3 Eylül 2013 Salı

Bodrum Bodrum

Günlerdir sudan çıkmış balık gibiyim dostlar. Şu kısacık yaz tatilinin tadına doyamadım. Hala Bodrum'da olsaydım, o koy senin bu koy benim gezseydim, denizde demlenseydim keşke ah ah.

Bu sene Bodrum'a anneciğimle gittim sevgili dostlar. Annem ömründe hiç uçağa binmemiş, oraları görmemişti. O güzellikleri paylaşmak istedim. Böylece  beraberce uçağa bindik. Annem bütün yol salavat getire getire uçtu. Hacca gitmiş, dolayısıyla uçağa binmiş olan tecrübeli teyzem anneme "ne verirlerse ye" demiş:)) Annem de bir güzel uydu bu öğüde:)

Geçen sene Lady Charlotte ile kaldığımız ufak Atrium Otel'de kaldık. Tabii Alaçatı'nın asortik ve de kollu kazık Antmare'sinden sonra burası pek döküntü geldi ama ne gam. Hem sabah kahvaltısı hem de akşam yemeği var. Yeri de mükemmel.Deniz kenarına ve otogara 5 dakika mesafede:)

Otele yerleşip hemen mayolarımızı giydik, yemeden içmeden kendimizi deniz kenarına attık. Hani gündüz şezlong, akşam masa koyuyorlar, kaleye karşı yüzüyorsun; barlar sokağının önü.İşte orası. İlk anda çok kalabalık, deniz de biraz bulanık gibi geldi. 

Akşam çıkıp çarşıda yürüdük, tabii kalabalık, ama en azından adım atacak yer vardı. Gece de mendirek tarafında çay içtik. Bu arada ben yemeden içmeden koşup 30 liraya kendime çok şahane bir Longchamp çanta aldım, plaja giderken havlularımı, kitabımı koymak için. Eski yeşil çantamı da defettim. Lady Charlotte sıkı sıkı tembihlemişti de:)




Ama belki ilk gün geç saatte denize indiğimiz için öyleydi. Çünkü daha sonra tekrar Bodrum'dan denize girdiğimizde harikaydı su. Sabah erkenden gidip akşam şezlonglar toplanana kadar kaldık o son gün deniz kenarında. Hatta ben Güzel Harabeler'i okuyup bitirdim. Her bakımdan nefis zaman geçirdim:)






Yalıkavak

2 kere, otelin dibindeki otogardan dolmuşa binip Yalıkavak!a gittik. Bodrum'dan daha sakin olan bu cici mahalleyi çok seviyorum. Hemen ilk girişteki plajdan denize giriyorum. Servisleri güzel, ne isterseniz taşıyorlar şezlonga. Biz su, ayran, bira ve patates istiyoruz zaten fiks menü:) Bir de Yalıkavak'ın göklere kadar uzayıp giden begonvillerine bayılıyorum. En güzel begonvil Yalıkavak'da bence.


Yalıkavak'ta yeni çantamla:)





kudurmuş begonviller

Gümüşlük

Dolmuşla gittiğimiz en uzak yer Gümüşlük idi. Aslında çok uzak değil ama yolu dolambaçlı. Git git bitmiyor. Fakat nasıl bir cennet köşe anlatamam. Çok yıllar evvel abimle gitmiştik, denizdeki geçitten yürüyüp adaya tırmanmıştık. Tabii annemi dağ tepe yürütmek söz konusu değildi. Biz deniz seviyesinde kaldık. 

Dolmuştan inip çarşının içinden deniz kenarındaki lokantalara yürüdük, oradan biraz ilerisi de sahil boyu boydan boya plajlardı. Yine ufak bir restoranın önünü seçtim. Deniz kenarında bir bira içip patates tava yemeyi çok seviyorum da:)




Önümüzde suda salınan bir kayık, içi kuru otlar çiçeklerle dolu, harikulade güzeldi. Deniz taşlık ve yosunluk; rahat yüzmek için açılmak gerekiyor ama suyu dipdiri ve canlandırıcı idi. 












Akşam olunca inanılmaz şey, bu beldeye neden Gümüşlük derler anlamış olduk. Suyun üstü sanki gümüş damlalarla, erimiş gümüşle kaplandı.






Bodrum'a dönmeden evvel çarşıdan baykuşlu kolye aldım 10 liraya ama ikinci takışta halkası koptu :(



Aspat Plajı

Akyarlar, Bodrum'un en güzel koylarından. İşte bu koya giderken dolmuşçu amcadan rica ederseniz sizi Aspat plajında indirecektir.

Buraya geçen sene de Lady Charlotte ile gelmiştik, harika mekan, palmiyeler, heykellerle bezeli bir çimenlik, hasır kulübeler, şezlonglar, yastıklar...Denizi bir harika.

Fakat gelin görün ki, bu masal gibi güzel plajın işletmesi berbat. Servis, hizmet yerlerde sürünüyor. Sipariş ettiğiniz şey ya ellerinde yok, ya da yanınıza gelmesi için gidip almanız gerek. Plaja giriş 50 lira kişi başı. Bu parayı bir bileziğe yüklüyorlar. Yiyecek, içecek alırken bilezikteki kredi ile ödüyorsunuz. Kişi başı 50 lirayı yiyip içip bitirmek zorundasın. Buna rağmen aa o yok, bu yok diyebiliyorlar. E o zaman nasıl harcayacağım ülen ben bu parayı?

Fakat işte mekan ve deniz o denli nefis ki; olacağı bile bile her sene gidiyorum Aspat'a. Seneye yine giderim. Nasıl olsa düzelmeyecekler. Bari güzellikten yararlanalım.










Aspat'a gelmişken, o parayı da vermişken, birer kokteyl içelim dedim ve annemle kendime sex on the beach ısmarladım. Ohhh yarasın, kadın coştu. "Fotoğrafımı çeker misin" deyince  "önce kafaları çekelim, sonra fotoğraf çekeriz" diye yapıştırdı cevabı:)





Bitez

Bitez'e daha önce hiç gitmemiştim. Ne kadar yazık. Bodrum'un en güzel sahili Bitez'miş meğersem. Hem de yakıncacık, dolmuşla pıt diye geldik. Upuzun, göz alabildiğine bir kumsal. Gerçek kumsal. Taşlık, yosunluk değil. Balık dolu, billur deniz. Yani kelimenin tam manasıyla kendimizden geçtik Bitez'de. 




O kadar keyiflendim ki, biramı alıp denizin içine oturdum. Ohhhh gel keyfim:) Mandaya bağladım resmen:))








Gelecek yazıda tekne gezisi ve Bodrum kalesini anlatacağım ve bir tatil daha hatıralar geçidinde yerini almış olacak. Ayrıca baykuş ailemin yeni üyelerini de önümüzdeki yazıda sizlere tanıştırmayı ümit ediyorum sevgili dostlar.

xo xo

9 yorum:

  1. sabah sabah içimi açtın. bodrum-datça-kos-rodos hattı aklımda da du bakalım ne ara kaçacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En kısa zamanda kaçarsın inşallah canım. Rodos çok aklımda kalmıştı. O kadar güzeldi ki:)

      Sil
  2. Annene bayıldım :) İyi ki annenle gitmişsin.
    Devamını bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok neşelidir maşallah:) devam yazısını yarın yollarım:))

      Sil
  3. Üniversiteyi bitirdiğimden beri (ki bu 7 sene demek oluyor) Bodrum'a gitmiyorum ama o kadar güzel anlatmışsın ki seneye kesinlikle 1 hafta orada olacak ve bahsettiğin bütün belde ve koyları tek tek gezeceğim :) Ayrıca anneyle tatil candır, çok çok iyi yapmışsınız birlikte giderek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bodrum'a ben de ilk kez 10 sene önce gitmiştim. Sonra geçen yıl yaz tatilinde gittik Lady Charlotte ile. Artık başka hiç bir yere gitmek istemiyorum:) Bodrum hep en güzel:)

      Sil
  4. Aslı Slm,
    Resimler çok baştan çıkarıcı, uçağa atlayıp gidesim var da keşke yeme içme işini de resimleseydin. Sonbahar geliyor, kızçe grubunla bu yıl da bol yeme içmeli yazılarını bekliyorum. Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeme içmeyi ekseri otelde hallettiğimiz için malzeme çıkmadı bana ama yazının ikinci bölümünde sünger pizzadan hoş manzaralarımız olacak:)

      Sil
  5. Ayağınıza sağlık. Bizim icin yol haritasi olacak bir yazi olmus. Mutlulukla kalın.

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.