İşte bir yakışıklı kuzenim daha bekarlığa veda ederek dünya evine girdi dostlar. Ayol patır patır evleniyor bunlar, her ay bir düğün, artık ne giyeceğimi şaşırdım...
Neyse Yeldacığım söz verdi Obi Wan kuzenimi bahardan önce almayacak püahahaah
Efendim, biz ailecek geç kaldık tabii, neden böyle bilmiyorum, ben heryere tam saatinde giden dakik insanım, babam desen öyle, fakat bir araya gelince bir türlü toparlanıp da çıkamıyoruz, Allahtan nikah tam 4'de kıyılmadı, biraz beklediler de, yetişmiş olduk.
Tabii büyük ailemiz bir araya gelince salonu çığlık, kahkaha, çok güzel olmuşsunlar sardı, degajeme doğru yerleştirdiğim Lady Charlotte ile Londra'dan aldığımız tassarım kolyemle istediğim gibi sükse yaptım.
Sonra tipik masa dolaşma, ayaküstü muhabbetleri başladı. Biz hemen La Capitana ile ayaküstü iki dedikodu patlattık ki sormayın ahahaha. Kendisini Real Fiesta yazarı yaptık ama o dedikodu sütunlarını okumak daha nasip kısmet olmadı.
Sonunda kapılar açıldı, gelinle damat geldiler, ayy Dilekçiğim çok güzel olmuştu maşşallah, gerçekten çok beğendim kendisini.
Krem rengini seçmekle çok iyi etmiş, ışıltılı kıyafeti ile takıları da çok zarifti, kesinlikle mükemmel olmuştu yani.
Nikah kıyılırken halamın gözlerinden yaşlar fışkırdı, sonra da iki çocuğunu da evlendirmiş olmanın verdiği coşkuyla "ohh paçayı yırttım nihayett" diye göbek atmaya başladı. Ben de çok duygulandım, biz hep beraber büyüdük, Tolga, Tuba, Burak, Tarık, daha dün sokaktan geçen arabalara ıslak tuvalet kağıdı atan veletlerken şimdi kazık kadar olmuş idik. Hey gidi seksenler.. Şimdi hepsi ya evli ya nişanlı, ben de sarhoşum oohh, they are getting married, I am getting drunk!
Nikaha damgasını Nuri amcam vurdu tabii, benim amcam Tolga'nın da dayısı olur ve sülaledeki hemen herkesi o evlendirdi, yani hep şahit o oldu. Yalniz hayal meyal hatırlıyorum da, bir düğünde birisi benim babamın şahit olmasını istediydi de, biz tabii her zamanki gibi geç kaldığımız için olamamıştı püahahahaha
Neyse işte memur bey önce gelinin şahidine bu nikahın kıyılmasına razı olup olmadığını sordu, herhalde Dilek'in arkadaşı olan küçükhanım utanarak "evet" dedi. Sonra memur, amcamın bu nikaha itirazı olup olmadığını öğrenmek istedi!!! Ve amcam patlattı "Bence mahsuru yok!!!"
Ooahahahahah dostlar, tahmin edeceğiniz üzere salonda birden benim kahkaham patladı, oh ne güldüm anlatamam.
Nikahtan sonra yedik içtik, fotoğraf çektirdik, sonra da çaktırmadan badem şekerlerini avuçlayıp ceplerimizi doldurarak evlere dağıldık dostlar. Bu nikahın sonuna ekstra bir macera yaşamadım, Allaha şükür telefonum falan da kaybolmadı :))
Eveet, sıradaki düğün lütfen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.