11 Şubat 2007 Pazar

Entel dantel alemler

Dün gece Didem, Yeşim, Gökben ve flörtü Luke Skywalker ile Taksim'de alemlere aktık sayın seyirciler. Asıl amacımız SHAMAN WORLD MUSIC DAYS etkinliği sebebiyle İstanbul Garaj isimli bilmediğim bir mekanda konser verecek olan tanımadığım Talvin Singh isimli Hintli müzisyeni izlemekti. Kendisini tanımam etmem, konsere de kendi istek ve rızamla gitmedim, kızlar beni kandırmıştı, bunu da lehimde bir nokta olarak not ediniz!

Evet tabii önce minik Çin Büfe'de erişte, sebze kızartması yiyip, yasemin çayı içtik. Sonra Starbuck's'ın İstiklal Caddesi'nde en son açtığı ortadaki tükkanına giderek kahve içtik sayın seyirciler.

Kahveden sonra saat 9'da (tastamam biletin üzerinde yazan başlama saati) Garaj'a iniverdik. Hani şu minik Culina'nın önünden aşşağı doğru iniyorsun , orası! Fakat kapıdaki 24 dizisindeki CTU'dan fırlama ajanlara benzeyen adamlar bize tuhaf tuhaf baktılar. Talvin saat 1'den önce çıkmaz dediler. Ama nasıl olur, bilette 9 yazıyor dedik, bıyık altından güldüler! İşte beni zorla getirdikleri bu konser aslında yoktu bile sayın seyirciler! Bu Talvin denen abi DJ idi ve performansına ne zaman başlayacağını da bir Allah bir de kendi paşa gönlü bilirdi! Fakat biz dana gibi ortada kalmıştık, ne yapacaktık. Böylece İstiklal'in tıkış tıkış kalabalğına karışıp dolanmaya başladık, kitapçılara falan baktık, dergileri karıştırdık. Sonra Jaz Cafe'ye gidip içmeye karar verdik. Aman burası ne kadar güzel bir bardı anlatamam. Aynen Cheers'deki gibi bir mekan! Hani hep acaba buralarda var mıdır bir benzeridiye merak ettiğimiz bir yer. Güzel ama konuşmanı engellemeyen müzik, aydınlık ortam, kırmızı duvarlar, bar, masalar, süperdi!İşte bu güzelim mekanda içip coştuktan sonra Garaj'a geri döndük, paltolarımızı vestiyere bıraktık (6 ytl) ve mekana girdik. Gerçekten kocaman garaj gibi, ferah bir mekan. Sigara içilmeyen bir kısım bile vardı. Fakat ben bu tarz mekanlarda ne yaptığımızı unutmuşum dostlar. En son ne zaman Mojo'ya gidip de sabaha kadar dansetmiştim? 2, 3 yıl olmuştur. Buradaki sorun şu idi, sahnede bir DJ hafif etnik tabanlı elektronik müzik yapmakta, gençler bu müzik eşliğinde coşmakta. Amma gelin görün ki, ben sevdiğim şarkıları söylemeden coşamam, rockingen şeyleri severim, DJ'den elektronik müzikten tiksinirim, aman yarebbi, beni kandırıp nereye getirmişlerdi???

Vallahi, biz Didem'le bu san'atsal DJ müziğine 1 saat kadar katlanabildik. Sonra Talvin'i bile göremeden önden evlere dağıldık sayın seyirciler. Bir de Garaj'ın vestiyerinde paltolarımızı alabilmek için kavga etmek zorunda kaldım, çünkü vestiyer dolup taşmış, mekanın girişinde dışarılara kadar kalabalık bir kuyruk uzamıştı, herkes kızgın, homurdanıyor, bir de dayak yiyecektim aradan paltomu almaya çalıştığım için.
Böylece tanımadığım bir DJ'i dinlememek üzere vermiş olduğum 30 ytl götümde patlamış olarak bu hoş akşam sona ermişti. Bir daha mı DJ, performans, world music??? tööbeeee!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz ki muhabbet olsun.