Bilmez herhalde kuyruk nereye değer
İşte tatil bitti ve yine iş başı yaptık sayın seyirciler. Zaten 1 hafta çok az geldi, yüklemeler olmasaydı , bu haftayı da Akçay’da kumlarda serilip kebap olarak geçirecek idim.
Tatilde Akçay’daki Kızılkeçili köyüne gittim sayın seyirciler. Teyzemin ağaçlar bahçeler içindeki ferah evinde kaldım. Elini uzattın mı ceviz ağacından cevizini kopar, her sabah bahçeden domates, salatalık, biber topla; köy fırınından tandır ekmeği ile mis gibi kahvaltını yap. Su köyü çevreleyen Kaz Dağlarından gelen gürül gürül ferahlatıcı bir su. Hava cilde iyi gelecek derecede temiz. İşte bu koşullarda gayet dinlendirici bir tatil yapmış idim.
İlk gün kandildi o yüzden denize inmedim. Çocuklara şekerler dağıttık. Köyden bize pişiler geldi, taratorlar geldi. Ama bu tarator bizim Şampiyon kokoreççisinde midye tava ile yediğimiz tarator değil. Bir baş sarımsağı saf zeytinyağı ile püre haline gelene kadar eziyorlar, bu sarımsak bir krem peynir kıvamına geliyor, kralların ağzına layık bir nefaset. Artık bu taratoru kabak haşla ona sürüp ye, bulgur pilavına katıp ye, börülce salatasının üzerine koy ye. Fakat burcu burcu sarımsak kokuyorsun köyde kimseler yanına yaklaşamıyor anacım .
İkinci günü torbamı alıp kendimi plaja attım, köyden her saatbaşı Akçay’a inen döküntü bir otobüsle. (75 kuruş bir bilet) Akçay evlere şenlik, hava da çok sıcak olduğu için popomu koyacak yer zor buldum plajda. Daha sonraki günlerde ise Akçay’dan bir dolmuşa daha binerek Dalyan’a doğru gittik (1 lira 25 kuruş) ve Turban otelinin önündeki plajda denize girdik, burası paralı değil, uzun serbest bir kumsal ve deniz şahane, kumluk ve derin. Akçay’a gidecek olursanız buradan denize girin.
Ah bütün gün kumlarda kebap olup serin sulara atlamak ne kadar güzeldi sayın seyirciler, çok güzel bir yanık tenim oldu, güzellendim, o yüzden bu hafta hep dekolte kıyafetler ile güzelliğimi sergiliyordum ama artık ramazan geldi, güzellikleri hapsedeceğiz el mahkum.
Neyse, efendime söyleyeyim, Akçay’da Levis outlet mağazası ile Olive City outlet merkezi açılmış. Ama zaman kısıtlı olduğu için gidemedim. Çarşamba günü Edremit pazarına indik, oradan da bir şey almadım, anca Hemşin miydi neydi meydandaki eski pastanede nefis dondurmadan yedik.
Akçay’da dondurma çok ucuz, kordonda sıra sıra dondurmacılardan ye ye doymazsın, bir külah alıp Edremit körfezini, denizin içinden fışkıran tatlı su kaynağını izleyerek dondurma yemenin keyfi büyük.
Tabii Akçay’a gidip çılgın teyzeme fal baktırmadan dönülmez, o yüzden üşenmeden kahveler yapıp falımızı fallattık. Bakalım çıkacak mı? Çıkmayacak mı?
Dönüşte ise peynir, zeytin, yağları yüklenip ağlaya ağlaya eve geldik, tatilin tadı damağımda kaldı, bir hafta kesinlikle yetmedi. İkinci haftamı da taa ekimde kullanabileceğim bu gidişle.
Kısmet.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.