20 Mayıs 2008 Salı

Boğaziçi'nde bir yaz günü

Haftasonu İstanbul'a yaz gelmiş idi, biz de bütün kızlar toplandık ve Bebek'te buluşup lazer epilasyoncusuna gittik sayın seyirciler. Burada bir güzel istemediğimiz kıllardan kurtulup (istediğimiz var mı ki bebişim?) yılanbalığı gibi pırıl pırıl olunca ; midemizin götürdüğü yere; Emirgan'a giderek 3 saat süren uzun ve yoğun bir kahvaltı yaptık. Sarı Köşk'te açık büfe kahvaltı 20 ytl, menüsü de çok zengin. Ben en çok sosis olmasını seviyorum sıcak sıcak. Bir de çilek var, kahvaltının üzerine ferahlatıcı oluyor.

Emirgan o kadar sıcaktı ki, birer atletle oturabildik ancak, o yüzden deniz havası alalım diye Yeniköy'deki çay bahçesine gittik. Bildiğiniz gibi burada yaş ortalaması o kadar yüksek ki; arada tansiyoncu amca dolaşır, maazallah!

Çaybahçesinde dondurma yedik ama hoşumuza gitmedi. Biz de kazıkazan oynadık! Tanesi 50 kuruş ama hiçbirşey çıkmadı. Çıksa zaten burada tapi tapi çalışıyor olmazdım.

Çay bahçesinden , özellikle garsonların öküzlüklerinden (dondurmayı çatalla getirdi biri, neredeyse milkshake kıvamında idi dondurma) bıkınca yine arabaya atladık, Aşiyan'a geldik. Boğaz o kadar güzeldi ki, su şıkır şıkır, o turkuaz rengi göz alıyor...

Aşiyan'da daracık ve labirent gibi yollara dalarak Bümed tabelasını takip ettik ve Bümed'in yanındaki Arka Bahçe denen mekana gittik. Kazık fiyatlarını enteresan bahçe mimarisi ve şirin köpekleriyle dengelemeye çalışan bir yer. Ama ama, küçücük sahanda melemen 10 Ytl olunca bizimkiler 3 sepet ekmek yedi yanında. Ben hala kahvaltının etkisi altında olduğumdan dondurma aldım ama bu seferki güzeldi.

İşte bir haftasonu böyle geçti , bütün gün Boğaziçinde gezmek .. insan başka ne ister ki?
Bu haftasonu ise, KAMÇILI ABİ gösterime giriyor, yani nerede olacağım gayet belli değil mi dostlar?
Indy!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz ki muhabbet olsun.