29 Nisan 2021 Perşembe

KRALİYET DÜĞÜNÜ 10.YILDÖNÜMÜ

Daha dün gibi dostlar, bir Cuma sabahı televizyonun başına oturup Prens William ile uzatmalı kız arkadaşı Catherine Middleton'un saatlerce süren düğünlerini izlemiştik.



10 Sene önceki düğün yazım burada : William ve Kate'in Kraliyet Düğünü


Yıllardır beklenen, bir senedir planlanan bu tantanalı töreni bütün dünya izlemişti zaten. Kate'in arabadan inip Alexander McQueen gelinliğini ortaya koyduğu ikonik görüntü moda tarihine geçmiş; Kate'in nedimeliğini yapan kızkardeşi Pippa'nın poposu trendtopic olmuştu dünya çapında. 




Düğünden sonra Kate etkisi kasıp kavurmaya başlamıştı ortalığı. Kate ne giyse Zara'ya koşup aynısını ya da bir yerlerden benzerini alıyorduk. Genç çiftin çıktığı kraliyet turlarını takip etmek, yeni fotoğraflarını görmek için uykusuz kalıyorduk. Nihayet ilk bebekleri olacağı zaman günlerce internetten hastane kapısını izlemiştik Kate'in gelişini kaçırmamak için. Halbuki ikinci bebekte, biz horul horul uyurken Kate doğuma girmişti bile. 

8 sene flört, 10 yıl evlilik ve üç çocuk sonra, William ile Catherine hâlâ birbirlerinin gözlerinin içine aşkla bakıyorlar. Yıldönümleri şerefine yayınladıkları romantik fotoğraflarda bu aşkı görüyorum.





Güzel evlatları ile genç, sevimli bir aile onlar. Çocuklarla dağ tepe dolaşıp, oyun oynayıp kamp ateşinde marşmelov kızarttıkları bir video da yayınladılar. İnanılmaz beğendim videoyu, aile sıcaklığını ve doğallığını yansıtan görüntüler yakalamışlar.



Video bize aile bireyleri hakkında minik ipuçları veriyor. George, geleceğin kralı, düşünceli ve kamera karşısında içine kapalı; Charlotte neşeli ve oyuncu, Louis ise ailenin bebeği hâlâ. William ile Kate ise birbirlerinin yanında mutlu, huzurlu ve hayatlarından memnunlar.







Allahım, annem neden beni Galler Prensesi doğurmadı acaba???

Xo Xo

28 Nisan 2021 Çarşamba

THE BLACKLIST 8.SEZON 14.BÖLÜM: MISÉRE

DİKKAT SPOILER!!! İZLEMEDİYSENİZ OKUMAYIN!!!

Bu bölüm büyük hayal kırıklığı idi dostlar. Megan Boone 9 haftadır sete çıkmadığı için izlemiş olduğumuz hikâyeyi bir de Liz'in bakış açısından seyretmek zorunda kaldık. 

Liz, annesinin bağlantısı Mr French'den yardım almak için Norveç'e gitti. Burada onu Mrs French karşıladı, kocası kayıplara karışmışmış. Mrs French ile hemen dost olan Liz meğersem kafayı kırmış. Force ghost şeklinde gördüğü Mr Kaplan ile konuşup dururmuş, Kaplan veriyormuş güya bu akılları Liz'e.


Raymond, Liz çocukken, kızın hafızası ile oynatmış ve yangın gecesi anılarını sildirmişti. 

Dördüncü sezonda Kaplan Red'e savaş açtığında bu işlemi Doktor Krilov'un yaptığını ve Kaplan'ın Krilov'u tanıdığını öğrenmiştik. Sonra Liz Krilov'u sorguya çekerken adam ona 2 sene önce gene müdahale ettiğini söylemişti. Kesin bu Kaplan yaptırdı o müdahaleyi ve Liz'in saçmasapan davranışlarını buna bağlayacaklar.

Bu salak Liz, küçük Agnes'i 2 gündür tanıdığı Mrs French ile Norveç'te bırakıp dönüp geldi, Neville Townsend ile ortak oldu Red'i indirmek için ama her planda "ayyy insanlar ölüyooo" diye sızlanıyordu Townsend'e. Ya sabır. Hani geçen bölümlerde Townsend Red'i yatırıp işkence yapmıştı. Bu salak kız kaçmış oradan, izlememiş. Kız sorsana işte adama sorularını, 7 senedir beynimizi yedin babam kim, anam kim diye. 

Bir de Liz'in elindeki yara izi mevzusu açıldı gene. Kayıp Sikorsky arşivi o yaradan fışkıracak herhalde.


Sonunda Liz, Red'in peşinden Anne'in kasabasına geldi. Red'in nereye kaçtığını öğrenmek için Anne'in kafasına silah dayadı ve o anda Red içeri girmişti hatırlarsanız.

Yüzleştiklerinde Liz Red'e, Kate de sen de beni küçük gördünüz diye çemkirdi. Red "Kate de burada mı" diye sorunca bir an Liz ile aralarında o eski bağı hissettim. "Sen de onu görüyor musun" diye öyle bir sordu ki Liz. "Bakmama gerek kalmadan görüyorum" dedi Red. Red kesin anladı Liz'in üşüttüğünü ve Kate'in Liz'in hafızasını manipüle ettiğini.

Kaynak: Alyblacklist @ tumblr



Sonra Red, Anne'i bırakmasını istedi, Liz tamam dedi ama Anne Liz'in elindeki silaha atlayınca ikisi itiştiler ve Anne düşüp kafasını sehpanın köşesine çarptı, pekmezi filan aktı hep. O kadar üzücüydü ki, Red'in çaresiz çırpınışlarını izleyen Liz onu vuracağı yerde çekip gitti. Raymond ise Anne'in başında kaldı öyle. Bu kadar tatlı ve harika bir oyuncu getirip pat diye öldürmeleri, bizi de Liz'e mahkum etmeleri çok acı.

Liz'den nefret ediyorum.

Xo xo

17 Nisan 2021 Cumartesi

THE BLACKLIST - 8.SEZON 13.BÖLÜM: ANNE

 ***DİKKAT SPOILER!!! İZLEMEDİYSENİZ OKUMAYIN***


Bu haftaki bölüm  James Spader aşk festivali ile başlayıp Raymond Reddington kan banyosu festivali ile sona erdi.


Kaynak: Alyblacklist @ tumblr


Meğerse, sıradan bir hayat ve evde onu bekleyen sevecen bir kadın özlemiyle yanıp tutuşan Raymond Reddington, gizli gizli Anne ile buluşuyormuş. Hani Central Park'ta kuş izleyen tatlı kadınla. Bu sefer beşinci randevularıymış. Dembe uyardı Raymond'ı, hareketlerini tekrarlarsan bir kalıp oluşturursun ve düşmanların seni yakalar. Hatırlarsanız ilk bölümlerde Raymond asla aynı yerde 2 gece üst üste uyumadığını söylemişti. Halbuki sekizinci sezonda her bölümde aynı restoranda görüyoruz Red'i, Townsend şimdiye dek neden restoranı basmadı, saçma değil mi? 


Kaynak: Alyblacklist @ tumblr

Red, Kansas'a Anne'in evine gitti, Anne'in arkadaşlarıyla briç oynadılar. Red briç bilmiyormuş??? Şaka herhalde, kendi yazdıkları eski bölümleri bir zahmet izlesinler. Bu arada Anne'in en yakın arkadaşı Lois polis memuruymuş. 




Bölüm Red ile Anne'in tatlı aşk sahnesi ile devam etti. Bu dizinin ilk sezonlarında James Spader aşırı seksi ve çekiciydi, Liz'i de öyle çok seviyordu ki, Liz'e âşık olduğunu düşünmüştüm. Fakat yıllar geçti, Spader yaşlandı ve tam baba formuna girdi, o zaman artık Liz'le Red'in beraber olması fikrinden uzaklaştım. Anne ile çok yakıştırdım Red'i, Red'in mutlu sonu Liz değil herhalde, Anne olacak. Bir de uzun zamandır Red'in Liz'e sevgisini hissedemiyorum. Bu Megan Boone'un yokluğundan kaynaklanmıyor. Uzun zamandır bu sevgi yok, ilk sezonlar bu sevgi çok elle tutulur bir aşktı neredeyse. Ama Liz o kadar ihanet etti ki Red'e, belki de artık sevmiyordur Red onu, zaten evlat olsa sevilmeyecek bir tip.


Anne ile Red arasındaki bir konuşma ilgimi çekti, Red üstü kapalı olarak kadına işiyle ilgili sorunlar yaşadığını anlattı. Anne de acaba karın ya da kocan mı bu sorun diye sordu. O zaman Red karım ya da kocam yok ama bir kedi var dedi. Kedi : Cat : KAT : KATARİNA mı? Finalde Red, Katarina Rostova çıkmasın lütfen dinimiz amin.


Townsend düşünceli bir düşman olduğu aşk kuşlarını gece rahatsız etmedi. Sabah Red onu takip eden elektrik idaresi aracını fark edince, yakalandığını anladı. Anne'i evden yolladı, takipçinin boğazını kesti. Bu tip sahneler eski Red'i anımsattığı için hoşuma gidiyor. Tabii o hapishaneyi pompalı tüfekle basıp Luther Braxton'ın elinden Liz'i kurtarmaya çalışan müthiş Red hiçbir zaman geri gelmeyecek. Bir daha o denli iyi bölümler de yazamayacaklar.




Red şehre inip Anne'i buldu, kadıncağızı bir mağazaya iteleyip dolaba soktu. Aynı yangın gecesindeki Masha gibi dolaptan olanları izleyen Anne, Red'in onu takip eden bir başka düşmanı boğduğunu gördü. Red kadını alıp karakola götürdü ve ilk bölümdeki gibi, sevdiği kadını korumak için, kendini ifşa etti. Townsend'in adamlarıyla yaşadıkları çatışmada karakoldaki polisler telef oldu, sadece Anne'in en iyi arkadaşı Lois kurtuldu. Red, kadınları arkadaki kurşun geçirmez bölmeye soktu, kendi de kurşun geçirmeyen camın arkasından Townsend ile yüzleşti, sana intikam nasıl alınır göstereceğim dedi Townsend'e. Sonra federaller geldiği için Townsend ve adamları gittiler. Red ise Lois ve Anne'nin yardımıyla karakoldan yakalanmadan kaçtı.




Şimdi Red güvenlikli bir şekilde şehri terk edecekti. Anne de bir arkadaşının kulübesinde saklanacaktı. Fakat Red sevgilisini bırakamadı, yarı yoldan geri döndü ve Anne'in evinde onu elinde silahla Elizabeth Keen bekliyordu.


Evet, Liz geri döndü, haftaya ikilinin yüzleşmesini izleyeceğiz, inşallah bir şeyler de öğreniriz dostlar.


Xo Xo


14 Nisan 2021 Çarşamba

KRALİÇE ELİZABETH İLE PHILIP TORUN ÇOCUKLARIYLA

Ayayayayy, kraliyet ailesi rahmetli prens Philip'i anmak için daha önce hiç görmediğimiz bu harika fotoğrafı yayınladı dostlar. 

Cambridge Düşesi canımız Kate'nin Balmoral'da çektiği fotoğrafta, Lilibet ile Philip'i torun çocuklarıyla sarılmış halde görüyoruz. Fotoğrafı 2018'de çekmiş Kate, Lilibet yine fındık gibi, Philip ölmüş haberi yok. (Ayy artık öldü, bir daha böyle söyleyemeyeceğim dede için 😥) 

Sol başta tartan şortu ve çorapları ile prens George adeta BBC dönem dizisinden fırlamış gibi. Lilibet'in kucağında William ile Kate'nin üç numara minik Louis oturuyor. Ortadaki ise büyüyünce güzelleşen prenses Charlotte. Öbürleri de William'ın kuzenleri Zara Tindall ile Peter Matthews'in kızları. Arkadaki Savannah ile George'un beraber epey kudurduklarını biliyoruz.

Müthiş bir fotoğraf bu, kraliyet ailesinin tarihi önemi ve absürd zenginliği dışında aslında alabildiğine sıradan ve kendi halinde bir aile olduğunu gösteriyor. Bizim gibi, torunlar büyük dedenin yamacına dizilip poz veriyorlar. Bizim canımız Sibelimiz gibi onların da Kate'ciği var, bütün fotoğrafları ona çektiriyorlar, çünkü çok güzel çekiyor.

Çok tatlı değil mi bu?




Geçen gün de Prens Wiliam dedesi için anma mesajı yayınlayıp yine Catherine'in çektiği harika bir fotoğrafı paylaşmıştı.

Oldukça kişisel mesajında William, "dedem hayatımın güzel zamanlarında ve en zor zamanlarında yanımdaydı, karımın da onu tanımak için yılları oldu, çocuklarım büyük dedeleri ile at arabasına binip serüven yaşadılar diye minnettarım" dedi. 

Mesajın sonunda "Catherine ile kraliçeyi desteklemeye devam edeceğiz, dedem de çalışmaya devam etmemizi isterdi"  diye de laf mı soktu, evet, bence Wills Harry'e kızgın ve bu taş onaydı.




Düşes Kate'nin fotoğraflarını çok aydınlık ve sıcak buluyorum.  Daha bir sürü fotoğrafını paylaşırlar umarım. Kraliyet ailesi fotoğrafları sergisi bile açabilir.


Xo Xo

CAMBRIDGE AİLE FOTOĞRAFI

Aaayyy ölüyorum yetişin, Prens William ile Kate, rahmetli dedeyi anmak için hiç görülmemiş bir aile fotoğrafı yayınladılar. 

Fotoğraf 2015'te Balmoral'da çekilmiş. George daha minicik, Charlotte altına işiyor. Philip bile iyi görünüyor, öyle eski foto 🤗. 

Fotoğrafta en sevdiğim kraliçenin kazayağı desenli şahane mantosu ve  minik Charlotte ile bakışmaları.

Müthiş bir anı, inşallah hafta boyunca böyle güzel fotoğraflar yayınlamaya devam ederler.

Meguş şimdi Amerika'da çıldırıyordur. Eee, çocuğu alıp kaçtın,  paylaşacak güzel bir fotoğraf ara ki bulasın şimdi 🤣



9 Nisan 2021 Cuma

Edinburgh Dükü Prens Philip öldü

Kraliçe Elizabeth'in hayatının aşkı, en büyük desteği, yaşadığı her skandalda daima yanında duran kocası Prens Philip bu sabah Windsor Şatosu'nda huzur içinde öldü.


Philip bir Yunan prensiydi, İngiltere'de eğitim görmüş, donanmaya girip 2.Dünya Savaşı'nda çarpışmıştı. Lilibet 13, Philip 18 yaşındayken ilk kez karşılaştılar ve prenses ilk görüşte aşka tutuldu. Daha sonra Lilibet eğer Philip ile evlenmezsem kimseyle evlenmiyorum diye kral babasına rest çekti. 




Philip Yunan prens ünvanından vazgeçip meteliksiz bir teğmen olarak Prenses Elizabeth ile evlendi. Philip'in donanma görevi sebebiyle Malta'ya taşınan çiftin iki çocuğu doğdu. Kral'ın sağlık durumu kötüleşinde Philip çok sevdiği donanmadan ayrıldı ve Lilibet ile büyük Commonwealth turuna çıktılar. Kenya'da Philip karısına babasının öldüğünü ve artık Lilibet'in  kraliçe olduğunu haber verdi. Philip asla donanmaya dönemeyecekti.



Lilibet, evlendiklerinde Edinburgh Dükü ilan edilen Philip'e prens ünvanı verdi. Böylece Philip, İngiliz kraliyet ailesinde doğmuş gerçek bir prens  statüsüne kavuştu. 60'larda çiftin iki çocukları daha doğdu. Philip 90 yaşına kadar kraliyet görevlerine devam etti, 2010'da üstlendiği organizasyonlardan ayrılırken ancak 96 yaşında tüm görevlerini bırakıp emekli oldu.



Gafları ve kırdığı potlarla bilinen prens, tam Charles ile Camilla'nın evlilik yıldönümünde vefat ederek son şakasını da yaptı.



Toprağı bol olsun, gerçekten bir devir kapandı.


3 Nisan 2021 Cumartesi

THE BLACKLIST - 8.SEZON 12.BÖLÜM: RAKITIN

DİKKAT!!! SPOILER!!!! İZLEMEDİYSENİZ OKUMAYIN!!!


Bu hafta 8.sezonun en iyi bölümünü izlemiş olabiliriz dostlar. Tempo yükseldi, heyecan arttı, eski sezonlardaki güçlü ve de sert Reddington kendini gösterdi. Hasta ve yorgun, yumuş Reddybear gitti, efsanevi concierge of crime geri geldi. Çok mutluyum.


Rakitin kod adlı hacker Rus ajanı, Red'in sözünü dinlemeyip Harold Cooper'a saldırdı, bunun için Doğu'daki Arkadaş'tan icazet almıştı hatırlarsanız. Bu D.A. Sikorsky diyordum ben, ancak olmayabilirmiş. D.A. Red'i Moskova'da oyalarken Rakitin Cooper'ı kaçırdı ancak Red görev gücüyle beraber oynayıp Rakitin'in yerini ifşa etmesini sağladı böylece Harold kurtuldu. Ancak çok sinirliydi, sanki yeni Liz Harold idi, hayatını kurtaran Red'e minnettar olacağına onu Rus ajanı N13 olmakla suçladı. 


Harold Sikorsky Arşivi, Katarina Rostova, N13 hakkında her şeyi Cynthia Panabaker'a anlattı. Panabaker şahane ve delafını esirgemeyen bir kadın. Tutuklandığında Liz'i korumuştu, şimdi de sanki Red'i koruyordu. N13 Panabaker olabilir mi sizce?

Rakitin itiraf vermeyi kabul etti, Red ve D.A için bu kesinlikle kabul edilemezdi. Tam kameralar çalıştığında Rakitin öksürmeye başladı ve kan kusa kusa öldü. Çünkü Raymond mükemmel bir ali cengiz oyunu çevirmiş ve Ajan Park'ı kullanarak Rakitin'i zehirlemişti. (Rakitin'e zehirli mektup gönderdi) 


Tabii Harold ve Panabaker çıldırdılar ancak Red postaneye gelip onlarla yüzleşti. Rakitin'in söyleyeceklerini dinlemek onlatı hayati tehlikeye sokacaktı. Rakitin öldürüldüyse bunu ekibinizden biri yapmıştır diye fitneyi soktu, bu esnada Park Rakitin'i zehirleyen mektubu yakıyordu.

Rakitin'in öldüğünü duyan D.A Wahington'a geldi. Önceki bölümlerde hep Red onun ayağına gitmişti. Red buna bir Osmanlı tokadı çaktı sonra da bütün tehditlerini kıçına soktu. Bu benim son oyunum dedi, artık bitmek üzere ve önemli olan tek şey bu. Red geri döndü dedirtti  bu sahne, harika ve şok ediciydi.

Raymond'un 30 senelik projesi ve de uygun adım ilerlediği endgame'i acaba neydi?

Bu bölümde gene Ankara hapishanesinden bahsetti Raymond, az kaldı, paşamı yatıracaklar falakaya, bekliyorum :)

Haftaya yeni bölüm yok, 16 Nisan'da 13.bölümü izleyeceğiz.

Xo Xo