29 Haziran 2006 Perşembe

Avcilar-Ambarlı hattı ve yeni bir yol hikayesi

Bebek'ten Avcılar'a gidilir mi? Nasıl gidilir? Toplu taşıma ile mümkün mü? derken otobüse atlayıp Kabataş'a geldim, Topkapı'ya giden tramvaya atladım. Malum, Topkapı Cevizlibağ mevkiinde evlere şenlik bir PTT macerası yaşamıştım, bu sayede Topkapı Minibüs Peronu'na oldukça aşina idim. 8 numaralı perondan Avcılar-Ambarlı minibüsüne binip şöför kardeşlerle (Şöförün co-pilotu vardı vallahi, çömez gibi) muhabbete girişip ineceğim yeri iyice belletim, sonra 1,5 saat sürecek maceralı seyyahatimiz başladı. Tabii Yenibosna'dan çıkana kadar gayet iyi biliyordum etrafı da, sonra bir baktım Küçükçekmece'ye geldik dostlar, ondan sonra da Avcılar belediyesine girdik ama yolda bizim şöför çömezine "ilk seferde duraklara dikkat et, sonra insanlara dikkat edersin" gibilerden öğütler veriyor; para üstlerini vermesini söylüyordu. Yolda başka 2 şöför arkadaşları da yanına almaz mı, Avcılar-Topkapı hattı dedikodularını dinlemeye başladım, en önemlisi durakta kavga çıkmış, birisi başkasını fena dövmüş. Sonra bu adamlar da indi, biz Avcılar'ın güzide caddelerinde dolanmaya devam ettik. Hatta bir yerde pazar vardı, pazardan geçtik, gittik gittik gittik, yol bitmedi; gittik gittik gittik, yol bitmedi, sonunda minibüste bir ben, bir şöför bir de çömez kalmasın mı??? Beni bunlar hakkaten bir dağın başında bıraktılar, rüzgarlı, boş bir tepede. Oradan ring çalışan başka bir aktarma dolmuşuna bindim ve gideceğim yere ulaştım.


İşim bittikten sonra bu sefer ring dolmuştan indiğim yerden direkt Topkapı dolmuşu geçiyormuş, ona bindim, önde co-pilot koltuğuna oturdum. Daldık yollara, bu seferki şöförümüz Grease'teki Danny Zukko tadında genç ve de heyecanlı, karayağız bir oğlandı, yolda park etmiş bir araba vardı mesela, bunun yanına yaklaşıp durdu, üşenmeden bağırdı çağırdı; diğer dolmuşlara deliler gibi korna çaldı; hatta birini azarladı, durakta bilmemkimi neden dövdün diye. "İşte bu o" dememek için tuttum kendimi, işte sabah duyduğum dedikodular gerçekmiş meğer. Anlıyorsunuz ya, Topkapı-Avcılar hattı çok hareketli ve azami derecede hareketli, hayat çok daha hızlı akıyor valla orada.

26 Haziran 2006 Pazartesi

New GUNS N' ROSES - Your #1 Source - NewGNR.com

12 Temmuz'da İstanbul'da Guns n' Roses konseri mi?
New GUNS N' ROSES - Your #1 Source - NewGNR.com

İyi de bu adamlar kim?

1994'te Blue Jean dergisi "İnönü'de Güller Açacak" kapağıyla çıktığı andan itibaren hepimizin aklı başından uçtu, herşeyi unuttuk, sadece Axl'ı, Slash'i, Duff'u, Matt'i ve de gruptan ayrılan "beyn" Izzy Stradlin'i konuşuyorduk. Konser günü yaklaştıkça Slash yüksekdozdan öldü dedikodusu ayyuka çıktı, lisenin bahçesinde resmen dedikodu dalgasının yayılışını izledim. Ama sonunda o gün geldi, İnönü'nün önünde cehennemi kalabalığa katıldık, Ahmet San'a ne küfürler edildi, sonra stada girdik, saatlerce onları bekledik ve o gece İnönü'de Guns N' Roses konseri izledik biz. Kudurduk, şarkılara eşlik ettik, çıldırdık... Şimdi ... bu adamlar da kim acaba? Guns N Roses bir daha İnönü'de güller açtıramaz, o grup rüya oldu artık.

26 Yıl Önce Yazılmış Bir Yazı

Çetin Altan'dan...
Oyyy oyy, oy ki ne oy
MİLLİYET İNTERNET - YAZARLAR

19 Haziran 2006 Pazartesi

Son Tatil

Kazdağları'nın eteklerinde yemyeşil, şipşirin, zakkumlarla bezeli Kızılkeçili köyü; yollardan şırıl şırıl akan, dağdan inen billur sular; Anıt Ağaç'ın oradan köprüyü geçip iki yanı zeytin ağaçlarıyla kaplı yoldan Zeytinli köyüne yürümek, Güre'de püfür püfür çay içmek, köy otobüsüyle tıngır mıngır Akçay'a inip, olur şey değil sıcacık denize girmek, kızgın güneşte pişmek; köyde hergün konu komşudan gelen börek, keşkek, sarma içi; Edremit'e inip dondurma yedikten sonra bereketli pazarı arşınlamak, ceviz ağacının altında kahvaltı.. hepsi de çok güzeldi ama en heyecanlısı baktırdığım fal oldu, falcı hanımefendi takır takır herşeyi anlattı (faldan önce "bak ne görürsem söylerim" diye uyarıyor zaten) sonra da dedi ki, iki adamla iş görüşmesi yapacaksın ve o işe gireceksin.Tahmin edersiniz ki dediği çıktı!

16 Haziran 2006 Cuma

can yucel'den

SEVGI DUVARI
Sen miydin o yalnizligim miydi yoksa
Kor karanlikta acardik pasli gozlerimizi
Dilimizde aksamdan kalma bir kufur
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim gunum insan arasina cikarmakti seni
Yakanda bir amonyak cicegi
Yalnizligim benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

Kumkapi meyhanelerine dadandik
Onumuzde Altinbas, Altin Zincir, fasulye pilakisi
Ardimizda gorevliler, ekipler, Hizir Pasalar
Sabahlari aciklarda bulurlardi lesimi
Oyle sicakti ki copculerin elleri
Copculerin elleriyle oksardim seni
Yalnizligim benim supurge saclim
Ne kadar kotu kokarsak o kadar iyi

Baktim gokte bir kirmizi bir ucak
Bol celik bol yildiz bol insan
Bir gece Sevgi Duvarini astik
Dustugum yer oyle acik secik ki
Basucumda bi sen varsin bi de evren
Saymiyorum olup olup dirilttiklerimi
Yalnizligim benim cogul turkulerim
Ne kadar yalansiz yasarsak o kadar iyi

CAN YUCEL

14 Haziran 2006 Çarşamba

toz olur

dünya hakkında bildiğin herşey

aslında hiçbirşey ,

bir umutsuz bekleyiş hayat

neyi beklediğini bilemeden geçip gider

avutursun kendini yalanlarla

bir büyük çılgınlık yapmadan ,

ruhunu gökyüzüyle çarpıştırmadan

öyle alttan alttan

savrulup gidersin

toz olur , toprağa karışırsın ....

2 Haziran 2006 Cuma

İstanbul'un 100 Lezzeti

İstanbul Life, 2004 Eylül Sayısından güzel bir derleme:


1. Baylan'ın kup griyesi: Yıllardır bilinen spesiyal: Vanilya,
yanmış karamel, balkaymaklı dondurma üzerine ufalanmış ceviz ve
fındık taneciklerinin dayanılmaz birlikteliğinden oluşur.
İnsanın tarif ederken soluğu Kadıköy'de alıp, kupun içine
gömülesi geliyor.




2. Hünkar'ın ayvalı yahnisi: Tereyağında
çevrilmiş iri ayva parçaları kuzu etiyle bir arada pişirilip
tarçınla lezzetlendiriliyor. Ve son dokunuş bir kaşık pekmezle
gerçekleştiriliyor.

3. Bulgar'ın kaymağı:
Beşiktaş'taki salaş Bulgar'ı bilen bilir ama bohem burjuvaların
zihninde yer etmesi Wallpaper dergisine çıkmasıyla olmuştur!
Balkaymaklı, taze yumurtalı, çıtır ekmekli kahvaltısı ilkel ama bir
o kadar da lezzetlidir.

4.Emek Cafe'nin sahanda yumurtası: Deniz kenarında, masanıza konan
serçelerle birlikte kahvaltı keyfi gibisi yoktur. Sahanda yumurtası
ve karışık menemeni içinizdeki ekmek banma hissini körükler.

5. Üsküdar Kanaat Lokantası'nın tencere yemekleri: Çoban
kavurması, saç kavurması, kuru fasulyesi, nadir bulunacak
lezzettedir. Ekmek kadayıfı da pek meşhurdur.

6. Yaşar Usta'nın kavunlu dondurması: 32
yıldır Bostancı'da gerçek meyvelerden dondurma üretiyor Yaşar
usta. Kabuklarını fırçaladığı kavunu iştahla öneririz.

7. Kantin'in cheese cake'i:
Şemsa Denizsel'in vişneli cheesecake'i bünyenize iyi gelecek,
istikamet Nişantaşı.

8. Yanyalı Fehmi'nin
arpacık soğanlı yahnisi: Kadıköy Çarşısı'ndaki Fehmi, hüsrana yol
açmayan birinci sınıf bir esnaf lokantasıdır. Ama tek şeye
indirgendiğinde, arpacık soğanlı yahnidir!

9. Salomanje'nin mücveri ve mozaik pastası: Küçükken annemizin evde
yaptığı kabak mücverinin lezzetine en yakın olanı burada. Üstüne ev
tipi mozaik pasta çok iyi geliyor.

10. Adem Baba'nın istavriti: Burada balık, sosuyla süsüyle değil
lezzetiyle ön plandadır. Yalnızca günlük taze balık ve bol
salata. İçki yok. İstavritleri o kadar lezzetli ki, parmaklarınızı
yiyebilirsiniz.

11. Ali Baba'nın köftesi: Önceleri bir minibüs
köftecisiydi. Ünü kulaktan kulağa yayıldı, giderek dükkânı
büyütüyor. Vaktiniz varsa masalarda köfte piyaz, yoksa ayaküstü
köfte ekmek tavsiye ederiz.

12. Rejans'ın piroşkisi: Rejans
zaten ambiyansıyla başlı başına bir İstanbul tadıdır. Piroşkisi
de ağızda köpük gibi erir.

13. Tarihi Kireçburnu Fırını'nın kıymalı böreği: Tam 47 senelik geçmişi var.
Özelliği; kıymasında kuşüzümü olması.

14.Divan Pub'ın pub salatası: Artık biraz demode olsa da, peyniri, dil
küpleri ve bilhassa da sosuyla, İstanbul lezzetleri arasında yeri
ebedi olmalı.

15. Barba Yani'nin karidesli böreği: Burgazada'daki Yani amcanın
Rum mezeleri ve mastika likörü çok meşhurdur. Ama en iyisi
karidesli böreği.

16. Vefa'nın bozası: Ekim gibi çıkan bozayı Tarihi
Vefa Bozacısı'nda denemelisiniz.

17. Zeynel'in tavukgöğsü & kazandibi: Onca
muhallebici var fakat Zeynel'in tavukgöğsü ve kazandibi, hele
de üzeri dondurmalıysa, başkadır.

18. Karaköy Güllüoğlu'nun baklavası:
Spesiyal baklavaları 'Hekimbaşı'dır. Harcında ve
şerbetinde ceviz, damla sakızı, zencefil, çörekotu,
hindistancevizi, kakule, karanfil suyu, kişniş, safran, salep,
tarçın ve portakal kabuğu olan tam bir enerji ürünü.

19. Sarıyer Börekçisi'nin poğaçası: Sarıyer meydanından Rumeli
Kavağı'na giden yolun üzerindeki Tarihi Sarıyer Börekçisi yıllardır
bu işin ustası. Poğaçası o kadar lezzetlidir ki böreğe benzer.

20. Emek Mantı'nın mantısı: Kayseriusulü mantıyı en güzel yapan
yerlerin başında gelir. Çiğbörek ve yaprak sarma konusunda da
çok başarılııdr.

21. Şampiyon Kokoreç: Adın*dan da anlaşılacağı gibi
kokoreç konusunda 'şampiyon'dur. Beyoğlu Balık Pazarı'ndaki
şubesini özellikle tavsiye ederiz; sacda domatesli ve acı pul
biberli yapıyorlar.

22. Savoy'un milföy pastası: Kat
kat çıtır milföy pastayı Cihangir'in en eski pastanelerinden
Savoy'da denemelisiniz.

23. Teşvikiye Saray'ın tavuklu pilavı: Lokanta ilk kurulduğunda tavukgöğsü yapımında kullanılan tavuk etleri artınca pilava katılmış. Böylece tavuklu pilav ortaya çıkmış. Şu anda en çok sipariş aldığı yemek.

24.Kızılkayalar'ın hamburgeri: Lezzeti özel salçalı sosundan
kaynaklanıyor. Özellikle gece yarısı Taksim'de eğlenceden dönerken
yenmeli.

25.Bambi'nin dürüm döneri: Sıraselviler'de sıra sıra dizilmiş
büfeler içinde en güzel dürüm döner yapan Bambi'dir.

26. Barış Büfe'nin dilli kaşarlı tostu: Bağdat
Caddesi'nin klasiği, dillikaşarlı pide tostuyla tanınır.

27. Kanatçı Haydar'ın tavuk kanatları:
Kömür ızgarada pişen kanatlar müthiştir.

28. The Marmara'nın salata ve
kupları: Çeşit de, sunum da zengindir. Fonda ise şehrin en merkezi
meydanının kozmopolit tadına varılır.

29. Yeniköy Börekçisi'nin
kurabiyeleri: Üzeri susamlı tatlı kurabiyeleri çayın
yanında vazgeçilmez tattır.

30. Çengelköy İskele'nin deniz mahsulleri güveci: Lezzeti ve bütün o
malzemelerin verdiği enerji düşünülerek bu yemeğe Atom adı verilmiş.

31. Ağa Lokantası'nın şekerparesi: Beyoğlu ve Güneşli'deki Ağa
Lokantası'nın şekerparesi kocaman, tam kıvamında.

32. Bebek Abbas'ın waffle'ı: Tüm waffle'cılara taş çıkartır.
Bir de ekstra böğürtlen koyulursa, yemeyip yanında yatılır.


33. Manolya'nın profiterolü: beyoğlundan kadıköye transfer eden hikmet ustanın profitrolünü mutlaka deneyin, lezzetin sırrı, bildik tatlara değişik yorumlar getiren, aşçılık eğitimi almış sahibinden geliyor.

34. Kaşıbeyaz'ın lahmacunu: Özelliği
soğansız olması. Sarımsak ve tuzlu pide hamurundan yapılıyor ve
sadece kuzu eti kullanılıyor.

35. Beyti'nin beyti kebabı:
İsmini de spesiyali olan etten alıyor restoran. Beyti kebabında
o kadar iddialılar yani.

36. Doğa Balık'ın salatası: Doğa Balık hem balıkları hem manzarasıyla ünlüdür. Balık tabii ki salatasız yenmez. Doğa'da salatalar Kazdağı'ndan getirilen özel otlarla yapılıyor.

37. Kıyı Restoran'ın yaprak ciğeri: Kıyı'nın balıklarının yanı sıra
mezeleri de çok iyidir. Kuzu ciğeri bilumum baharatlara bulanıp
kızgın yağda pişiriliyor. Ve üzerine dereotu serpilip sıcak servis
ediliyor.

38. Cafe Wien'in şinitzeli: Reasürans'ın içindeki Cafe
Wien, Viyana usulü şinitzeli en iyi yapanlardan.

39. Marmaris Büfe'nin Leyla'sı: Leyla, Marmaris
Büfe'nin çikolatalı muzlu tostuna veri*len ad. Müdavimleri bu
tosta dünyanın 8. harikası diyor.

40. Ayder'in kuru fasulyesi:
Bağlarbaşı'ndaki salaş bir dükkânda, şehrin en iyi kuru fasulyesi
yapılıyor. Fasulyeler bir gün öncesinden sütte güzellik uykusuna
yatırılarak...

41. Konak Pastanesi'nin çikolatalı badem ezmesi: Konak Pastanesi'nin her şeyi ayrı bir efsanedir. Ayçöreği, ekler pastaları... Ama mantar
şeklindeki çikolatalı badem ezmesinin üstüne yoktur.

42. Apik'in işkembe çorbası: Eğlenceden sonra geceyi iyi bir
işkembe çorbasıyla tamamlamak adettendir. Apik Dolapdere'de,
yılların emektarıdır.

43. Lokanta'nın kırmızı biber çorbası: Mehmet
Gürs, tüm yemekleriyle mest ediyor. Közlenmiş kırmızı biber
çorbasına öncelikle bayılıyoruz.

44.Hacı Abdullah'ın kompostoları:
TürkOsmanlı mutfağının en şöhretlilerindendir. İster
frambuaz, ister nar; kompostolar lezizdir.

45. Develi'nin
çiğköftesi: Develi'nin Samatya'daki şubesi esastır. Burada
çiğköfte şamfıstıklı yapılıyor.

46. Boğaziçi Borsa'nın hünkarbeğendisi: Türk mutfağını en iyi yapan
yerlerin başında gelen Borsa'da klasik lezzetler, şık sunulur.
Hünkarbeğendisi hiçbir yere benzemez.

47. Feriye'nin çilavı: Türk mutfağını enfes bir manzarayla
birleştiriyor Feriye. Çilavımn nefaseti, içinin sakızlı
olmasından kaynaklanıyor.

48. Teşvikiye Bahar Pastanesi'nin çikolatalı
kestane tatlısı: Kafkas'ın kestane şekerlerine bir
İstanbullu olarak rakiptir. Hep tazedir. Çikolata ile
kestanenin bileşimi ve ağızda dağılışı insanı mest eder.

49. Güveççi Abdullah;
osmanlı imparatorluğu zamanında güveçte yemekler yapan üsküplü Abdullah ustanın torunları şimdi Fenerbahçede.

50. Bebek badem ezmesi: Tarihi Bebek Badem Ezmecisi'nin badem
ezmesi insan ağzına götürürken erimeye başlar adeta. Çok hafiftir.

51. Balıkçı Hasan'ın lakerdası ve çoban salatası:
Balıkların tazeliğinin sebebi haldeki balıkçıların sabah
ilk olarak buraya satış yapmasındandır.

52. Sarıyer Muhallebicisi'nin kazandibi:
Sütlü tatlılar, sahiplerinin çiftliğinde sağılan taze sütle yapılır.

53. Asitane'nin sebzeli sarması:
İstanbul'da Osmanlı mutfağını en iyi sunan yerlerdendir. Sebzeli
Asitane sarmasında közlenmiş patlıcan ve sarmısaklı köfte, nane
asidesi ile ser*vis edilir.

54. Darüzziyafe'nin
köftesi: Süleymaniye Camii'nin Külliyesi'ndeki restoranın
spesiyali olan bu yemek biraz baharatlı ve inanılmaz
lezzetli. İçinde üç farklı et bulunuyor. Köfteye fıstık ve baharatlar
eklenip, yufkaya sarılıp pişiriliyor.

55. Çiya'nın kirece yatırılmış kabak tatlısı: Kadıköy
Çarşısı'ndaki Çiya'da maceradan korkmayın. Kapanışı mutlaka dışı
çıtır, işi yumuşak olan kirece yatırılmış kabakla yapın.

56. Gezi Pastanesi'nin sıcak çikolatası:
Kullanılan malzeme o kadar kaliteli ki, sıcak çikolata gerçek
çikolata tadında.

57. Divan Pastanesi'nin
çikolatası: İstanbul'un en iyi çikolatacısıdır.
Özellikle prenses çikolata diye bilinen, içi bademli, üstü çikolata
ve kakao kaplı olanları bir efsanedir.

58. Kanlıca'nın yoğurdu: O rengi pembemsi yoğurdun üstüne pudra şekeri
dökünce ummadık bir tat çıkar ortaya. İstanbul'un kendine has bu
yoğurdunu vapurda tatmak da ayrı bir keyiftir.

59. Park Şamdan'ın kuzu kaburga veya kuzu külbastısı: 20 yıldır
İstanbul'da klasikleşmiş bir restoran olan Park Şamdan
mutfağının yıllardır değişmeyen özel yemeği kuzu kaburga ve
kuzu külbastıdır.

60. Sultanahmet köftesi: Orijinali
Sultanahmet'teki Selim Usta'nın dükkânıdır. Kıyma, köfte haline
geldikten sonra bir gün dinlendirilir.

61. Markiz Pastanesi'nin
makaronu: Genellikle badem aromalı olan bu lezzetin, Markiz'de
fıstıklı, güllü ve vanilyalısını da bulabilirsiniz.


62. Murtaza'nın
buzlu bademi: Özellikle rakıyla çok iyi gider. Nişantaşı'nda
seyyar arabada satan Murtaza'nın buzlu bademi en
iyilerdendir. Çanakkale'den geliyor ve her daim taze oluyor.

63. Hamdi'nin kebapları: Mısır Çarşısı'nın hemen arkasındaki Hamdi
Et Lokantası'nın kebapları da muhteşem Haliç manzarası kadar iz
bırakır.

64. Yakup'un çiroz salatası: Meyhane kültürünün
öncülerinden Yakup'un mezelerinin en güzeli çiroz salatasıdır.

65. Beyoğlu Lades'in menemeni: Kendilerine
özgü bu menemenin en önemli malzemesi, olmazsa olmazı salça. 30
senedir tadı hiç değişmeyen ev yapımı salça kullanıyorlar.

66. Han'ın inegöl köftesi:
Bostancı'da ve Şaşkınbakkal'da iki şubesi var Han Restoran'ın.
Yıllardır en çok tercih edilen lezzet İnegöl köfte.

67. Hain Köfte'nin sucuk köf*tesi: Levent sanayinin içindedir Hain
Köfte.
Üç çeşit köftesinden en iyisi sarımsaklı sucuk köftesidir.

68. Ethemefendi 36'nın frambuazlı muhallebisi: Bu muhallebi,
bildiklerinizden çok farklı. Sakızlı, frambuaz soslu ve de üstü
dondurmalı.

69. Filibe Köftecisi'nin köftesi: Ekmek arası köfte, Sirkeci'de
vapura binmeden önce ayak üstü çok iyi gider.

70. Günaydın'ın etli pidesi: Eti kendi çiftliklerinden
sağladıkları için yıllardır aynı lezzette.

71. Anadolu Kavağı'nda midye tava: Ekmek arası,
tarator soslu iki çöp midye tava, Boğaz'a karşı en büyük keyiftir.

72. Erenköy'de sokak simitçi*si: Erenköy'de
Starbucks'm karşı kaldırımındaki simitçiyi deneyin. Simidi
ikiye bölüp arasına krem peynir ve zeytin ezmesi sürüyor. Simit
Sarayları'ndan çok daha çıtır.

73. Köprüaltı'nda balık: Altınboynuz
manzarasına karşı hesaplı yemek için doğru adres buradaki
'balıkekmek'çiler.

74. Çengelköy hıyarı: Çengelköy'ün salatalığı daha körpe, hoş kokulu ve kütür kütürdür.
Haziran 20'den Temmuz 10'a kadar çıkar. Bu tarihler dışında
Çengelköy'den geldi denilirse sakın ola aldanmayın!

75.İmroz'un hamsisi: Zeytinyağında kızarmış, çıtır çıtır ve üzeri
kekikli servis edilir.

76. Tuğra'nın Osmanlı usulü tavuk çorbası: Çırağan Sarayı'ndaki
Tuğra'da tavuk suyu çorba özel bir tarifle, yoğurt ve pırasa
katılarak hazırlanıyor.

77. Pandeli'nin böreği: Mısır Çarşısı'nın girişindeki
restoranda masa bulabilirseniz, üstünde bir parça dönerle servis
edilen böreği denemelisiniz.

78.Refik'in gül işkembesi:
Asmalımescit'teki Refik mezeleriyle meşhurdur. Bu mezelerden
en ilginci gül işkembesi.

79. Ortaköy'ün kumpiri:
Bol kaşarlı, sosisli, salamlı, Rus salatalı, mayonezli, ketçaplı
dev kumpir için Ortaköy girişindeki çift sıralı kumpircilerden
birini seçebilirsiniz.

80.Padişah Sofrası'nın közde pilici: Şişli'deki mekânın özelliği,
piliç ve kuzuyu tamamen doğal odun ateşinde pişirmesi. Hem lezzetli hem çıtır oluyor.

81. Fatih Sarmacısı'nın sar*ması: İçine bolca kayısı marmeladı
sürülüp rulo yapılmış, şerbete yatırılmış, büyükçe bir pandispanya.
60 yıldır aynı ufak dükkânda satılır.

82. Asri Turşucu'nun turşusu: Sırrı kullanılan koruk ve
Uludağ suyunda saklı. Klasiklerin yanı sıra bamya ve erik gibi
çeşitler de var.

83. Arnavutköy'ün çileği: Artık çilek
deyince kocaman, tuhaf şekilli hormonlu bir meyve geliyor aklımıza.
Arnavutköy'ün pembebeyaz, mis kokan çilekleri nadir bulunuyor.

84. Emirgan Çınaraltı'nın çay ve
poğaçası: Burada 'tavşankanı' çay içme keyfi bambaşka. Bunca
yeni, alternatif su kenarı kahvaltı mekânına rağmen.

85. Lacivert'in uskumru dolması: Pirinçten çok soğan içeriyor. Asıl
sırrı ise içine katılan kişnişte.

86. Beyaz Fırın'ın paskalya çöreği: Kadıköy Çarşısı'ndaki eski
dükkândan farklı olarak Çiftehavuzlar'da 'modernize' çeşitler de var.
Ama paskalya çöreği her zaman bir numara.

87. Hacıbekir'in akide şekeri: Anlatmaya gerek var mı? Lokumları
da nefistir ama asıl akideleri oyuncak gibidir.

88. Cafer Erol'un: Tulumbası ve akide şekerleri osmalıdan gelen lezzetler.

89. Mavi'nin patlıcanlı börekitası:
Nişantaşı'ndaki Mavi, yıllardır değişmeyen buluşma noktalarından.
Krepleri, salataları, çeşidi az olsa da tatlıları hep iyidir ama
patlıcanlı börekitası az bulunur özelliktedir.

90. Todori'nin marine
edilmiş çiğ balığı: Caddebostan'daki Todori, 'karşı'nın en iyi
balıkçılarındandır. Başlangıçlardan marine çiğ balığı, balık
köftesi ve uskumrusu müthiştir.

91. House Cafe'nin naneli limonatası: Şehrin göbeğinde, ıhlamur ve dut
ağaçlan altında yapılan çok özel bir keyif.

92.Çeşni'nin işkembe sotesi: Çiftehavuzlar'daki mütevazı et
lokantası, damağınızı delirtebilecek kudrette bir işkembe sote
yapıyor; güveçte.

93. Set'in balık kokoreci: Kireçburnu'ndaki
Set'in her şeyi taze ve lezizdir. Balık kokoreci başka dünyalara
götürür.

94. Pera Palas'ta 5 çayı: Süslü
koltuklara kurulup, 'kuru pasta' ile bir fincan çay içmeyeli ne
kadar oldu?

95. 'Sabırtaşı'nın içliköftesi: İstiklal Caddesi'ndeki 'Sabırtaşı' Ali
amcanın doyumsuz içliköftelerini, eşi evde yapar.

96. Zencefil'in sebze salatası: Vejetaryen lokantası Zencefil'de
kabaklı, soya fasulyeli sebze salatasını denemelisiniz; üzerinde nar taneleri bile var. Yanında Zencefil'in özel ekmeklerinden de isteyin.

97. Antre'nin peynirleri: Tam 35 çeşit Türk peyniri var burada. Peynir
konusunda seçiciyseniz uğrayın.

98. Has Ekmek Fırını'nın ekmeği/pidesi: Çınaraltı kahvaltılarında
Çengelköy'deki Has Ekmek'in simitleri, pideleri çok iyi gider.
150 yıllık fırında her daim 'Ramazan pidesi' bulmak mümkün.
Üstüne 'şifa' denilen özel bir karışım sürülen pideler odun
fırınında pişiriliyor.

99. Kanaat Lokantası'nın 'sorbe'si:
Üsküdar'daki Kanaat'in sorbe havasındaki meyveli dondurmaları
meşhurdur. Katkı maddesi yok, salep Yozgat'tan, süt
Çekmeköy'den...

100. Hünkar'ın ılık irmik helvası: Feridun Ügümü'nün özel tereyağlı,
ılık irmik helvası, tatlıyla hiç işi olmayanları bile teslim alır.