25 Mart 2008 Salı

neler neler oldu

Geçen hafta Lady Charlotte İstanbul'da idi dostlar. Tabii hemen buluşup Ara Kafede balkan köfte yemeye gittik. Bizden korkulur :)

Fakat o pazar günü İstiklal Caddesi o kadar kalabalıktı ki, içeri giremedik, Zekish, Lady Charlotte ve de bendeniz Miss Judy Abbott, Cihangir'e doğru kırdık, arka yollardan dolana dolana İstiklali aşıp aşağıdan Ara Kafeye çıkmış idik. Burada açık havada oturup balkan köfte, çikolatalı ıslak kek, kazandibi yedik.

Yiyip içip Lady Charlotte'dan memleketteki en son haberleri öğrendik. Çünkü kendisi Londondaki malikanesinde yaşarken bile burada neler oluyor, bizden daha iyi bilir. Yemeklerin üzerine her zamanki gibi starbaks kahvemizi içerek evlere dağıldık.
Pazartesi günü Cevahirde buluşarak birkaç mağaza gezdik, böylece benim için en uygun montu bulmaya çalıştık ama nafile. Hiçbiri olmadı. Napalım kısmet değilmiş, bu sene de yıllanmış şarap misali eski anorağımla idare etmeme karar verildi.
Çarşamba günü ise beklenmedik bir yağmur planları altüst etti sayın seyirciler. Zibidi gibi kapri, ince çorap, spor ayakkabı giymişim. Hava bozmaz mı? Şişliye vardığımda ıslak ekmeğe dönmüştüm, Taksime gidemedim, eve gelip üzüntü içerisinde sıcak birşeyler giyip yattım.
Perşembe günü ise çok hoştu, NPS yani Nizam Pide Salonu'nda buluşarak pastırmalı kaşşarlı pide yedik. Öğlen yemeği niyetine götürdüğüm acılı dürümün üzerine çok iyi gitti akşam pidesi! Allahım ne çok yemek yiyoruz değil mi? Gezgin gurmeler olmalıyız biz aslında dostlar! Pide yağlı, yumuşak ve muhteşemdi, öyle bir yuttum ki fotoğrafını çekmeye vakit kalmadı açık konuşayım.
Cuma günü apayrı bir alemdi. Şirkette elektrik kesintisi ile başladı, cereyan gitti geldi, gitti geldi, 12ye kadar bu böyle devam ett, 12de bir gitti, gidiş o gidiş. Biz de haydaa Cevahir'e yemeğe, Pizza Hut'a. Tabii Miss Judy pastırmalı promosyon pizzaya gömülmüş idi. Sonra şirketi aradık ki, cereyanlar yok hala, biz de daldık mağazalara, gezdik tozduk. Taa akşam şirkete geri dönp eşyalarımızı alıp Profilo'ya gittik Deniz ve Sinem ile çünkü meğer trafo patlamış ve elektrik gelmeyecek imiş. Ne mübarek trafo değil mi?
Profiloda Women'sSecret'dan 3lü paket don ve içinde katlanabilen seyyahat terlikleri bulunan kırmızı bir seyyahat tuvalet çantası aldım. Ucuzdu, 16 ytl. Sonra Marion Cotillard'ın Edith Piaf rolüyle Oscar kazandığı La Mome filmini buldum. Tepeden kuşbakışı Paris kitabı da var idi ama bıraktım onu. Bir de aklımı gutan Body Shopta gördüğümüz mükemmel parıltı küpleri. Fiyatı 37,50 ytl olduğundan onlar da beklemede kaldı. Fakat mükemmel birşeyler, bir kutuda dört küp parıltı farı. Fırçayla gözlerine acayip ışıklar verebilirsin, hatta götüne sürsen ateşböcüğü gibi parlar, o derece .... püaahahah
Bu tatil gün bana çok çok iyi geldi, kafam biraz olsun rahatladı, kendimi iyi ve güçlü hissetim. hatta belki özgür bile hissetmiş olabilrim
Akşam Taksime gitmek üzere Lady Charlotte ve Zekish ile Cevahirde buluştuk. Sürekli bu çirkin yerde buluşuyorsak sebebi metro bağlantısıdır dostlar. Taksimde planımız Şarabi'de mükemmel bir gece geçirmek idi ancak burasını sonra anlatayım çünkü şu anda gözlerim kapanıyor...

1 yorum:

  1. su an ordaki ıslak keke kafamı gömmek için neler vermezdim neler...

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.