Yaz geldi İstanbul'a başımız göğe erdi. Pırıl pırıl hava, püfür püfür Boğaziçi... Fakat aylardır maaş alamadığımız için mevsimin tadını çıkartamıyoruz, brunch yapamadığımız gibi bir çöp alamadık yeni sezondan beaaaaa. O kadar içim daralıyor ki anlatamam. Beni de carbonite ile kaplasınlar, 6 ay uyuyayım !!!
İçim açılsın diye ben de Lady Charlotte ile eski resimlerimizi karıştırdım, neler buldum neler.
Mesela hemen aşağıda gördüğünüz şu resim, blogumuzun ilk günlerinden bir hatıra. Lady Charlotte güzel kızıl saçlarını toplamış, ben de daha o zaman kestirmemiştim saçlarımı, öyle pelüze pelüze dolanıyordum.
Bu işlere ilk başladığımıza teknoloji o kadar gelişmemişti, elimizde merdane haldır huldur basıyorduk blogu yahu, şimdiki nesil bilmez bu tekniği...
Sonra merdane yuvarlamaktan o kadar yorulmuştuk ki, Eliza Teyze ile George Amcanın yanına, Lock Willow çiftliğine gitmiş idik. Bir de gittik, ne görelim, alaca kedi 8 tane doğurmuş, follofoş olmuş mamikim. İşte bakın itteh bitteh kitteh commiteh ile çok güzel bir fotomuz :
Bu aşağıdaki fotomuz da Real Fiesta seyyahlarının Paris günlerinden bir hatıra, en güzel bayramlık elbiselerimizi giymiş, en iyi şapkalarımızı takmış ve Tülieri bahçesindeki kafede ne yesek, ne yesek diye düşünmekte idik. Sonunda moka kahve içip, creme brulee yemiş idik. İnanmayan Paris sayfamızdan kahve ile tatlının fotosuna baksın heee.
Ah ah, ne güzel günlerdi onlar. Şimdiyse beynimi ezen bu can sıkıntısı içinde , susuzluktan boğulan bir hamsi gibi çırpınıyordum.
evet evet en sevdiğim kesinlikle tulieri bahçelerindeki resim :))) , ama en sevdiğim bahçe tabi ki floransadaki....
YanıtlaSilhalbuki o floransadaki bahçe macerasını unutmak için ne kadar çok pasiflora içmiştim :))))
YanıtlaSil