2 gündür Hilton otelinde eğitimdeyim Dostlar, şirketim kelleme para ödeyip beni eğitime yolladı, mutluyum, gururluyum.
Otel neyse ki o Grand Cevahir gibi kokoş, rüküş değildi, nasıl bir zevksizlik abidesidir o Allahım? Bu Hilton biraz daha güzel, yine tabİi sarı sarı avizeler, koridorlarda dolaşaduran peçeli Arap kadınlara pek uyan bir dekor.
Fakat asıl bahsetmek istediğim mevzu öğle yemeği.
Restorana çıktık, “açık büfe, self servis” dendi, Aman Allah nasıl bir açık büfedir, balıklar, her çeşit et, salata, tatlı, bende züppelik had safhaya vurdu, salata olarak çeşitli balık fümeler ve kıtır ekmek, yemekte körili bilmemne usulü biftekten fiorentin tavuğa, karışık kebaptan artık adını madını unuttuğum etlere kadar yemediğim kalmadı, tatlıları sayamıyorum, profiterol, ceviz sarma, iki çeşit baklava, incir tatlısı, çikolatalı mus, krem karamel, kazandibi, tavukgöğsü, bütün o acayip isimli ecnebi tatlıları, krepleri, bilmemneleri
Eğitim 5 gün falan sürse ben de 200 kilo olarak aranıza dönecektim
Yalnız söylemezsem dilim şişer, Hilton’daki tuvaletlerde taharat musluğu yok, yani olacak şey değil, halbuki Cevahir’de tamamdı herşey, işte Türk oteli ile ecnebi oteli arasındaki fark ta bu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.