Florence Barclay isimli soylu bir İngiliz hanım, 1909 yılında The Wheels of Time isimli bir hikaye yayınlar, bu hikayede yarattığı kahramanı Jane Champion'u o kadar sever ki, oturup onun romanını yazar ve The Rosary , 1910 yılında İngiltere ve Amerika'da bestseller olmayı başarır!
işte 1994 yılında Beyoğlu'ndaki sahaflardan aldığım Altın Kitaplar'ın yayınladığı Ayrılık Şarkısı isimli kitap, bu romandır. The Rosary 1969 yılında ilk kez Türkiye'de yayınlanmış (kitaptaki bilgi bu) Çeviren Nihal Yeğinobalı (Genç Kızlar) , mükemmel ve çok modern, hem o İngiliz özelliklerini yansıtan, hem de bize uyacak şekilde harikulade bir çeviri yapmış. Kitap insanın ağzında eriyen lezzette bir eser, badem ezmesi gibi bir Türkçesi var, bir romandan bu kadar tad aldığım enderdir!
The Rosary kuşkusuz benim en sevdiğim, 1994'ten beri defalarca okuduğum, ve her seferinde aynı lezzeti duyumsadığım yegane romandır.
Bu romanın kahramanı, İngiliz sosyetesinde herkesin çok sevip saygı duyduğu ve hayranlık beslediği, 30 yaşındaki Jane Champion'dur. Jane'in şahane benliği alımsız dış görünüşü altında yıllardır gizlenmektedir, bir gün halası Meldrum Düşesi'nin evinde bir şarkı söyler ve bu şarkıyla iç dünyasını ortaya serer, onu dinleyen Garth Dalmain, Jane'nin benliğine tüm varlığıyla aşık olur. Garth, Jane'nin sürü sürü ahbaplarından biridir, 27 yaşında, genç, heyecanlı ve çok yakışıklı bir ressamdır. Bir hafta sonra Shenstone'da Jane'e evlenme teklif eder ama Jane kabul etmez çünkü onun aşkının kendi alımsızlığına dayanabileceğine inanmaz. Bunu izleyen yalnızlık günlerinde sinirleri o kadar harap olur ki, çocukluk arkadaşı doktor Sir Deryck Brand onu dünya seyahatine gönderir. Jane 2 yıl gezer, en sonunda Mısır'da, büyük piramide tırmanır ve manzaraya bakar, bir ırmak tarafından ikiye ayrılmış vadinin bir tarafı çorak, özgürlük ama bu özgürlük neredeyse kendi esaretine dönüşmüş, öbür tarafta ırmak bir cennet bağı ortaya çıkarmış. Jane, İngiltere'ye dönerek Garth'ı çağırmaya ve ona gerçeği itiraf etmeye karar verir, ne var ki tam o esnada Garth hakkında korkunç bir haber alacaktır ...
devamında olanlar ve Jane ile Garth'ın hikayesini okumak isteyenler için , Gutenberg etext linki aşağıda :
http://www.gutenberg.org/etext/3659
Benim gibi 37 yaşındaki bir adamı bir gece kendisini bitirtmeye mecbur etmiş bir kitap. Artık ruhum çok akıllı erkek kitaplarını kabul edemiyor herhalde. Henüz bitirilmiş bir Maksim Gorki' nin acı ve acımasızlık dolu ANA sından sonra ilaç gibi gidiyor. Bu yaşıma kadar niye kitap okumamışım, çok malmışım bende.
YanıtlaSilBu Kitabı Bende Okudum Ve Çok Beğendim... Jane Champion'un Onu Seven Garthın 27 Yaşında Olması, Aradaki Üç Yaş Farkı Bahane Edip; Gartha Buluştukları Küçük Kilisede "Ben Çoluk Çocukla Evlenemem" Demesi Her Şeyin Kırılma Ânı Oldu... Garth Bunu Duyduktan Hemen Sonra Küçük Kiliseyi Terketmese, Jane Champion'un "Sevgilim Her Şeyi Göze Aldım, Ne Olur Geri Dön" Dediğini Duyacaktı... Ama Kader Ağlarını Örmüştü Bir Kere... İnsanın İçinde Tat Bırakan Bir Eser... Bir Solukta Okudum...
YanıtlaSil