26 Nisan 2014 Cumartesi

Kate Alert : Bu Maceranın Sonu

3 haftalık kraliyet turunun nihayet sonuna gelmiş bulunuyoruz benim canımdan çok sevdiğim, asiz izleyicilerim:) Fazla doz Kate alert yazılarından bıktıysanız, bu sonuncusu. Doyamadım, daha fazla kraliyet haberi isterim diyorsanız artık önümüzdeki maçlara bakacağız. Haziran ve Temmuz'da bol bol göreceğiz bunları. Ağustos'da ise İskoçya turundan bahsediliyor:)


Turun son haftasında, Pazartesi günü tatil idi. O gün de William ile Kate'in elele yürüyüş yaparken, efendime söyleyeyim, Kate'in küçük George'u omuzlarına koyup koşarken görüntülerini çekti paparazziler. İşte bunların tatlı hayatını yaşamanın bedeli de bu, 24 saat fotoğraf makinası ile birileri sizi takip ediyor. Berbat bir durum.


Salı günü, Dük ile Düşes, 3,5 saat uçarak Uluru'ya gittiler. Buranın diğer adı Ayers Kayalığı imiş. Aborijinlerin bölgesi. Avustralya'nın ortasında heyyula gibi yükselen kumtaşı muazzam bir kayalıkmış burası. 1983'te Prenses Diana ile Prens Charles da ziyaret etmişler bu bölgeyi.

Diana ile Charles, 1983


William ile Kate, öncelikle kayalığın yakınındaki Yulara isimli Aborijin köyünü ziyaret ettiler. Bu ziyaret için Kate, bok renkli yünlü bir Roksanda Ilincic elbise ile defalarca ayağında gördüğümüz meşhur  L.K. Bennett topuklularını giymişti. Çölün ortasına giderken giymek için pek doğru bir kıyafet!!!!









Ya bu kız zaten bu elbisenin çok benzerinin grisini giymişti daha önceden. (Bu yazının ortalarında bir yerde görebilirsiniz) Niye hep aynı kıyafetin farklı renklerini alıyor ki, aptal mı acaba?

Aborijin köyünde bizimkilere el yapımı mızrak, bilezik vs hediye etti yerli kardeşler. Artık William mızrakla ilgili pis şakalar yaptıysa günahı onun boynuna:)))




Daha sonra Kate elbisesini değiştirdi ve geleneksel Aborijin karşılaması yaptı köylüler bunlara. Kate nihayet basit, penye bir elbise ve rahat ayakkabılar giymiş idi. Çölün ortasındasın ablası! Ona göre giyinsene.




O elindeki yılan mı, yoksa beni gördüğüne mi sevindin???



Sonra da parkta yürüyerek meşhur kayalığı ziyaret ettiler. William'ın annesi ile babası gibi poz verdiler. Bu da bize monarşinin gelenekselliğini ve devamlılığını gösteriyor idi.





Geceyi çölde bir kampta geçiren çiftimiz, bebek George'dan ayrı kalmıştı o gece.


Çarşamba günü Uluru'dan Adelaide'a uçan çiftimiz, bu şehirde gençlerle alakalı bazı kuruluşları ziyaret ettiler. Adelaide ziyaretinde Kate, tozpembe Alexander McQueen peplum bluz ve etek takımı giymişti. Saçlarını da sevdiğimiz gibi tepeden yarım toplamıştı.

Kız o bacaklar ne öyle ayrık ayrık ahahahaha





Valla ben bu takımı çok beğenmedim. Peplum detayını sevmedim, masa örtüsü gibi olmuş. Provası aceleye mi gelmiş acaba. Belinden, eteğinden de almak gerekirdi diye düşünüyorum. Bir de Kate öne eğilince karnına kadar görünmesi pek hoş olmadı tabii :)))) Fakat memesi pek olmadığından dekolte zarif duruyordu neyse ki.

Gençlerle müzik stüdyosuna giren Kate, DJ'lik yeteneklerini gösterdi elaleme:





Perşembe günü, yani sondan bir önceki gün, çiftimiz Canberra'da idi. Öncelikle Avustralya'nın ulusal botanik bahçesinde ağaç diken kahramanlarımız, daha sonra parlamentoya giderek başbakanın verdiği resepsiyona katıldılar. William da burada bir konuşma yaptı ve seneye Kate ve Harry ile GELİBOLU'da Anzak anma gününe katılacaklarını söyledi! SENEYE TÜRKİYE'YE GELİYORLAR yani bizimkiler. Çitlembik Prens Harry de geliyor. Kendimi Harry'e ittirdim, ittirdim. Saraya gelin gitmek için bu son şansımızdı kızlar! Ahahahahah:))


Kate kardeşimiz bu etkinliklere Catherine Walker'dan yemyeşil bir palto ile katıldı. Bu elbise-paltoların bir adı var mı acaba?











Akşam olduğunda bizimkiler Kraliçe'nin temsilcisi Genel Vali'nin verdiği resepsiyona katıldılar. Kate bu sefer Lela Rose diye Amerikalı bir tasarımcının kokteyl elbisesini giymiş, saçını da topuz yaptırmıştı.

Topuzu Aliye Rona modeli, elbiseyi ise rüküş buldum ve heççç beğenmedim:(





7



Ve böylece turun son günü gelmişti. 25 Nisan Cuma sabahı, Dük ile Düşes erkenden kalkıp şafak ayinine katıldılar. Biliyorsunuz, Gelibolu'ya gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar da Çanakkale Savaşında kaybettikleri dedelerinin anısına gün doğumunu izliyorlar. İçiniz rahat olsun, onlar artık bizim evlatlarımız olmuşlardır sevgili Anzaklar.



Daha sonra, çiftimiz resmi anma törenlerine katıldı. Meçhul Asker anıtına çiçek bıraktı ve anı duvarına gelincik iliştirdiler. Resmi tören için Kate Michael Kors'dan nefis bir palto giymişti. Hah şöyle be kızım! Harika şapkası da Avustralyalı bir şapkacının eseriymiş. Gelincik broşu ve safir küpeleri ile pek beğendim Kate'in son kıyafetini.










Ve törenden sonra veda zamanı gelmişti. Biz de nihayet annesinin kollarında uçağa giden küçük George'u görebilmiştik.










Yumuk bacaklı, topik yanaklı prensi bir gelecek sefer gördüğümüzde yürüyor olacak herhalde, maşallah tosuncuk olmuştu:)


Ve böylece bir kraliyet turunun daha sonuna gelmiştik. Gelecek Kate Alertlerde buluşmak dileğiyle hep asil kalın benim canımdan çok sevdiğim seyircilerim:)))

xo xo


6 yorum:

  1. böyle bel mi olur beeee

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olmaz işte. olmamış zaten. bel yok ablada:) bir spagetti tanesi gibi incecikti :)))

      Sil
  2. Redingot neydi? Bu uzun paltolar mıydı ki? Yine el kadar short giydirmişler bebeye. Vah vah dondu tombirik bacaklar. Bir gece ana babasından ayrı yatmış zaten. Sevgisiz büyüyor yavrucak. Ama anne babasının gülmek için kasım kasım kasılmasının aksine poz verirken çok free takılıyor george. Sempatik minik şey.

    YanıtlaSil
  3. Ayy olabilir, redingotun açıklamasında diyor ki : önü yakaya kadar düğmeli, kimi zaman vücut hatlarını saran, kimi zaman da biraz bolca giyilebilen, dize kadar inen ceket türüdür.Ama redingot değince aklıma fesli ve de kaytan bıyıklı eski Istanbul beyefendileri geliyor. Kate yeşil redingot giymiş diye yazabilir miyim bilemedim:))))

    YanıtlaSil
  4. kendisine yeşil, oğluna da kırmızı çok yakışmış.

    iyi ki minik george yağ bağlamış da soğuğu hissetmiyor, yoksa bu kadın soğukta çocuğu şortla çıkara çıkara dondurmuştu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bizden başka şorta laf eden yok, çok yaşasın Türk annesi. Ecnebi sitelerde bir kişi de demedi ki bebek üşütecek:)))))

      Sil

Yaz ki muhabbet olsun.