13 Ağustos 2009 Perşembe

MIM - My Insignificant Melancholy

İşte minik Sibelinsu'dan bir mim geldi sevgili seyirciler, anket tadında , o vakit hemen yazayım:

1.mimin konusu..ASLA VAZGEÇEMEDİKLERİMİZ

Valla herşeyden bıkarım, ama yıllardır Al Pacino’dan vazgeçmedim, (Şadırlend’i bilem unuttum bak)

İnternet ve bilgisayar bağımlısıyım

Dior Addict’den vazgeçemem, Dior üretimini durduracak diye ödüm patlıyor yalebbim.

Gece uyurken taktığım kulak tıkaçlarımdan vazgeçemiyorum, onlarsız yatamıyorum, tek bir ses bile duymadan , kütük gibi uyumam lazım abi!

Never , I'll never turn to the dark side, you have failed your highness, I am a Jedi, like my father before me!!! Yani STAR WARS

ve de çizgi film, anime izlemekten asla vazgeçmem

2.mimin konusu..KİŞİSEL SORULAR

"neden blog yazarsınız"
Sadece Lady Charlotte’un tanıdığı Brother kod adlı şahıs, blog yapsanıza demişti, ona inat başlamıştık. Ben de zaten yıllardır günlük tutuyordum, bilgisayarda yazması daha kolay geldi, işte o yüzden. Biraz da ailecek manyak genlerimizde bulunan saklama-arşivleme merakından olsa gerek.

"Son zamanlarda hiç vakit ayıramadığınız bir uğraş?"
Seyyahat etmek. Artık 2 hafta tatilim yok , ama zaten vakit olsa nakit yok. Depresyondayım.

"Şu an için imkanınız olsa gerçekleştireceğiniz hayaliniz?"
istifa etmek, istifa etmek, istifa etmek!

"Hayatınızda iyi ki yapmışım dediğiniz üç şey?"
Lady Charlotte ile tanışmış olmak
Her fırsatta seyyahat etmiş olmak
Saçımı kestirmek... son yıllarda yaptığım en harika şeydi

"Mutfakta en sevdiğiniz uğraş nedir?"
basri sandövici hazırlamak (başka bir şey yapamam zaten nanay)

"En sevdiğiniz üç yemek?"
1)Köfteeeee
2) kalan herşey, antrikot, Leon’s’da midye cocotteleri , fajita , etler, börekler, mercimek köfteleri, zeytinyağlı sarmalar, ispanyol burger, pizza, kebap, pide, sucuklu yumurta ohhhşşş, meksika restoranının tüm mönüsü, ŞAPIRT, deniz mahsüllü risotto, paella, allaaaaahh kalamar tava , paçanga, oyyy, zeytinyağlı enginar, ton balıklı mayonezli paris baget sandövici ahahaahah

"Giyim konusunda abarttığınız eşya?"
Yani çok alıyorum gibi mi? Spor ayakkabı olabilir, Puma Roma modelininin her rengini isterdim. Ne yazık ki, ekonomik sebeplerden ötürü hiç bir şey abartmadım bu sezon. La Senza’yı abartmış olabilirim .

"Çocuklarınıza nasıl hitap edersiniz?"
Çocuk sevmem kedi severim. Kedime de kediş diye hitap ederim. Bazen de kedicik. Çok aşka gelirsem canımıniçiküçücükkedimmmbeniaaamm diye höykürüyorum.
Bazen yamuk, kuru kafa falan da diyorum ama annem kızıyor, içlenirmiş yavrucak.

"Sizi anlatan bir resim"
Tabii ki Vincent'dan geliyor



Bu mimi kimseye iletmek istemiyorum desem?

17 yorum:

  1. "neden blog yazarsınız"
    Sadece Lady Charlotte’un tanıdığı Brother kod adlı şahıs, blog yapsanıza demişti, ona inat başlamıştık.

    İyide adam sana blog yapmayın dememiş ki yapın demiş e bu durumda neye inat? :D

    YanıtlaSil
  2. walla iyki mimi iletmemişsin oh oh:) bu mimlemede çok geyik bişey anacım , ecnebi bloglarında kimse kimseyi mimlemiyor , özgür takılıyor...

    YanıtlaSil
  3. dünden beri anlamaya çalışıyorum nedir mimlemek olayı ya, tamam techno-özürlüyüm ama anlamadım, ayıp mı bilmemek. zaten 3Gden de feci şekilde tırsıyorum. kim kimi neden mimler,mimlenen mimlenince nolur ay vallaha daraldım. neyse bilmek istemiyorum. benim de sarı kedim var adı zühtü can. her gün olduğu gibi eve döndüğümde gene tırnaklarıyla ırzına geçtiği kanepleri bulunca ben de onu mimleyeceğim:)

    YanıtlaSil
  4. valla benim anladığım kadarıylai birisi bir mim oluşturuyor, anket gibi, mesela çantanın içinde neler var, marka takıntıların nelerdir vb vb, sonra bunu başka bloglara yolluyor, mimi alan , bu mim hangi siteden geldi ise onun linkini veriyor, cevap yazıyor, ve başka bloglara iletiyor. Sonuçta forward mail gibi ama bloglar birbirinin linkini vermiş oluyor. Yani benim anladığım mim sistemi bu, amaç linkin başka bloglardan verilmiş olsun.

    Ahhhh Zühtü canımmmm, tahta parçası birşey lazım yavrucağa manikür için. benim kedi annemin yesyeni koltuklarına bir kerecik tırnak geçirmeyi denedi, terlik kuru kafacığına uçunca artık hiç tenezzül etmiyor :))))) ama tırnaklarını bana ya da benim eski halıya geçirmeye devam.
    tabii bizim bahçe avantajımız var, doğal yollardan halledebiliyor manikürünü , ah canııımm küçücükkedimbeniiaammmm hahaahahaha coştum yineee

    YanıtlaSil
  5. Korhancan, o adamın düz dediği ters anlama geliyor idi, hatta kendisi zamanında real fiesta'yı bizzat hacklemiş idi , ayyyy dağlara taşlara kuru kuru ağaçlaraaa
    neyse işte site hacklenince o zaman üyemiz olan Özgür arkadaşımız çok korkmuştu, biz de kızıp Özgürü üyelikten atmıştık Şarlot ilen hahahaa bak aklıma geldi şimdi. neler gördü geçirdi şu Real Fiesta

    YanıtlaSil
  6. ıyyyh o adam mı dediniz sayın judy abbot ? kendisini adam kategorisine yükseltmişsiniz farkında olmayarak :) hahaha. o adam :)))

    YanıtlaSil
  7. oyy oyyy, bir gaflet ve dalalet, ve hatta cehalet anıma denk düşmüş, adam derken adam adam değil he she it gibi bir manada kullanmak istemiştim, hatta itoşş püahahaha

    YanıtlaSil
  8. Dear Miss Abbot, ben de o yavrucak dediğiniz herifin sadece 3 vukuatını aktarayım size:

    1-İlk ve son manikür-pedikür teşebbüsünde veteriner, iki yardımcısı ve ben bu herifi daha 5 aylıkken zaptedemedik. daha iki tırnak kesilmişti ki önce üstüne sıçtığı ameliyat masasından zıplayarak adamlara uçan tırmıklar attı ve ordan omzuma zıplayıplayıp jet li pozisyonu alıp tıslayarak bekledi.zavallı veteriner 6 kiloluk kedileri zaptedebiliyorum hiç böle bişey görmedim diyerek ağlamaklı bi tespitte bulundu. kalan tırnaklar asla kesilemedi.

    2-bir pazar sabahı huzur içinde kovboy filmi izlerken mutfaktan kopan canhıraş bir anne feryadı ile Alien'dan bir sahne yaşadık. zühtü can yaşadığı hormonal patlama dolayısyla sinirlenip anneme miki fare muamelesi çekerken araya girdiğim için öyle bir ısırıldım ki acıdan dilim ve gözlerim çizgifilmlerdeki gibi dışarı uçtu vampirik dört diş izi hala elimde durur. ama bu onun olmayan cinsel hayatının da sonunu getirdi, kanlı pazar sonrası kahpece kısırlaştırıldı.

    3-herif kabının her gün temizlenmemesi halinde "sıçarım ben böle evin içine diyip" kabın az ilersine kaka yapmasıyla ünlü. bu nedenle iki kaka kabı var ve birine çiş birine kaka yaparak hepimize tuvalet terbiyesi dersi veriyor.Yukardakilerin hiçbiri abartılmamış olup bizzat yaşanmıştır.burda bi yavrucak varsa o da benim :'(

    YanıtlaSil
  9. Memhmetcim, şokla bok arasında gidip geliyorum şu an... iki kaka kabı nedir be???annem kızdı bana, kediye hamak yapmasını istedim diye, iki kaka kabını kafamda kırardı herhalde hahaahaha.

    işte şu hayatta kedi olmak varmış , hiç birşey yapmıyor kedi, onun işi sadece varolmak. O duruyor, biz kudurup kendisini yanımıza alıyor (haşa kedi bizi seçiyor tabii aslında) mama, su verip bokunu temizliyoruz, fırçalıyoruz... hayvan hiçbirşey yapmıyor yani, sadece yanımızda bulunsun dursun diye bütün bu hizmetler. Böyle kedi kendi halinde duvarda otururken, birden biri ona yemek veriyor, yumuşak bir yastık koyuyor altına, bakım yapıyor... Onlar bizim kedi sahiplerimiz , biz onların minik insancıklarıyız aslında.

    fakat bir kediyi zühtü can diye çağırıyorsan, başına geleceklere de razı olacaksın anacım :))))

    YanıtlaSil
  10. İyiki kısırlaştırmışsınız Mehmet. Çocuğu olsa da adını Muammer Güler falan koyabilirdiniz bence :)

    YanıtlaSil
  11. Acep harbi koyduğum isimi anlayıp ondan dolayı mı bi cinnet anında daldı hane halkına bilinmez, amma o sıralar ben onu kısırlaştırmasam kesinlikle o beni kısırlaştırabilirdi. Şimdi yavrum melek gibi ameliyat sonrası. Çocuk için isim Dengir Mir Fırat da konabilirdi hatta Üç Tunç Tas Has Hoşaf. Ya canım kısır çekti be şöle nar ekşisi bol olanından.

    YanıtlaSil
  12. ay demin kısır yedim,salata almıştım aslında ama sonra üstüne kıssırı doldurdum ohhhh
    ama sanmayın sakın yemekte salata yedim dostlar, ana yemek mantarlı beşamel soslu tavuk, bir kase ıspanak çorbası , bir tabak salata , toplam 7 lira esnaf lokantası mönüsü aldım. (Perpa melodi restoran:))) ama şirket günde 5 lira veriyor yemek için, iki lira da cepten. işte böyle.

    YanıtlaSil
  13. Bizde 5 alıyos:)) Şahaneymiş perpaya videofona gidersem yiyeyim esnafınkini (nası cümle lan bu)

    YanıtlaSil
  14. 5 mi??? 5 liraya çeyrek sandviç alınır bu devirde be. Yuf kere yuh yani. Sizin kapitalist-emperyalist patronlar da akrebin daniskasını taşıyomuş cebinde.heralde sandviç bulamazlarsa pasta yesinler, de diyolardır.
    meseleye iyi taraftan bakarsak rejime de gerek kalmaz bu durumda zaten. o halde: bandıra bandıra her şeyi yemeye devam:)

    YanıtlaSil
  15. eh işte zıkkımın kökünü yeyin diyorlar, biz de ne bulursak götürüyoruz haliylen cicim:)) belki de hep aç olmamızın altındaki ruhsal sebep budur ne bileyim:)))

    korhancan ne diyeyim nası cümle o hahahaaahah

    YanıtlaSil
  16. ay ay ay... esnaf lokantası , aklıma romanın ara sokaklarında saatlerce arayıp , bulduğumuzda da kapalı olan esnaf lokantası geldi , konuyu dağıtayım birascık :)

    YanıtlaSil
  17. amaann ağustos sıcağında dolanıp durmuştk, sonra da michael schumacher postumun etiketine yazdığım şeyden olmuştuk hhahahaaa

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.