16 Mayıs 2011 Pazartesi

20 Yıl Sonra Buluştuk

Cumartesi günü nihayet İstanbul bahara kavuştu dostlar. Güneş Boğaz'ın lacivert sularında parlarken, erguvanlar mosmor çiçekleriyle şehri donattılar.


Ben de Facebook sayesinde izimi bulan ortaokul arkadaşlarım ile buluştum.

Ortaokulu 1988/89-1990/91 yıllarında Gaziosmanpaşa Ortaokulu'nda okumuştum. Ortaköy'de deniz kıyısındaki tarihi okulda yani. Burası günümüze kadar ayakta kalabilmiş küçük bir saraydı aslında, şahane resimlerle süslü yüksek tavanları, ahşap sarmal merdivenleri, uzun kapıları ve püfür püfür bir bahçesi vardı. Okul tam 70 sene eğitim verdikten sonra 2002 yılında alçakça yakıldı biliyorsunuz, o güzelim resimlerle bezili çatılar kül oldu maalesef. Bina yıllardır boynu bükük ve öğrencilerinden mahrum, boynu bükük beklemekte. Her sene yağmur, kar, güneş derken tahribat daha da büyüyor.


Bizler işte bu güzelim okulda okumuştuk. Ben o zamanlar gayet yabani, kimselerle konuşmayan, utangaç, çekingen ve de beyaz çoraplarını donuna kadar çeken çirkin bir kız çocuğuydum. Kimseyle çok yakın arkadaş olmadığımdan mezuniyetten sonra da hiç biriyle bağlantıda kalmamıştım. Facebook sağolsun, geçen aylarda pıtır pıtır bizim sınıf ortaya çıkmaya başladı. Sohbet muhabbet derken meşhur matematik öğretmenimiz Mehmet Başkalem hocamız da aramıza katıldı. Böylece Cumartesi günü Baltalima Oba restoranda kahvaltı yapmak üzere buluştuk.


Oba'da daha önce kahvaltıya gitmemiştim. Açık büfe gerçekten gördüğüm en muhteşem açık büfe idi. Peynir çeşitleri baş döndürürken, tatlılar, pastalar, baklavalar akıl almaz derecede bol ve baştan çıkarıcı idiler. Sucukları, kroketleri, salamları saymıyorum bile. rejim yapmayan dostlara duyurulur, burada kendinizden geçebilirsiniz. Ben bile bi çeşit tatlının üzerindeki pembe kremadan iki kaşık yedim.

Neyse, kahvaltı önemli değildi cumartesi günü. Önemli olan 20 sene sonra bir araya gelmekti. O kadar acayipti ki! Herkes aynı gibiydi, ne olsa can çıkar huy çıkmaz, aynı zamanda herkes çok farklıydı. irbirimizi son gördüğümüzde çocuktuk, şimdiyse başından türlü olaylar geçmiş30 küsur yaşında adamlar ve kadınlardık. Kimi evlenmiş, kimi boşanmış, kimi televizyonda meşhur olmuş...

Ama yine de biz 1991 yazında mezun olan sınıf arkadaşlarıydık. Düşünün sabah 10 buçukta başladık, akşam 6'ya kadar sohbetimiz devam etti. Anlattık, anlattık.. Eski öğretmenlerden, onların antikalıklarından, kimin nasıl azarlayıp, nasıl cezalar verdiğinden başladık. Sonra lafı öğretmenimiz ve onunla beraber gelen eski müdürümüz aldılar. Müdür bey çok yaşlanmış, o olduğunu bilmesem hayatta tanımazdım. O neler anlattı, ne bombalar, kahkahadan kırıldık. O zamanlar bizi korkutan öğretmenleri bir de müdürümüzden dinlemek çok eğlenceli idi doğrusu.


Sonra sınıfta olan bitenlere geldi söz. Ah aman, ne aşklar, ne hikayeler, bütün eski vukuatlar ortaya saçıldı, herkes sürekli birine aşıkmış o zamanlar, Dallas gibiymiş sınıf. Sürekli bir hareket, olay,  karşılıksız aşklar,  kaçak ilişkiler, olaylar, eğlenceler. Ben yabaniliğimden bunların hepsini kaçırmıştım işte, bi tane bile doğumgününe gitmemiştim, bir kere bile Kuruçeşme parkına kaçmamış, bütün çılgınlıklardan bihaber uyuz uyuz ders çalışmışım. Üzülmedim dersem yalan olur. Keşke daha farklı, dışa dönük bir çocuk olsaydım. Ortaokul lise gibi değildi, daha az kalabalıktı sınıf, herkes bu taraflardan, Bebek, Ortaköy, Beşiktaşlı idi. O zamanlardan bugünlere uzanan dostluklar kurabilirdim. Artık geçmiş olsun.

İşte böyle, fırsatınız varda Facebook gerçekten bi işe yarıyor bakın, eski sınıflarınızla buluşabilirsiniz, bütün eski gizli saklı hikayeleri de öğrenebilirsiniz. Ben iyi ki gitmişim bu buluşmaya diyorum. Kesinlikle çok eğlenceli, çok mutlu bir gündü. Herkese tavsiye ederim:))

xo xo

9 yorum:

  1. Eski arkadaşların ve öğretmenlerinle buluşman ne güzel judy. Zaman çok hızlı geçiyor, ama insanın içinde bazı şeyler hep aynı kalıyor sanırım. Bir parçamız hep buzdolabında:)
    Artık yeni bilgisayar mı alırsın, eskisini tamir mi ettirirsin bilemiyorum. Yazılarına bu kadar ara verme. Ekşiden de kovulduktan sonra (bakanlardan birine mi giydirmişim napmışım bilmiyorum) intenet üzerinde takip ettiğim tek site burası kaldı. Günlük hayatta da öyle çok sık arkadaşlarla buluşan gezen biri değilim. Sosyallik namına ne varsa şurada iki satır yazıda buluyorum yani:)) Sadece "Judy bizim yerimize şuraya gitmiş, bizim yerimize şunu da yemiş" diyerek avunma değil. Ne bileyim severek, eğlenerek, bazen de üzülerek okuyoruz işte yaw:) Şaka maka neredeyse kurulduğundan beri takip ediyorum. Burada yaşlandım be:))

    YanıtlaSil
  2. heyooo ben de geri döndüm judycaaan, ne güzel bi buluşma olmuşş,harika..
    yeni işin hayırlı uğurlu olsun herşey çok güzel olsun diliyorumm..

    YanıtlaSil
  3. rock lee: eskisi biraz tamir oldu, azıcık daha idare etsin diye üzerine titriyorum:)) kısmetse bi tane cillop notebook alacaktı Judycik artık. ara vermek beni de üzdü, yeni iş, eski bilgisayar hepsi üst üste geldi.
    ne olsa ben de siz canımdan çok sevdiğim okuyucularımın elinde büyüdüm püaahaahahah:))) 2004'den beri herşeyi hemen hemen yazıyorum, ne kadar acayip değil mi:))
    çok teşekkür ederim güzel desteğin için.

    YanıtlaSil
  4. Nilmoon : sen de hoşgeldin , çok teşekkür ederim cicim:)

    YanıtlaSil
  5. anammm ne güzel olmuş yıllar sonra biraraya gelmek. ben üniversitedeyim ama arada ilkokul arkadaşlarımızla toplanıyoruz her defasında aynı muhabbetlere gülüp eğleniyoruz:)))

    YanıtlaSil
  6. anaammm ilkokul arkadaşlarımla buluşsam "ben nasıl altıma işemiştim hatırladın mı" dan başka ortak konu bulamam sanmıyoum ahahahaah

    YanıtlaSil
  7. judy,
    özendim bak şimdi...
    oba daki kahvaltı...başlıbaşına bir blog yazısını hakediyormuş bence:)))

    YanıtlaSil
  8. Aslıı uzun zaman sonra tekrar merhaba:)

    Böyle bir yazıya yazarak geri dönmek güzel bi tesadüf oldu. Buranın tekrar açıldığını bile çok sonra farkedebildim. umarım bi daha kapanmaz ama bu şerefsiz hükümetle artık hiçbir konuda güvende hissedemiyorum.
    Öyle bir keşkemekeşe döndü ki hayatım iki satır bile yazamıyorum, ne bir arkadaşımla görüşebiliyorum, ne kız arkadaşımla aram eskisi gibi. Çünkü 2-3 kişiyi daha zengin edebilmek için akşamdan sabaha it gibi çalışmakla uğraşıyorum. Bu işte çalışmaktan daha kötü tek şey işsizliktir diye dayanıyorum.

    Anladığım kadarıyla sende de değişiklikler olmuş. Umarım yeni işinden memnun kalırsın. Ve umarım yazıların seyrekleşmez. Ve umarım ben de seyrek okumam.

    Eski dostları bulmak gerçekten müthiş bir olay. Ben de adetim olmayan Facebook'a ilkokul arkadaşlarımı bulmak için üye olmuştum. Bunakların çocukluğunu hatırlaması misali, dün ne yediğimi hatırlamayan ben tek tek isim soyisimleri hatırlayıp Moda İlkokulu 83 mezunu arkadaşlarımı bulmuştum. 2-3 defa da toplanmayı başarmıştık. Nedense bana kimse değişmemiş gibi gelmişti. Sanki hepimiz aynı oranda büyüdüğümüzden midir nedir, herkes bana aynıymış gibi görünmüştü. Galiba yaşlanan veya değişen şey sadece bir kez daharuhlarımızdı. Çünkü hoşbeş dışında konuşacak hiçbir şey bulamamıştık. Herkesin çoluk çocuğa karıştığını gördüğümde anlamıştım zaman denen şeyin geçtiğini. Sonra tekrar koptuk, herhalde arasıra hal hatır mesajı atılmasından başka bir şey veya belki o bile olmayacak. Ama olsun. Lise ve üni arkadaşlarınla internet ve gsm icad olduktan sonra kopman neredeyse mümkün değilken izini kaybettiğim hayatımın en güzel beş yılına ait arkadaşlarımı çok merak etmiştim hep, yeniden sadece görebilmenin bile hazzı bence harikaydı:)

    YanıtlaSil
  9. Cepaynası : Valla eski günler olsaydı Oba'daki açık büfeden dehşet bir gırtlağıma hakim olamamıştım yazısı çıkardı:))

    Mehmet : vayyyy Mehmet arkadaşım özlettin kendini. Evet işim değişti, değişirken de oldukça maceralı günler yaşadık, müsait olunca bakarsın işe başlama maceralarıma:))) bir haftada 2 işe başlayıp, ikisinden de kaçıp üçüncüye girmiştim:)))

    Bana da ortaokul arkadaşlarım değişmemiş gibi geldi, tipimiz biraz daha farklı olsa da , Seksenli yılların iğrenç saç modellerinden kurtulmuş olsak da, herkes yine kendi gibiydi, 7'sinde neyse 70'inde de oydu, can çıkar huy çıkmazdı. Buluşma kesinlikle çok zevkliydi. Ama ilkokul arkadaşlarımla buluşmayı hayal edemiyorum doğrusu, anaaaa ne konuşurdum onlarla?

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.