Pazartesi iyiceydim, işe gitmiştim hatırlarsanız. Ama pek keyfim, iştahım yoktu hala. Salı sabahı artık çırçırın geçtiğini zannederek bir uyandım ki ne gezer? Karnım taş, bir önceki akşam salt lapa yediğim halde o karın şişmiş şişmiş, yusyuvarlak olmuş. İçeriden de gııırçççç goorrçççç gacııırttt diye tuhaf tuhaf sesler geliyor!!! Kendimi tuvalete zor attım, ühühüh, aman yaleppim, sulu zırtlak çırçır olmuştum:(((
kedi benim kedi değil:)) |
İşyerinde kendime gelmeye çalışarak tam biraz leblebi yiyordum, müşteri çıkageldi. Kat kat giyinmiş titreyen zayıf vücüdüm ve de pelte gibi suratımla indim adamın yanına. Uzun yıllardır tanışırız, o yüzden hasta olduğumu söyledim açık açık. Neyin var diye sordu, "diarrhea" dedim bilemedi (Adam Fransız, İngilizce anlaşıyoruz) ben de ne diyeyim, adlı adınca " I AM SHITTING WATER!!!" deyiverdim suratına ahahaha:)))) Aaa, "kahve iç iyi gelir" demesin mi? haydi birer espresso içtik, çırçır da durmuş, karnımın şişi de inmişti, el mahkum çıktık yola.
Bilecik dışındaki fabrikaya arabayla 3,5 saatte ulaştık. Ben önde oturdum hasta olduğum için. Manzara da çok güzeldi, özellikle Adapazarı'ndan sonra her taraf yemyeşil tepelerle kaplıydı. Tepeleri de delip hızlı tren yolu açıyorlarmış bu arada. Manzara izleye izleye gittim, yolda biraz leblebi yedim. Fakat ne vakit çantamı açsam pembiş pembiş donlar parlıyor, aman ya biri görmedi neyse. Şu donlarımı fora etmeden çırçırdan kurtulsam diye dua ettim:))
Neyse bir kaza bela olmadan, yani altıma sıçmadan Bilecik'e geldik, çok şükür. Fabrikayı gezdirdim adama, o da 1 saat sürdü. Herif oradan beğendiği birşeyi bana verdi numune yapayım diye; çantama atayım dedim, yine donlarla yüzyüze geldim!!! Ulan unutuyorum her seferinde çantayı açıyorum cart diye, oradan pembeler parlıyor, hay ben bu çırçır yüzünden rezil oldum dostlar!
Fabrikadan dönüşte taa akşam 4'te öğle yemeğine oturduk o taraflarda bir ızgaracıda. Aman ben kaç gündür lapa, patates yiyorum ya, köftelere yumuldum, ekmek de kızarttırdım ohhh. Ama köfte hakikaten şahaneydi, sulu sulu. 4 tane filan yedim, 2 dilim de kızarmış ekmek yanında, artık hasta olmam diye ümitle dönüş yoluna çıktık.
Dönüşte tabii şahane İstanbul tarfiğinde berbat bağırsaklarımla resmen bayıldım arabada, koltukta kaykıldım, o trafik, o köprü, o dur-kalklar ömrümden ömür yedi resmen akşam akşam. Hele köprü girişinde yandaki arabadan gelen şarkı sözü "Bu ne bitmez çileymiş neden hala dolmadı" beni neredeyse ağlatacaktı, neden bitmemişti çilem neden?
Yapacak birşey yok, kanatlanıp uçamadığımıza göre trafik eziyetinden inleye inleye şirkete döndük dostlar. Sonra adamı oteline bıraktık, ben de evime attım kendimi. Çok şükür sabahtan beri çırçır olmamış, altıma sıçmamış, yedek don kullanmamıştım. Artık iyileştim herhalde diye düşünerek pirinç lapamı yedim, İstanbul'un Altınları'na baktım biraz, sonra da yatıp uyudum erkenden.
Ve fakat, ama lakin, gelgelelim.... Bu sabah erken saatlerde midemdeki Alien canavarının sesleriyle uyandım. Yemin ederim abartmıyorum, gacırrrr, gucuuurrr, cooorttttt diye sesler geliyordu içerden! Ve sabah ezanını okumak üzere minareye çıkan hoca efendi, beni şu şekilde buldu:
bu da benim kedi değil:))) |
Doktor ishal ilacı ile antibakteryel bilmemne ilacı da yazmıştı, serum bitince onları alıp eve geldim. Patates yedim, çorba içtim, ilaçları yuttum. O saatten beri de yatıyorum işte. Aslında yarın da raporluyum, 2 gün istirahat verdi amma işe gitmek zorundayım, hay ben kaderin böylesine! Neyse geç giderim bari ne yapayım. Sabahın köründe kalkıp gitmem.
Yaa işte böyle dostlar. Artık bu korkunç hastalığın bittiğini ümit eder, hepinize çırçırsız, sağlık dolu günler dilerim.
Çantanızdan yedek don eksik olmasın.
xo xo
ya canım hastalığa gülünmez ama öyle cici anlatmışsın ki yarıldım burada manyak öğrenciler de beni manyak sandılar
YanıtlaSilayrıca bu kediye bittim bizim gerek akademik gerek idari insanlar bile bu kedi gibi temiz iş görmüyor :))
geçmiş olsun canım
bir daha yedek donun yanına bir reflor al iyi gelir ;))
thalassapolis : ahahah aldım ayol aldım, meğersem ishalin ilacı oymuş işte, doktor bana reflor yazdı kuşum:)))
YanıtlaSilkediye ben de hasta oldum, tam deliğe isabet :))) bi de nasıl yapıyo şııırrrrr diye :)))))))
aynen ya insandan bile insan maşallah :))
YanıtlaSilAa ben sana demedim akşam bir dizi gördüm rüyamda ama yeni bişiy bilinçaltım üretmiş tamamein senaryosunu ben mi yazsam ne etsem neyse orada Yetkin Dikinciler oynuyor bir de sen varsın başrolde güzeldi komik bişiydi bak şimdi aklıma geldi
ben miiiii, aaahahahah, canımmm beni yakışıklı karizmatik jönlere layık görürmüş canım arkadaşım:))) yaz valla şöyle entrikalı, oyunlu moyunlu aksiyonu bol, helecanlı bir dizimiz olsun :)))
YanıtlaSilah ah süpper olurdu vallaha öptüm şekerim seni mucks :))
YanıtlaSiljudyy geçmiş olsun şimdi gördüm. ay o ishalin kökü kurusun hiç sevmem. Keşke daha erken görseydim ama aklında bulunsun kola da kahve gibi çok iyi gelir. Bir de yarım limonu sıkıyorsun içine bi çay kaşığı kahve atıp karıştırıp içiyorsun hemen kesiyor ishali. çoook geçmiş olsun. Im shitting water'a kahkahalarla güldüm delisin:D
YanıtlaSilgürültü : ah ahhh canım benim, ben de hiç sevmem ama merete yakalandın mı hemen ilaç içirmiyorlar, 2 gün kendiliğinden akıp gitsin diyorlar:((( bu sefer doktor halime acıdı dayadı ilacı, inşallah iyi gelir bakalım:)) artık kahve, limon, kola, muz, leblebi ne varsa yiyorum şekercim:)
YanıtlaSilLeblebi gaz yapar canım bence yeme. Bol soda iç, mineral dengen yerine gelsin. Bilirim berbat birşeydir, ben tuvaletten yatağa kör gibi geliyordum gözlerim karardığı için susuzluktan.
YanıtlaSilİnşallah geçmiştir artık, böyle bir salgın var kiminle konuşsam bu durumdan şikayetçi, serum aldığın iyi olmuş.
Sevgiler canım, tekrar geçmiş olsun...
Hahhaahaahahahaha!
YanıtlaSilHarika anlatmışsın Judycim,okurken öldüm gülmekten!Ama tabii çok geçmiş olsun,bu ara salgın varmış,dün benim oğluşu kontrole götürünce o söyledi.
Canım benim ya, virütik bir salgın dolaşıyor tüm İstanbul'u... kimi görsem aynı şikayetler. Canım benim çok çok çok geçmiş olsun, telefondan sonra sen rahatladığını söyleyince aramadım bugün ama bir şey hep dürtüp durdu beni...buymuş meğer... Beterin beteri var. Mısır'da kaptığım bir mikrop yüzünden 6 ay ishal geizp durdumm tüm denizleri :((( şaka değil, gittiğimiz hiç bir limanda bir günden fazla kalamadığımızdan tahlil yaptıramıyordum. Tahlil yapmadan da ishale ilaç vermiyorlardı. Düşünsene, baş tarafta manevradayız ve ben bir tarafımı tutarak koşturuyorum yaşam mahalline tuvalet için. Bir de üzerimde tulum olduğunu, tulumun da önden fermuarlı olduğunu düşün :)))) ya da hiç düşünme :)))))))))))
YanıtlaSilLeylak Dalı : canım sen de çok ağır geçirdin, sana da çok ama çok geçmiş olsun. Yediklerimizden mi artık bilmiyorum, bir daha olmaz inşallah. Ben hiç bu kadar fena olmamıştım. Arada sırada çırçır olurdum ama 2 günde geçip giderdi, bu seferki ezip geçti, bitmiş olsun hepimiz için inşallah:) Öpüyorum seniii
YanıtlaSilKitap Kurduyum Ben : :))))) çok şükür hep böyle gülüp geçelim inşallah sıkıntılarımıza. öpüyoruz oğluşuu:)
YanıtlaSilLa Capitana : ah kaptanım, benim güzel kaptanım! Allah seni başımızdan eksik etmesin. O tulumu düşününce bile ağlamaklı oldum ben hüüü:(
YanıtlaSilGeçmiş olsun judycim, Allah sana ve diğer tüm motoru bozulmuş arkadaşlara şifa versin.
YanıtlaSilrock lee : amin canım ahahah:)))
YanıtlaSilçok ama çok geçmiş olsun zoican, şifa olsun..reflor vermiştir dr kesin..bu ishalin en baş ilacı reflordur,reçete ödemiyor, 15tale civarı sanırsam ama şıp diye ishal geçiren ve tedavi eden tek ilaç..sabaha karşı dr. kesilen iflah olmaz bıloggır nilmoğndan sevgiler,şifalar.))
YanıtlaSiljudy...
YanıtlaSilgeçmiş olsun!
yahu hastalığı bile böyle tatlı anlatmışsın ya...ne diyeyim ben sana:)
Yazık olmuş suşilere:) Şaka şaka çok geçmiş olsun. Zayıfladığını ve süzüldüğünü zannederim. İshal basit ama çok tehlikeli bir hastalık. Bol sıvı alarak kaybettiğin suyu almaya bak. Yazdıklarını gülerek okuduğumuz için sana nazar mı değdiriyoruz nedir? Acil şifalar diliyorum. Bu arada ben Miss Marple'ı Geraldine Mc Ewan'nın canlandırdığı seriye başladım. En ünlü kitaplardan 4.50 From Paddington ve the moving finger falan var. Fena değil.
YanıtlaSilNE ZOİCANIIIIIIIII NEEE NEEEE
YanıtlaSilULEN ZOİ, BAK KAFAYI KIRMIŞIM SENLE KIZIM :))
ÇOK PEK ÇOK ÖZRÜ DİLİYORUM YORUM YAZARKEN JUDYCAN YERİNE YANLIŞ HİTABETİMLE İLGİLİ..
YORUMU YAZDIIGM SAATE BAKAR İSEK, SANA JUDYCAN YERİNE ALİCAN,VELİCAN,PITIRGÜL,ŞİRİNSU FALAN DEMEMEM BİLE OLDUKÇA BAŞARILI:))
TEKRAR AFFOLA: SEVGİLER, NASIL OLDUN SAHİ ?
Nilmoon : teşekkür ederim canım, iyileştim çok şükür:) şimdi günler süren patates, pilav lapası rejiminden dolayı çılgınca acıkan karnımı doyurmaya çalışıyorum. Gözlerim döndü açlıktan, doymak bilmiyorum:)))
YanıtlaSilCepaynası : çok teşekkür ederim canım, napalım gülüp geçmek lazım. Allah başka sıkıntı, hastalık vermesin:)
YanıtlaSilColdmarch : canım benim, nazarınız değer mi hiç, şu yazıları okurken bir kere gülüyorsanız ne mutlu bana, ne mutlu:)
YanıtlaSilBakalım önce Poirot külliyatını tamamlayacağım , sonra Miss Marple külliyatına başlamayı düşünmeye başlayacağım:)
aman tanrim o kedi fotografi ne oyle! ahahah
YanıtlaSilhttp://the-lizard-queen.blogspot.com/
judycim of inan geçen hafta ben de cırcırık oldum lanet olsun o ne berbat bir şey tuvaletten çıkamadım resmen off
YanıtlaSilayrıca geçmiş olsun canımm
Ğìzem Dalyan: kedi bizden iyi deliğe tutturuyor valla ahahah:)
YanıtlaSilMiacım çok geçmiş olsun üzüldüm canım ya:( ilacın reflor. Gerek kalmaz inşallah.
YanıtlaSil