Cumartesi günü sıcaktan üşenmeyip kalkıp Pera Müzesine BOTERO sergisine gittim sevgili seyirciler. Serginin son günü dündü, o yüzden kaçıranlar için çok üzüldüğümü belirtmeliyim.
Pera Müzesinin 3 katını bu sergiye ayırmışlar. İlk salona girer girmez o muhteşem renkler, iri iri bedenler gözlerimi aldı, heyecanla gülmeye başladım ve bütünnn sergiyi yüzümde gülücüklerle gezdim.
Sergi çeşitli temalara ayrılmıştı, önce ölüdoğalar ve Botero'nun klasikleri yeniden yorumladığı eserler ; Marie Antoinettelere ,ve karpuzların içini boyadığı o dehşet koyu fuşya renge bayıldım. Sonra sirk hayatından sahneler, tutkunu olduğu boğa güreşlerini ve kahramanlarını anlatan resimler (hatta kendi otoportresini bile matador kılığında yapmış) , sonracığıma ülkesi Kolombiya'dan insan halleri... Futbol oynayan çocuklar, kumsalda eğlenenler, müzisyenler... Çok güzel bir sergiydi, Oryantalistlerin İstanbul'u sergisinden sonra Pera Müzesine Botero için de teşekkür etmek lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaz ki muhabbet olsun.