Nihayet kendimize yakın ve temiz ferah hem kesemize uygun bir spor salonu bulduk ya, akşam hemen gidip Rumi'de etli ekmek ile kutlama yaptık haahahhaa, etli ekmeklerin arasına da patates kızartması döşeyip dürüm yapıp yedik, bi de o dürümü mayoneze bandırdık yerken amanınnn.
Sonra işte gece eve geldiğimde babam nihayet Bozcaada'dan dönmüş idi, beni birkaç aydır görmüyor ya, şöyle bir baktı, "çok şişmanlamışsın, kendine gel" diye ayarı vermesin mi, amaan birden yüzüm kızardı
Hık mık ettim, kem küm yaptım, ama sonuçta kendi vücuduma yaptığım bu şeyin açıklaması ya da bahanesi yok, olamaz. Ama iyi oldu bana müstahaktı, kendini bunalıp yemeğe vurursan işte böyle olur, onun yerine spora vuracağım kendimi, yaleppim inşallah spor salonundaki yağını tuzunu ölçen tartı sesli tartı değildir :)))
Yaa bir de Arzu ile D&R'da "Arzunun Kanatları" diye bir kitap gördük , ay çok güldüm, püahahaah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.