getirmeyi unuturlarsa zaten çat kapı gidip evlerinden alabilirim kitaplarımı:)))

      Sil

Yaz ki muhabbet olsun.