Cuma akşamı Lady Charlotte ile Taksim'e çıktık sevgili seyirciler. Önce Terkos Pasajına uğradık, etrafı kolaçan ettik, tezgahları karıştırdık. 5 liraya mor baskılı bir tişört, 15 liraya gri elbise, 10 liraya James Dean baskılı gri tişört aldım. Charlotte ise önünde kocaman pul payetten kalp olan bir tişört aldı.
Tabii bu kadar aktivite bizi acıktırdığı için herkesin buluşma noktası Midpoint'e gittik. Yahu İstiklal Caddesinde Midpoint açılması ne olağanüstü bir gelişme sevgili seyirciler, Aslanım birahanesinde dumanaltı olmak yerine burada püfür püfür hem de çok güzel bir yemek yiyebiliyorsunuz. Ama bira pahalı.
İştahımız çok kapalıymış gibi kendimize önce kalamar tava ve de mozarella sticks aldık. Kalamar tava kocaman geldi ama meğer 9 parça kalamarın altı sade patates kızartması doluymuş. Mozarella stiklerde de aynı kandırmaca, 5 tane stik, altı ekma dilim patatesle doldurulmuş. Kalamarlar çok tuzsuz geldi, genelde ben hiç bir yemeğe tuz atmam, buna rağmen bana tuzsuz geldiyse hakikaten birşey eksikmiş demektir. Mozarellalar güzeldi. Peyniri her formatta severim zaten.
Ana yemek olarak karışık krep aldık, beşamel sosa bulanmış mantarlı, tavuklu, jambonlu krepler muhteşemdi (kreplerin yanı da patates doluydu heee), ama biz her zamanki gibi açgözlülük etmiş, yiyebileceğimizden çok fazla yemek siparişi vermiştik. Bu sebeptendir ki, tek tek her b,r yiyecekle vedalaştık masadaki. Bay bay krep, bay bay mozarella, bay bay minik domates...
Cumartesi günü ise Lady Charlotte'un elceğiziyle yaptığı muhteşem şeyler yedik beraber çalışırken:
1) çöreotlu bisküvili sakızlı muhallebi
2)kısır
3)bol çikolata soslu brovni (ahahahahahaa)
arada cips ve çikolata da vardı yediğimiz ama bu konuda konuşmak istemiyorum:)))
İşte bu yüzden artık kibrit kutusu yemeye başlamamız gerekiyor. Oof of!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.