13 Şubat 2006 Pazartesi
Dolmabahçe
Cumartesi bizim Çinli üretici ve kocasını Dolmabahçe Sarayı'nda gezdirdik sayın seyirciler. Bilet alırken "Türk müsünüz?, kaç Türk kaç yabancı?" gibi sorulara muhatap olduk, çünkü Türkler 7,5 ytl, ecnebilere 15 ytl! Saraya girip İngilizce tura katıldık, rehber amca herhalde beni de Çinli arkadaşlarıma benzetmiş olacak, bir yandan odaları gezdirirken, diğer yandan hiç çekinmeden dedikodu yapıp, gördüğü her memurla rahat rahat çene çalıyordu, nasılsa anlamıyoruz diye. Rezalet! Selamlık kısmını 1 saatte şöyle üstünkörü, alelacele gezdirdi. Sarayda harikulade tablolar var, hele bir tane İstanbul Rıhtımı diye bir resme bayıldım ama rahat rahat gezemedik ki! Harem bölümü de kapalıydı zaten. Yani milleti hem bu kadar yolup, hem de koştura koştura gezdirmek ayıp, günah ve de TERBİYESİZLİK! Yetkililer el atsın bu duruma. Müzelerimiz çağ atlasın ve zevkle gezilen saray-müzelerimiz olsun. O muazzam tarihe ve görkemli zenginliğe borcumuzdur bu!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Eksik kalan 69. ve70. bölümleri valla yazacağım, seriyi tamamlayacağım diyerek Ezel'in 71. ve de en sonuncu bölümüne geçelim. DİKKAT...
-
***Dikkat! Bu yazı Ezel dizisi hakkında spoiler içermektedir*** Birinci Kısım burada: Ezel, Bir retrospektif - 1.Kısım Ezel, romanı andır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.