14 Eylül 2010 Salı

Ezel 2.Sezon 1.Bölüm : İMKANSIZ

Bol SPOILER içerecek yazıma başlamadan önce diziyle ilgili tek rahatsız edici noktayı söylemek istiyorum. Ne olur devamlılık konusuna da dizinin kalanı kadar özen gösterilsin. Sahnenin başından sonuna oyuncuların saçı başı değişmeşin; ya da tişörtle koşmaya başlayıp ceketle varmasın kahramanımız koştuğu yere.

Ayrıca Ekşi Sözlük sağolsun farkına vardığımız bir durum: Kenan Birkan ile Ramiz Dayı kumarhanede tanışmamışlar mıydı? Ramiz dayı ceylan gözlü kızına bunu böyle anlatmıştı. Dün akşam ise farklı bir hikaye izledik. Cin senaristlerimizin buna da bir açıklık getireceğine inanarak, yazımıza geçelim.

O halde bakalım neler izledik?


DİKKAT SPOILER İÇERİR - READ AT YOUR OWN RISK





Hatırlarsanız Ezel efsane bir finalle ilk sezonu kapatmıştı. Kahramanlarımızın hikayeleri kesişmiş, sahneler doruk noktasında donmuş ve bir anda 6 ay ileri giderek son bir sahne izlemiştik. İşte yeni sezon ilk bölümde tam olarak o hikayelerin donduğu, zamanın durduğu anlara geri gittik ve zaman yine bizim bildiğimiz bugünde akmaya başladı.


Bölüm Kenan Birkan'ın sesiyle açıldı. Aylarca beklenen, dizinin daha ilk bölümlerinde sırf isminin geçmesiyle efsane olan, Dayı'nın can düşmanı Kenan Birkan. Yani Haluk Bilginer. Haluk Bilginer'ir incelip kalınlaşan, içinde hem trajedi hem de komedi barındırınan harikulade sesinden dinlemeye başladık, bu esnada Kenan Birkan , saray yavrusu evindeki müthiş tren maketleri ile oynamakta idi.

Yeni oyun,, yeni oyuncular.
Biri asker. Ne kadar düşse hep yeniden ayağa kalkıyor. -Ali , kenafir gözlü psikopat katille karşı karşıya-. Biri üçkağıtçı, hilekar, o hep birinden kaçıyor - Cengiz, Ezel ile karşı karşıya, Ömer olduğunu öğrendiği an-
Biri has adam. Bu adamı geçip eski dosta ulaşacağız. Asıl rakip eski dost.

Eyşan ile Kenan Birkan'ın buluşma anındayız. Kenan sordu "benim için imkansızı başarabilir misiniz?" Eyşan'ın cevabını iyi belleyin dostlar, çok iyiydi cevabı "olur mu öyle şey. Ama belki ben buradayım diye siz başarırsınız" Kenan Birkan herkesle sizli bizli konuşuyor dikkat. Büyük sanayici, yönetim kuruluna toplantıya gidip ardından bakanla yemek yiyen, sonunda Japon heyeti ile vakit geçiren bir adam.

Cengiz-Ezel hesaplaşmasında, Cengiz meğersem ateş etmiş amma Ezel önceden mermiyi çıkartmış tabancadan. Odanın ışıklarını kapatıp Cengiz'i sorgulamaya başladı Ezel, önce Ömer olduğuna inansın diye sor dedi, ilk gittiğimiz filmi sor, Cengiz demez mi "ben nereden bileyim be" Ezel unutmamış ama "Jaws" Böylece karanlık odada, elindeki el fenerini Cengiz'in gözüne soka soka sorguladı Ezel Cengiz'i. Sor dedi sor, sadece Ömer'in bilebileceği, kimseye söylemeyeceği birşey sor. Cengiz şunu sordu "Ömer'in yaptığı en kötü şey nedir bu hayatta" Ezel cevap verdi, ortaokulda saat çalmış bunlar. Cengiz onun Ömer olduğuna inanınca, bir sezon boyu beklediğimiz soru geldi, "niye? Neden Cengiz? Bendim o? neden öldürdünüz beni?" El cevap "sensin diye, çok iyisin diye, sana her baktığımda kendi kötülüğümü görüyorum diye" Ezel'in bu sahnede indirdiği Osmanlı tokatları şahaneydi.


Ali-Kenafir gözlü maviş katil hesaplaşmasında, katil yerlerde kan içinde, Ali'nin elinde bıçak.

Ve Dayı'nın ofisinde, Kaya ile Dayı karşı karşıya. Kaya bıçağı elinden bıraktı. Dayı'nın karşısında bıçak çekmeye cesaret edemedi. Dayı kendi bıçağını verdi ona "bıçağı tutan değil, bıçağı tutanın kalbini tutan bilir zamanı, vakit geldi mi?" Kaya artık Kenan Birkan'a ne söyleyeceğini biliyordu. Kenan Birkan onun telefonuna sadece "eve getir" diye cevap verdi.

Kenan bahçeye inip gelen arabayı keyifle izledi, amma arabadan bizim Tefo çıkınca suratını görmeliydiniz. Sonra bi araba daha geldi, Ali kenafir gözlüyü getirmiş, herif kanlar içinde, Kenan'a titreyerek "kestii" dedi püaahhaahahah, meğersem Ali katilin işaret parmağını kesmiş, "artık av sensin, avcı benim, her an bekle beni" dedi, Kenan'a doğru savurdu, "al bu katilin" kanlı bir parçayı da ayaklarına attı "bu da kalanı" .Bahçenin öte tarafından da Ezel geldi, o da Cengiz'i getirmiş "al bu da hainin"

"Ramiz sizi iyi yetiştirmiş" dedi Kenan Ezel'e, "size Dayı'nın son dersini getirdim" dedi Ezel. Diğerleri bahçeden çıktı, Ali ile Cengiz hesaplaştılar. Bahçede ise Kenan ile Ezel konuşmakta idiler. Kenan dedi ki "Ben haklıyım" Yani bu dehşet bir nokta. Zamanında Cengizlerin Ömer'e yaptığı gibi birşeyi Dayı da Kenan'a yapmış. Ne yapmış? Neden yapmış? Göreceğiz.

Ezel ona birşey önerdi, polisi çağırdım dedi, Kenan da kabul etti Ezel'in istediğini. Ezel çıktı gitti ekibin yanına. Ali "ben yansaydım da o herifi öldürseydim neden Ömer" dedi. Polis gelince Cengiz onu teslim edecekler sandı amma Ezel kenafir gözlüyü gösterip "Kamil'in, kandıralı'nın , Bahar'ın katili budur, suçu Cengiz Atay'a atmış" deyince, oha dedik. Kenafir gitti, Cengiz de karakola gidip teslim olursa serbest kalacakmış.Hoppaaa, bir anda bitti mi Ezel'in intikamı?

Bu arada Kenan, Eyşan ile muhabbete geri dönmüş idi. Malikhanede bir de sera varmış, saksı saksı çiçekler, pek severmiş Kenan çiçekleri. Eyşan huzursuzlandı . "Bir tane de Bahar için diktim, bu bahçenin en güzel çiçeği olacak" demesin mi adam? "Kimsiniz siz, ne istiyorsunuz" dedi Kenan'a, "siz ne istiyorsunuz" "kardeşimi vuran adamı" dedi ve Eyşan fıttırdı, saksıları filan dağıttı.Gitmeye yeltendi. Kenan istifini bozmadı, "burası benim savaşımın bahçesi" dedi Eyşan'a. "Önce bütün sevdiklerimiz yanımızdadır, intikam almaya başlayınca sevdiklerimizi de birer birer kaybederiz". Psikopat manyak meğersem bütün öldürdüğü ve öldürttüğü insanlar için bi saksı çiçek koymuş, orman yapmış evin içinde. Eyşan bunun üzerine geri döndü, bunlar oturdular muhabbete. Kenan'ın kahya kadını gelince Kenan anneanne kurabiyesi istedi, kadın aman şekeriniz var dokunur filan diyince öyle bi bakti ki , aman aman, ne istiyorsa verin şuna canım dedirtti. Yani meğersem koskoca efsane Kenan Birkan kurabiye canavarıymış annem:)))


Bunlar bütün gece konuştular, sonuçta Kenan Birkan Ezel'in kim olduğunu bilmiyoruz dedi.

Ezel ise Cengiz ve Ali'yi laflarıyla döve döve eski mahalleye getirdi. Herşeyinizi elinizden aldım, paranızı, kumarhanenizi, otelinizi karını bile aldım filan falan. Ömer'in evine götürdü bunları ailesinden özür dilesinler diye. Tabii Cengiz eline yüzüne bulaştırdı, Mümtaz amca kovdu bunları evden. Ezel bunları alıp köprü altına gitti ve beklenen hesaplaşma gerçekleşti. Ali'yi "bana Ömer deme" diye azarlayan Ezel (bu arada tersi de çok pis bu Ezel'in Kenan İmirzalıoğlu kızdı mı iyi kızıyor, gözleri filan berkeltiyor yani) Cengiz'e de bir daha Can'ı ve Eyşan'ı görmeyeceğini söyledi. Ali tek arkadaşı Tefo'yu; Cengiz tek sevdiği varlık Can'ı kaybedecek; hayatlarına sıfırdan başlayacaklardı, serbest bırakıyordu Ezel onları. Ezel onları bırakıp giderken; Ali çok üzgün, pişman; cin çarpmış Cengiz ise hemen anlamıştı "saf Ali abi, Can'a mı gidiyor sanıyorsun, Eyşan'a gidiyor, hala deli gibi aşık ona"

Kenan Birkan Dayıyı aradı (hepimizi dayısı:) telefonu Ezel açtı "bundan böyle Ramiz'le aranızda ben varım, önce beni geçmen gerek" dedi, postasını koydu Kenan'a. Kenan'ın bir notu vardı Dayı'ya "emaneti bende, emanete gözüm gibi baktım, almak ister mi?" (Kenan'ın elinde tahta bir kutu var idi dostlar, kutuda da piçak:)

Ezel ne demek istediğini sorunca Dayı boşver deyip Ezel'le muhabbete başladı. "Ali'yi Cengiz'i kışkışlamışsın, Ömer'i yoketmek; intikamı boşverip gitmek istiyorsun" dedi. Ezel Dayı'nın ona karşı çıkacağını sanıp sıkılarak bekledi. Bu arada kalkıp hanın bahçesinde yürümüşler, bir anda kurulan masaya oturmuşlardı. Dayı rakı bardağını alıp ayağa kalktı; "ben de sana diyorum ki, şerefe yeğen! uğurlar olsun, helal olsun. Ömer de seninle gurur duyuyor" dedi. Ooohhhh bunlar bigüzel içtiler, Ezel çok sevindi. Dayı da hababam gazı verdi, "artık biraz duralım, çok şeyler başardık kutlayalım, yüzündeki gergin ifade gitsin, yüreğinde yeni umutlar yeşersin, şimdi Eyşan'a gideceksin, kadın kısmı zordur, önce bi şerbetlen" Bunlar bi de Müzeyyen Senar dinleye dinleye bi güzel kafaları çektiler.

Ertesi sabah, Eyşan babacık ile sahilde harap bir balıkçı evinde idi. Babacık'ın saçları kesilmiş sakalı uzamış, Eyyvah Eyvahh'daki tipe bürünmüş dostlar Salih Kalyon, ikinciyi çekiyorlar ya ondandır :)) Eyşan babasına Kenan Birkan'ı öldüreceğini söyledi, ama Babacık çok korkmuştu bu sefer, bu adam Eyşan'ın içirip sarhoş edip paralarını çaldığı adamlar gibi değildi ki. Kızını göz göre göre kaybedecekti babacık.



Ali ile Tefo Cengiz'i karakola getirdiler, Cengiz vedalaşmak istedi, Ali eğilince sarılacak sandık meğersem kapıyı açmak içinmiş. Cengiz arabadan inmeden Tefo'ya "sen de karar ver onunla mısın bununla mısın, şebek etin hepimiz" demez mi, harikaydı:)))

Ezel köprü altında şarkı söyleyerek sabahlarken, Dayı da Selma'ya gitti. Ezel Kenan'ı yendiğini ama aslında kutlayacak fazla günü kalmadığını söyledi. Biz ikimiz Ezel'le kendi ellerimizle sonumuzu alnımıza yazdık dedi. "Eyşan ve Kenan bunlar bizim sonumuz olacak. Çünkü inkar etse de Ezel hala onu seviyor, ben de hala seviyorum kendi yarattığım canavarı"

Kenan Birkan sabah ilk iş askeri bir kampı arayıp Ramiz Karaeski'yi telefona çağırdı. Bu işte Ramiz'in yıllar önce öldürülen oğlunun yanındaki çocuk, Ramiz'in torunu. İsmiyle değil lakabıyla tanıyor herkes onu : SEKİZ. "vakit geldi çocuk" dedi Kenan. İkinci olarak Eyşan'ı arayan Kenan, güzel kadınla Haydarpaşa Garında saat 2'de randevulaştı.

Eyşan haldır haldır yürürken zırr telefon, bu sefer de Ezel arıyordu, Ezel'in "neredesin?" sorusuna Eyşan'ın "çelme mi takacaksın?" cevabı en sevdiğim repliklerden oldu:))

Bu arada Ali dönüp dolaşıp Mümtaz amcalara geri gitti af dilemeye. Cengiz ise gözaltına alınmıştı, Kenan Birkan geldi karşısına "aynı insana defalarca ihanet etmek imkansız değil"

Ezel ve Eyşan Beşiktaş iskelesinde karşı karşıya geldiler, birbirlerini seviyorlardı ama olan biten herşey affedilebilir miydi, Bahar affeder miydi, Ömer affeder miydi, sevgi neydi? sevgi emekti:))) Ezel'in aklı başına geldi neyse, "seni affedemem ama seni serbest bırakabilirim, bu beni son görüşün Eyşan, sonsuza kadar"

Kenan Ramiz abisini aradı ve bu sefer ulaştı ona, Ezel yoktu ki yanında. İskeleye gelip Eyşan'a silah veren Serdar babacık ise yaptığına pişam olup Ezel'e koştu, "kızım silah alıp Kenan Birkan'a gitti, ben verdim silahı, kurtar onu" diye ağladı.

Kenan Birkan Haydarpaşa Garında oturmuş Babalar ve Oğullar kitabını okuyordu "ben de gençtim, aşkın peşinden koşardım, o gitmeye karar verince aşka yetişmek imkansız. artık akıllandım, ıslık çalınca kimi istesem ayağıma geliyor"



Ezel gelip Kenan'ın karşısına dikildi ve işte bu sahnede Kenan Ezel'i piç etti, eline ayağına yüzüne verdi dostlar. "Siz buraya neden geldiniz Ezel? Eyşan'ı kurtarmak için mi? Yoksa Eyşan'ın beni öldürmesini önlemek için mi, beni kurtarmaya mı geldiniz, canımmm" HALUK BİLGİNER BİR İLAH MIYDI DOSTLAR BU SAHNELERDE???



"Önce tanışalım Ömer Uçar "dedi. Ulan! Nasıl öğrenmiş?? "Size bir daha ihanet etti" dedi, Ezel Cengiz'in söylediğini anladı. Kenan ise şeytanlığını konuşturuyordu "Siz bu insanlardan intikam aldınız mı Ezel? İşi yarım bıraktınız, sonuna gelip kaldınız. Siz bana Ramiz'i getirin ben sizin yarım bıraktığınız işleri tamamlayayım"

Bu arada Ali'yi gördük, Bahar'ın mezarlığına gitmiş, burada bi kadına saldıran adama müdahale edeyim derken kadın bunun ensesine iğneyi dayadı, hoopppaaa Ali'yi götürdüler izbele garajına. "Ali pişman, cezada indirim yaptım" dedi Kenan Birkan. Cengiz tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi, "ihanet, yine ihanet, cezası ölüm" dedi Kenan Birkan. "Cengiz bugün ölümü bulacak" Cengiz Eyşan'la buluşmaya gittiğini sanırken pusuya düştüğünü anladı, kafasına torbayı geçiriverdiler Cengiz'in. "Eyşan gerçeği öğrenecek ben söyleyeceğim" dedi Kenan Birkan son olarak.

Ezel "seni öldürürüm" deyince de Kenan onu iyice maymun etti "seni ööldürürüm bu ne canım daha akıllıca birşey söyleyin" Ezel "ne istiyorsun?" diye sordu bu sefer "Seyretmek, üçüne birden yetişemezsin, hangisini en çok seviyorsun bakalım hangisini kurtaracaksın? "

Ezel telefona sarılıp koşarak gitti, Eyşan geldi, elinde silah, bu arada garajda kadın Ali'nin parmaklarını kerpetenle sıkıştırıyor. Cengiz'in kafasına torbayı geçiriyorlar, Cengiz'in karşısında Kaya Bey var "Kenan Bey'in ne kadar güçlü olduğunu anladınız mı Cengiz Bey, o birşey sorunca söyleyeceksiniz" ulan! meğersem Cengiz ötmemiş bu sefer ihanet etmemiş. Torbayı yine geçirdiler kafasına, Kaya gitti, tam boğulurken Ezel koşarak yetişti, Cengiz'i boğan 2 adamı osmanlı tokadıyla devirip Cengiz'i kurtardı. Tefo ise Ali'yi kurtardı, aman Ali'nin suratı dehşetti bu sahnelerde, Barış Falay büyüksün. Cengiz ise, önce "ben söylemedim" dedi Ezel'e; sonra "benim söylediğimi sandığın halde gelip beni kurtardın" diye aklı başına geldi ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı "affet beni, affet" Yiğit Özşener büyüksün.

Kenan Birkan ise Eyşan'a Ömer'in hikayesini anlatmakta idi. Ne olursa olsun seni vuracağım diyen kadın gitti, Ömer geri geldi diye göbek atan başka bir kadın geldi. Ama Kenan "Ezel'in intikamı herşeyi tersine çevirmek" dedi, "elinizde ne var ne yok aldı, onun intikamı böyle, Bahar'ın yaşaması için Ömer'in ölmesi gerekiyordu, Ömer'in yaşaması için de Ezel Bahar'ı öldürdü" ulan herif Bahar cinayetini Ezel'e attı, salak Eyşan da hemen inandı, Kenan'a sarıldı, Kenan silahı elinden alıp kenarda beklermiş meğer bi adamına verdi, sonra Eyşan'ı gönderdi.

Yeni oyuncular, yeni oyun ama asıl rakip eski.

Cengiz zırlarken, Ezel de oflayıp poflarken uyandı salak, "benimle işi yok ki, dayıyı istiyor, dayıya ulaşmak için sizi kullandı beni aradan çıkarttı"

Kenan Birkan perona çıktı, Ramiz Abisiyle karşı karşıya geldi. Flashback ile 1971 yılına gidip Ramiz'in İstanbul'a geldiği güne döndük, Kenan'ı kovalayan adamlara posta koyup Kenan'ı kurtarmış Ramiz, hem de aynı yerde Haydarpaşa Garında.

Bugünde ise, "Buyurun" deyip abisine saygıda kusur etmedi Kenan, Ramiz oturunca banka yanına oturdu, "vakit gedi mi abi? " "geldi" dedi Dayı. Sonra Kenan bi soru sordu yaleppim, bütün hikaye burada düğümleniyor sanırsam "niye abi, bendim o, bana nasıl yaptın" diye sordu len, aynen Ezel gibi.

Dayı cevap vermedi, Kenan tiradına devam etti. "Artık yeniler eskilerin yerini alacak, sende laf bende güç var." Dayı dedi ki "bende biraz yürek, biraz onur, biraz gurur, bir dirhem de bilek kaldı" El cevap : "şimdi zaman yüreği, onuru, gururu hiçe sayanların zamanı , NE SEN NE DE SENİN YETİŞTİRDİĞİN HAYALPEREST ÇOCUK, BENİM YETİŞTİRDİĞİM KAHRAMANLA BAŞA ÇIKAMAZSINIZ" dayı kızdı "senin kahramanın mı, benim kanım Kenan!"

Herkes ayaklandı, Ezel koşup yetişti, Dayının arkasında durdu. Tren perona yanaştı. Kenan Birkan kocaman gülümsemesiyle trene bakıyordu

-Kızıma birşey yapma Kenan
-Yapacağım
-Yaptırmam!

Trenden biri indi


-Ezele birşey yapma
-Yapacağım
-Yaptırmam Kenan ! Yaptırmam !

-İmkansız!

Kenan yürüdü kahramanının yanına vardı, elindeki tahta kutuyu verdi ona. Kenan'ın yetiştirdiği psikopat manyak katil pis pis gülerek Dayı'ya baktı, ne de olsa o babasını dedesinin öldürdüğünü bilmiyor muydu?


Böylece Behlül'ün kaça kaça Ezel'e kaçtığını öğrenmiş olduk dostlar. Ay aman. Artık Behlül Ezel esprileri alıp yürüyecek, yok Selma yenge kendine dikkat etsin, yok şimdi Eyşan düşünsün, yok Dayı'nın bitek kulak arkası kalmıştı da :))) Umarım Kıvanç düzgün düzgün oynar, dizimizi yakışır. Yoksa sakalını da alıp gitsin . Ama tipi iyi olmuş, yara izi filan Ananınki Skywalker'a benzemiş inceden:)

İşte böylece, yeni sezona muhteşem bir açılışla başlamış olduk. Bu bölüm toparlama ve özet gibi geçsede artık kıran kırana bir savaş bizi bekliyor. Ramiz + Ezel vs. Kenan + Sekiz. Kim iyi kim kötü? Kötü salt kötü mü , iyi neden iyi, saf mı salak mı? Hepsini ilerleyen bölümlerde göreceğiz.


Burada birşey daha söylemek isterim ki; Tefo-Cengiz-Kerpeten ekranda belirince ben "aa Sarp Akkaya, Yiğit Özşener, Barış Falay" demiyorum. Pire gibi zıp zıp Kerpeten abimiz geldi deyip keyifleniyorum, Cengiz kafayı sıyırdı diyorum; Tefo yürü be filan diyorum. Yani bu adamlar bana kendilerini unutturup karakterlerini gösteriyorlar olağanüstü şekilde. Ezel'i izlerken ise Kenan İmirzalıoğlu ne kadar iyi oynuyor, diye düşünüyorum. Yani çok başarılı amma bir adım daha öteye gidip kendini unutturması lazım diye düşünüyorum. Gerçekten Cengiz ve Ali dün gece inanılmazdılar. Tefo'nun fazla rolü yoktu ama onu da rahatlıkla bu üçlüye sokabiliriz. Haluk Bilginer ise ne diyeyim; resmen şeytanı oynadı, şeytanın da bir melek unutmadan hem de. Bu rolü başkası oynayamazmış dedirtti. Helal olsun. Bu dizi bu sezon tam efsane olacak.


xo xo

7 yorum:

  1. Tüm yazıyı okudum ama sonradan Ezel'i izlemediğim aklıma dank etti, diyorum ne anlatıyo bu :D

    YanıtlaSil
  2. rüya rüya:) dün gece kabus gördüm onu anlatıyordum, susam sokağı bir yandan aşk-ı menu beri yandan, herşey birbirine karıştı:)))))

    YanıtlaSil
  3. diziyi izlemiyorum seni okuyorum yetiyor :)))

    YanıtlaSil
  4. peki acaba kenan birkan ezelin ömer olduğunu nasıl öğrendi. bir ara maça daldım sanıyorum o ara kaçırdım. ya da hiç bahsi geçmedi o konunun.

    YanıtlaSil
  5. @Kedicim eksik olma:)

    @Ahmet : yok onu açıklamadılar. Kenan nereden öğrendi bilmiyoruz. acaba sarı civcic Şebo mu söyledi?

    YanıtlaSil
  6. bakalım behlül bölüm başına kaç kez tişörtünü çıkaracak :):):):)
    adamın adı da behlül kaldı :) sayende ezeli merak ettim ama izlemeyeceğim yine de galiba :)

    YanıtlaSil
  7. kuşum merak etme, soyunan dökünen olursa ben rapor ederim anında:)))

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.