2011 deyince aklıma gelen ilk şey Kraliyet Düğünü, ikincisi Bon Jovi konseri. Üçüncüsü de iş değiştirmem olsa gerek. Dostlarımla, kızçelerimle, biricik Lady Charlotte ile bol bol gezdiğimiz bir sene oldu bir de 2011; hafta içi, haftasonu Taksim Midpoint olsun, Cevahir AVM olsun her fırsatta biraraya geldik. Yeni yılın ilk haftası da buluşacağız inşallah:) Bir de 2011 fırsat kuponu kullanıp uygun fiyata bol bol suşi yedik Kübracımla:))
OCAK
2011'in ilk ayında 3 boyutlu Rapunzel çizgi filmini izledik. Ben senenin en etkilendiğim kitabı Tarihçi'yi okuyup; öteden beri çok ilgilendiğim Dracula üzerine 2 uzun yazı yazdım. (Meraklısına 1.yazı - 2. Yazı) . Sizlerle beraber Nicole Kidman'ı kırmızı halıda takip edip her giydiğini eleştirdik:) La Capitana'nın geleneksel ziyafetinde kendimizden geçtik. Bir de ben Keşan'a gidip -6 derecede kar altında kaldım. Kızçelerle bolca gezip içip eğlendik. Yani Ocak dolu dolu ve eğlenceli idi.
OCAK : La Capitana ziyafeti |
ŞUBAT
Şubat ayında kuruyan gözlerim beni biraz üzdü, pomad ve damla peşinde koştum epeyce. Kıpır kıpır, canlı, enerjik Defne Joy Foster'ın ölümü ise çok sarstı beni, epeyce etkilendim ve üzüldüm. Birkaç gün sonra ise hayat devam ediyor dercesine İzmir Hayvanat Bahçesinin fili Begümcan'dan mutlu haberler geldi : Minicik 100 kiloluk bir yavrusu olmuştu Begümcan'ın :)) Şubat ayı aynı zamanda emektar kuaförümün bunayarak saçımın içine ettiği aydı . Neyse kızçelerle gezip tozarak kendimi neşelendirdim.
ŞUBAT : Begümcan ve yavrusu |
MART
Doğumgünümü kutladığım kutlu doğum ayı olan Mart'ta en önemli olay, Bebek'teki 25 yıllık emektar kuaförümü terkederek Arnavutköy'deki genç bir mahalle kuaförüne kaçmam oldu. Sağolsun Aydın saçımı düzeltti, ben de Midpoint'te doğum pastamı kestim:)) Mart ayının diğer bir etkinliği de Zekish ve Lady Charlotte ile gezdiğimiz Rahmi Koç Müzesi'ndeki Görünmez Müzisyenler sergisi idi.
MART : Kutlu doğum ayı:)) |
Nisan ayı bu sene hayatımın değiştiği aydı. O günlerde çalıştığım şirketin patronu yurtdışından gelen ödemeleri iç etti, piyasadaki bütün çeklerini yazdırıp bize de hadi yallah dedi, ayazda zik gibi kaldık ortada. Ne karanlık günlerdi yarabbim. Panikle iş aramaya başladım, bir haftada 2 yere gidip yapamayacağımı anlayarak ertesi gün "dost kalalım" diyerek ayrıldım:))) Nihayet şimdiki işime başlamak üzere güzel bir anlaşma yaptım ve üzerimdeki karanlık kalkıp gitti.
Nisan ayının ve de senenin en unutulmaz olayı, Prens William ile sekiz yıllık sevgilisi Kate Middleton'ın şaşaalı düğünleri oldu tabii. Alexander McQueen modaevinden Sarah Burton'ın hazırladığı çok ince işçilikli gelinliği ile Kate hepimizi büyüledi. Kraliçe Elizabethi düğün hediyesi olarak William'a dükalık verince, Kate de "Her Royal Highness Catherine, Duchess Of Cambridge" oldu tabii, ben de Kate'i sıkı sıkıya izlemeye başladım.
NİSAN : Kraliyet Düğünü |
MAYIS
Mayıs'ta yeni işime başladım, hala da oradayım şükür:)) Yıllar sonra bambaşka bir sisteme geçmek çok zorladı tabii, aylar sürdü yeni yere alışmam. Eski takoz laptopum artık iflas ettiği için çok yazı yazamadım. Karayip Korsanları serisinin son filmini izledim. Mayıs ayının en etkileyici olayı 20 sene sonra ortaokul sınıfımla buluşmam oldu.
MAYIS : 20 sene sonra buluşma |
HAZİRAN
Haziran ayı 2 senedir korkarak beklediğim şey başıma geldi, şu hayatta en sevdiğim tek dizim olan EZEL final yaptı. Haftalarca her bir Ezel bölümü ardından methiyeler düzen bendeniz de boşluğa düştüm tabii. Hala özlüyorum bu diziyi, gerçekten. Yazın gelmesiyle yeni Cambridge Düşesi muhteşem kıyafetleri ile ortaya çıkıp salınmaya başladı. Biz de ısınan havayla kendimizi sokaklara atıp daha çok gezmeye başladık, Dolmabahçe'de mehtap seyrettik. Ayın sonunda ise ansızın gelen ilhamla evlere şenlik bir Kedim ŞİYİRİ yazmış bulundum:))
HAZİRAN : Ezel'in finali |
TEMMUZ
Temmuz ayında nihayet yepisyeni HP notebook'uma kavuştum, oynayamadığım bütün oyunları cihaza yükleyip mutlu mesut yaşamaya başladım:)) Ama bu ayın büyük haberi, tabii ki yıllardır beklediğimiz, özlediğimiz, kendimizden geçerek sayıkladığımız 8 TEMMUZ 2011 BON JOVİ İSTANBUL KONSERİ idi. Hayatımın en muhteşem konseri idi herhalde. Kocaman gülümsemesi ve meşhur süpermen dövmesi ile Jon Bon Jovi kadın-erkek hepimizi bir kere daha kendine aşık etti:))
Harry Potter serisinin büyük hayal kırıklığı yaratan son filmini de Temmuz'da izledik. Üstelik o kadar iyi olabilecekken, son anda gidip sıçıp batırdığı için hırsımdan kendi kendimi yedim. Of be of!
Temmuz, kızlarla bol bol gezip tozup indirimlerden alışveriş ettiğimiz bir ay idi aynı zamanda. En güzel gezmelerimizden biri de Midpoint terastaki gel keyfim gecemiz olmuştu.
TEMMUZ : Bon Jovi Konseri |
AĞUSTOS
Ağustos tatil ayı ve ramazan olduğundan sakin geçti. Ben tatil yapamadım o ayrı. Evde oturup müşterime yükleme yaptım maalesef. Yine de yeni işe girdiğim halde evde yatmak güzeldi. Bol bol Lego Harry Potter Years 1-4 ve Lego Karayip Korsanları bilgisayar oyunlarını oynadım. Fırsat bu fırsat, tekrar Ayasofya'yı ve ilk kez Harbiye'deki Askeri Müzeyi gezdim. La Capitana ile George Dalaras konserine gitmemiz, tam yaz tatiline yaraşır bir hoşluk idi. Ağustos ayında ilgimizi çeken bir diğer olay da senenin ikinci ama çok daha küçük kraliyet düğünü olmuştu.
AĞUSTOS : Ayasofya gezisi |
EYLÜL
Tatilden işe dönüş ayı çok sakin geçti, kızçelerle buluşup mojito içmek ve Kübra ile bol bol suşi yemek dışında, bu ayın olayı Sahaf Şenliği idi kesinlikle. İki kere gidip bir sürü Agatha Christie toparladığım şenlikten çok memnun kalarak ayrıldım:))
EYLÜL : Sahaf Şenliği |
EKİM
Ekim karanlık ay! Ayın başında çok hasta oldum, çırçırdan hastaneye kaldırılıp serum yiyerek iyileştim. Sonra yepyeni üç boyutlu Üç Silahşörler'i seyrettim. İstanbul Bienali'ndeki modern sanat eserlerini görünce az kalsın yeniden midem bozulacaktı. Ayın sonu son derece hareketli geçti, kızçelerimden Seval'in kınası oldu, ertesi gün eski arkadaşım Demet'in düğünü, sonraki gün Seval'in düğünü derken ayı göbek atarak kapattık.
Ama aslında Ekim ayı hiç göbek atmalık bir ay değildi, arka arkaya felaketler yaşadık, onlarca gepegenç askerimiz şehit oldular. Yasa girdik, hükümetin yas ilan etmesini bekledik, etmediler. Ardından korkunç bir acı daha vurdu ülkemizi, Van depremle yerle bir oldu, insanlar karda kışta evsiz kaldılar, yuvalarını ailelerini yitirdiler. Hala çadırlarda yaşamaya çalışıyorlar ve hemen hergün o buz gibi çadırları ısıtmaya çalışırken yangından, dumandan ölen bir vatandaşımızın, bebeklerin haberini alıyoruz. Hükümet gidip Cumhuriyet Bayramımızın kutlamalarını iptal etti. Cumhuriyet tarihinde ilk kez! Bu kabul edilemez bir durumdu. Ekim ayı, hala verdiği acıların sarılmadığı bir ay olarak tarihimizde yerini aldı.
EKİM : Seval'in düğünü |
KASIM
Kasım ayında 1 haftalık muhteşem bir bayram tatilimiz oldu. Tatilde yesyeni laptopumun bozulması dumur etse de HP servisi cihazı evden alıp 1 haftada tamir ederek yine eve geri yolladılar, kalbimi kazandılar. Tatili fırsat bilip annemi Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm filmine götürdüm. Kasım'ın güzel olayı 30. İstanbul Kitap Fuarı idi, bu sene de bir sürü kitap alabildim çok şükür. Lady Charlotte ile fal baktırma maceramızla bu ay da sona erdi.
KASIM : 30. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı |
ARALIK
Ve işte son saatlerini yaşamakta olduğumuz yılın son ayına geldik. Aralık ayına damgasına vuran macera hiç şüphesiz Lady Charlotte ile Mevlana şenliklerine katılmak için Konya'ya gittiğimiz haftasonu oldu. Yedik, içtik, sema ayini izledik, bol bol gezdik. Üşümemize, yorulmamıza değmişti bu gezi. Onun dışında Düşes Kate'in muhteşem gece elbisesi ile bir organizasyona katılması gözlerimize bayram ettirdi. Bir de kitap kulübümüzle Taksim'de buluşmamız, Midpoint'te saatlerce yiyip içip sohbet etmemiz ayın en mutlu olaylarındandı.
İşte bir yıl böyle geçmişti sevgili izleyenlerim. 2012'de sağlıkla, keyifle bol bol gezelim, dikkatle yiyip içelim (kilo almadan) , gönlümüzce alışveriş yaparak istediğimiz kıyafetleri, kitapları, dvd'leri alalım inşallah.
Sağlık, sevgi, dostluk ve bolluk dolu mutlu bir sene dilerim.
MUTLU YILLAR!
Mutlu seneler miyavvv |