25 Ocak 2005 Salı

eriyip gitmek

Trafalgar Square
Oxford Street
Picadilly Circus
ve diger kulaga hos gelen cadde isimleri, meydan isimleri. adini duyunca orada olmak isteyeceginiz isimler
England , London, dunyanin akin ettigi memleket
yasamaya baslayinca bu sehirde tum bu guzel hayalimizdeki yerlerini baska anlamlara birakmaya basliyorlar. Ilk gordugundeki heyecanin yerini tanidiklik, bildiklik aliyor ve bu da yerini anlamsizliga birakiyor. Bir sure sonra hicbir anlam ifade etmiyor sokaklar, caddeler, magazalar, cekilen fotograflar. Ani olsun diye onunde fotograf cektirdigimiz Picadilly Circus melegi tastan bir kutle olmaya basliyor. Her yer oylesine bir yer oluyor iste. Oylesine.Bir yerden sonra nerede oldugunun bir onemi bile kalmiyor. Ha istanbul ha londra...
insanlar, insanlar, insanlar, yuzlerce insan, yuzlerce turist, biryerden biryere kosturuyorlar.Metro ise adeta bir insan muzesi gibi.Birbirine hic benzemeyen yuzlerce insan. Her birinin istekleri, duygulari, hayatlari, zevkleri, sevgilileri, coluk cocuklari, anneleri, yalnizliklari, hayal kirikliklari, hastaliklari, mutluluklari...Yuzlerine bakiyorum, gozlerine.Kimdir, nedir, nereye gider, kimi sever, ne dinler, ne okur, ne dusunur.Kim bilir?
Bu koca sehirde yuzlerine baktigim bu insanlar yalnizliktan baska birsey hatirlatmiyor bana. Bu kalabalikta mutsuzlar, yalnizlar, kimsesizler, terk edilmisler, hor gorulmusler icice gecmis eriyor. Bir illuzyon sanki hersey gozumun onunden akan. Bu hizda kayboluyor hersey, duygular, istekler, amaclar kayboluyor.
Bu sehir de koca bir tsunami gibi alip goturuyor herseyi yerli yerinden.
Buyuk caddeler, sokaklar, o meshur meydanlar eriyip gidiyor birbirinde. Hersey aynilasiyor.

great brit bri a i n dge t raf al cam ga den r pic a dil l town o x fo r d king c ove t gar de n por to bel so lo hoooooooooooooooo

1 yorum:

Yaz ki muhabbet olsun.