2 Kasım 2005 Çarşamba

ho ho ho bayram

Bayram demek tatil demek, dışarıda yağmur yağarken evde olmak, uyumak, yemek, okumakla avare geçecek günler demek. Bizde ilk gün bütün aile toplanır, Sicilyalılar gibiyizdir, halalar, amcalar, bir sürü kuzen, ortalıkta koşan her boy, yaş ve cinsten çocuk... Ağlayan bebekler, sürekli kaka ve bebe podrası kokusu... Şimdi şunu düşünüyorum, benim yaş grubu kuzenlerimle biz birlikte büyüdük, şimdi meyhanelere gidiyor, beraber serserilik yapıyor, Jedi konseyi kuruyoruz. Birkaç yıldır bizden sonraki kuşak oluşmaya başladı, benim yeğenlerim ve kuzenlerimin yeğenleri... Şimdi onlar bir grup oluşturacaklar. Biz de büyüklerin yerine geçeceğiz. Yani halamın koltuğunda ben, amcamın yerinde yakışıklı Tolga oturacak. Allah gecinden versin tabii büyüklerimiz hep yanımızda olsunlar. Ve fakat zaman akıp geçecek. Ben bir anda şişko hala olacağım, Zehra halamın yerine. Oy oy oy. Şimdi altlarına dolduran çişli veletler de meyhanelerde sürtüp bizimle dalga geçecekler. Piçiriklere bak sen! Bizim kadar şanslı ve şanslarının farkında olacaklar mı bilemem? Bu arada kafama takılan bir mevzu var. Şimdi ben de evlenip pırtlatırsam üç beş tane, benimki en ufak olacak, ya da o kadar ufak olacak ki şu anda büyümekte olan kuşaktan dışlanacak. Ada-Ege-Ertuğ-Pelinsu grubundan bahsediyorum. Daha yakışıklı Tolga ve Obi-Wan Burak'ta tık yok ama... Eh iyi benimki de onlarınkiyle takılır. Biz de huzurevinde kıs kıs gülerek gizlice viskimizi yudumlarız ne bileyim ya. Of farkettim de ne kadar çok bayram bahşişi vermem gereken ufaklık var. Ay ne yapacağım? Yılbaşı da geliyor. Yılbaşında da böyle bir yazı patlatırım ben, istifayı basıp rahatladım ya kalemim açıldı dostlar, kendime geldim ooohhhhhh.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz ki muhabbet olsun.