Dün akşam ders mers yapmadık, Yaşar'ın cipine doluşup Francesc'in şen şatır travestilerle komşuluk yaptığı apartımanına gittik, evi 40 metrekare, minicik bir Ikea evi idi, her santimetre karesi değerlendirilmiş idi, masa yoktu, çünkü masayı koyabileceği bir yer yoktu, alçak bir sehpası, yatak odası, bir de ufak oturma odası, mutfak bir barla ayrılmış falan minicik bir oyuncak ev. Şarap içmeye başladık , Allah ben içtikçe Francesc doldurdu, zurna oldum! Neyse kalktık bir saat sonra Simirna restorantına gittik! Hem de o en arkadaki güzelim yuvarlak masada oturduk, ben haftalardır yeniden yemeyi hayal ettiğim o deniz mahsüllü risottodan yedim, 2 tane de bira çaktım, kelle oldum! Tabii anında dilim çözüldü, haftalardır sınıfta kukumav gibi oturan ben, şakır şakır, car car, Allah ne verdiyse, sular seller gibi İspanyolca konuşttum, herif amgöt oldu AHAHAHAHAHAAA. ŞOKE oldu resmen PÜAAAHAHAAHAHAHA. Çok eğlenceli bir geceydi, ama bir de ne konuştum, ne anlattım hatırlasam! Aah ah!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.