31 Mayıs 2005 Salı

Star Wars Episode III Revenge of the Sith

Bittim , aktım o koltuktan, ellerimi perdeye uzatıp Anakin’i boğmak istedim. Nasıl kesti yaRebbim o youngling’leri? Nasıl katletildi Jedi’lar, o ne sahnedir, ihanet anı ve ihaneti anlayan Jedi’ların yüzlerindeki ifade... Star Wars’ın tarihini değiştiren sahne bence bu, Darth Vader’a maske takılması değil, olan olmuş, adam dönmüş, ondan sonra ister siyah giysin ister pembe... Order 66 ‘yı uygulamasıdır Anakin’i Vader yapan... Küçücük younglingler’i acımadan doğradı, kendi çocuğunu kurtarmak için! Of yumurtaya can veren Allahım! Bittim yahu, oofff.Zaten o EXECUTE ORDER 66 sahnesinde, John Williams'ın kahredici müziği eşliğinde Jedi'ların teker teker avlanıp öldürülmelirini izlerken yaşlar aktı gözlerimden...

30 Mayıs 2005 Pazartesi

hayatların anlamsızlığında...

yaşlandık mı a dostlar ,
kırıldık mı hayata,
bir gelincik ne kadar dayanabilir ki
bu sahte rüzgarlara.
minnacık dilekleri
kaybolup gidiyor
şu koca dünyanın boşluğunda....

kendine ihanet !

hayatla derdimi buldum sonunda!
ben ,
kendime ihanet etmişim meğer
yıllar boyunca....
içimdeki kanama dursa da ,
durmasa da
bir amacım var artık hayatta:
kendimi kendime affettirmem lazım,
usulca.

29 Mayıs 2005 Pazar

yollar yollar

cumartesi taksiyle Akmerkez'e çıkıp yeğenime hediye aldım, Allah bir sürü karı Zara Kids'i yağmalıyordu, hatunun teki oğlunun tüm arkadaşlarına hediye almıştı ve de onun paketlerinin bitmesini beklemek zorunda kaldım, işimi halledip oradan kaçınca oyuncakçıya uğradım, muhteşem bir şey çıkmış : Darth Vader kafası! Kafana takıyorsun ve de soluma sesi, orijinal filmlerden diyaloglar çıkartıyor, müthiş! Neyse koşaradım bu para tuzaklarından kaçıp bir otobüse bindim ve Beşiktaş'a indim, vapuru yakaladım ve Kadıköy'e geldim, Kadıköy'den otobüsle Çemenzar... Çemenzar'a geldiğimde bayılacak haldeydim yorgunluktan...
Akşam ise önce Kadıköy'e indim, oradan dolmuşla Üsküdar (1 YTL) Üsküdar'dan motorla Beşiktaş (1YTL) Beşiktaş'tan sahil yoluna girmemek için taksiyle yukarıdan Bebek (7 YTL). Sanırım doğru stratejiydi!

we are the best , fuck the rest!

360 derece

arkadaşlar 360 derece diye biryer vardır mısırlının çatısında , oraya sakın yemek yemek için gitmeyin.
başlangıçlar bir rezalet , yemekler iğrenç!
tabi piyasa yapacam , zengin koca - hafif meşrep hatun bulacam diyorsanız ;
biz sizi tutmayalım , piyasası yıkılıyor.

27 Mayıs 2005 Cuma

dolunay duası

Aya baktım Allah
Amentü billah
nuru yüzüme, şevki gözüme
bütün günahlarım Bülent Ersoy'un üstüne

Partideydim, şimdi geldim

Cambaz’da bizim kursun partisi vardı, Fiesta Cervantes
Bu partiyi her yıl inatla Babylon’da yaparlar ve yamulurduk kalabalıktan, bu yıl iyi bir fikirle Cambaz’a taşınmıştı parti, ilk kez dans ettim bir Cervantes Partisi’nde

İşin hoş tarafı, bu bir teras partisiydi ve yağmur yağdı, böylece biz de alt kata indik, Cambaz aslında kocaman, yüksek duvarlı o eski İstanbul köşklerinden biri! Çok güzel yenilenmiş, sıkı para dökülmüş belli, her katta başka bir konsept diyeyim, siz anlayın. Neyse, bu yüzden o tıkıldığımız kapalı yer bile çok fena değildi, deli gibi dansettik, özellikle de bizim Andres SÜPERDİ, Andres tu bailas MUY bien!

Tahmin edersiniz ki, müzikten kafam ambale oldu, toparlayıp yazamıyorum,
Ama şunu söylemezsem dilim şişer, “ayol her sene aynı şarkıları dinlemekten gınaa geldi gınaaa!! Oye como va, Smooth, Mariacchi, Hasta Siempre...
Acilen repertuar yenilenmeli!
Buenas noches!

24 Mayıs 2005 Salı

vay be

bugünlerde çok uyuzladık, hiç gezmiyoruz, macera da yaşamıyoruz

haftasonu bir patlama yaşamayı düşünüyoruz

may the force be with you!

17 Mayıs 2005 Salı

zaman ustune yalanlar

"zamanla gecer"
derler
-de,
zaman
nasil gecer?
gecti
derken,
acilanirsin...

"zamanla unutulur"
derler
-de,
zaman
nasil unutulur?
unuttum
derken,
hatirlarsin...

"tebdil-i mekanda ferahlik yokmus aslinda,
acinin yuzolcumu yeryuzunden cokmus aslinda..."
Trafalgar Square-bir cinli tezgahinda Sezen Aksu dinliyor...





16 Mayıs 2005 Pazartesi

peki makyavelli ne yapardı?

1.büyük düşünürdü.
2.çoğu zaman paronayak bir manyak olurdu.
3.insanları öldürürdü ama sonrasında sadece kendini daha iyi hissedecekse.
4.kendi kaderine aşık olurdu.
5.kendisine olması gerektiği gibi davranırdı.

derin bir acıyım ,

ben bir ütopyayken onlara
sadece
derin bir acıyım ,
belki de bir cezayım kendime...
benden sonra hayat mutluluksa,
birçoklarına
gitmekle kalmak arasında
gizli bir kuytuda
kaldım
derin , sessiz ve küf kokan
nemli bahar zamanında.
ah!
benden sonra hayat nasıl olurdu acaba?

15 Mayıs 2005 Pazar

Bugün bir Formula1 aracı burnumun dibinden uça uça geçti sayın seyirciler

O bir Ferrari değildi, Şumi de değildi, ama olsun Şumi’nin efsaneliğe adım attığı Renault aracıydı, pilot ta Fernando Alonso.

Kesinlikle bir Pazar günü oturup 2 saat süresince yarış seyretmeyecek olan her tipte insan Sultanahmet Meydanı’ndaydı, minicik kucak çocukları, başörtülü yaşlı başlı teyzeler, onlar neyi görmeye gelmişlerdi? Hiç anlamadım. Biz kalabalıkta zorlukla bir yer bulduk, yolun etrafındaki tellerin tam gerisinde , ikinci sıra.

Birinci sırada sürü sepet araba görmeye gelmiş iki aile vardı, minicik çocuklar en önde sıkışmış, tellere tırmanmaya çalışırken bir yandan anneleri kızar, beri yandan “sekürütü” abi azarlar, yandan yaşlı teyze kaynak olur... sıkış, ezil, ayakların çiğnensin... arkamda çoktan üçüncü, beşinci sıralar oluşmuş. Ağaçlarda armut misali sallanan meraklılar... herifin biri de Sultanahmet camii imamına ne dediyse artık minareye çıktı!
Neyse, kalabalıktan bunalınca biz de dedikodu yaymaya başladık, “dörtte başlayacak, başlamayacak, çıkmaz bu herif” derken önümüzdeki sıralar söylediklerimizden korkup kaçmasınlar mı? Kendimi en önde buldum. Bir ara tam bizim önümüzde yola su fışkırdı, adeta küçük bir dere oluştu hipodrom pistinde. Çalı süpürgeli staff süpürdü de süpürdü, suyu kenara akıttı:
Bu dere padokta epey sorun yaratmış olacak, motorsikletli kerli felli ak saçlı bi amca ile Mümtaz Tahincioğlu bizzat gelip kontrol ettiler “pistin” sürüşe uygunluğunu. Nihayet üzeri açık bir arabada Alonso 2 tur atıp “halkı” selamladı, çığlık kıyamet koptu:
Derken birkaç antika araba geçti artık protesto çığlıklarına , yuhalamalara başlayan halkı yatıştırmak için, sonra Renault ralli araçları, Le Mans aracı, 1979’dan kalma Formula1 aracı müthiş gürültüler çıkartarak turlarını attılar.

Ama hiçbirşey gerçek arabanın gürültüsü gibi olmadı sayın seyirciler, o patlamalı ses adeta midemden geçti, kulaklarım bizzat acıdı ve etraftaki tüm çocuklar ciyak ciyak ağlamaya başladılar, abim ve ben ise çılgınca heyecanlı çığlıklar atmaktaydık, böyle bir zevk olamaz, elim ayağım titredi, müthiş bir ses, hız ve heyecan. Alonso yaklaşık 10 tur attı , çok zevkliydi bunu izlemek. Saatlerce beklediğime bile pişman olmadım, olaydan sonra köprüaltında 2 bira çakınca yorgunluk falan kalmadı, oooh, yarabbi şükür!

geliyor geliyor geliyoooorrrrrr




Herşeyin sonu, herşeyin başlangıcı
Efsanenin düğüm noktası
Anakin Skywalker'ın doğum noktası
Karanlık lordun dönüşü
İmparator ve Vader Jedi'ları nasıl yokettilerin cevabı
Bir kahramanın düşüşü
Aydınlığın karanlığa dönüşü
Yeni bir umudun şafağı

Sith'in intikamı!

14 Mayıs 2005 Cumartesi

Efes Pilsen Fıçı Bira

efes'in harikulade şişede fıçı birası, ilk gördüğüm anda aşık oldum kendisine, şişeye sarılıp uyumak istedim, kendilerini öpüyor, seviyoruz, saygılar, eve bi kasa yollayın abiiieeee

Efes Fıçı Bira

13 Mayıs 2005 Cuma

haklandık

sitemizi hakladı hekırlar.
neden bilmem. anlamam.
bizim kendi aramızda eğlendiğimiz küçük bir site bu, hiçbir güvenlik unsuru olmayan, apaçık bir sitecik... buna zarar vermek kimin ne işine yarar?yoksa çok meşhuruz da haberimiz mi yok dostlar?
neyse, çok üzgünüm.
iyi geceler.

9 Mayıs 2005 Pazartesi

patlak şumi

Aaah ah, şumi ispanya pistinde rekorlar kırmıştı geçen senelerde, bu yılsa yarışa 8.sırada başladı, ilk pitlerde geçen yarıştaki taktiği uygulamaya kalktı, millet pite girip önü açılınca verdi gazı verdi gazı ama ancak 4. lüğe yükselebilde, tam sevindik derken PAATTT arka lastiği patladı! Haydi hop çektiler bunu pite, lastik değişti, 8.liğe düştü yine bu, biz kızdık derken aradan takka geçmedi PAAATTTTT ön lastik patlamaz mı? Lan piste çivi mi döktünüz eşşekoğlu eşşekleeerrrrr (...derdi herhalde türkçe bilseydi!) eh şumi de garaja çekti arabayı, biz de abimle mosssmor olduk, aylavyu şumi geldi patlak şumi gitti...

ben de geçen yazımda demişim ki "şumi gelecek yarışta patlatacak"
al babayı! patlattı ama lastikleri ! YUUHH BE YUUHHH

4 Mayıs 2005 Çarşamba

yaz geldiiiiii

yeşil erik çıktı, fışır fışır güzelim erikler... karnımız ağrıyana kadar erik yiyelim hadiiiiii

3 Mayıs 2005 Salı

emanet ask

cok uzaklarda aski buyuyor icimde,
bilmiyor...
askini
-ben
emanet aldim gozlerinden,
farkinda degil...

jackie collins

düşündüm de hayatımız jackie collins kitabı gibi olsaydı... hepimiz çok güzel, uzun bacaklı, iri gözlü olacak, çok şık giyinecek, salakça para harcayıp sürekli sevişecektik...