19 Haziran 2010 Cumartesi

Body Worlds Sergisi ve İstanbul Modern'de güzel bir gün

İşte yine kendimizi siz sevgili seyircilerimiz için feda ettik ve Lady Charlotte ile BODY WORLDS - Vücut Dünyası Sergisine gittik dostlar. Sergi İstanbul Modern binasının yanındaki Antrepo 3'te kurulmuş. Bizi sergiye çağıran arkadaşlarımızı beklerken Modern'in kafesinde oturduk, Lady Charlotte Akçaabat köftesi yedi, ben de diyetisyen kontrolünde sımsıkı taş gibi rejimde olduğumdan bir cafe latte içmekle yetindim. Yiyip içip muhabbet ederken muhteşem manzaranın tadını çıkarttık. Karşımızda tarihi Sarayburnu; çalkantılı lacivert Boğaz açıklarda Marmara ile birleşiyor, harika bir gündü, İstanbul şahaneydi bugün dostlar.


Sonra bu güzel günü ve günışığını arkamızda bırakıp kadavra sergisine gittik.

Nasıl anlatayım bu sergiyi? Benim için korkunçtu, ürkütücüydü. İnsanın ne olduğunu, ne olacağını şırrakkkk diye yüzüne çarpıyordu kadavralar. Sergi duvarlarında hayat, yaşlılık, ölüm üzerine alıntılar, bilimsel açıklamalar yazılıydı. Onları okumak güzeldi. Ortada camlı dolaplarda iç organlar sergileniyordu. Mesela beyine bakarken midem bulandı çok fena amannnn. İşte kabız barsaklar, kanserli mideler, yağlanmış ciğerler sergide bir bir gösterilmiş. Bir de sergiyi hazırlayan adamın ölü bedenlere plastinasyon işlemi yaparak hazırladığı kadavralar var bol bol. Çocuk iskeleti de var minicik, oda dolusu kavanoz kavanoz cenin de var, anlıyor musunuz neden bunaldım? Sonracığıma zürafa da vardı o kadar büyük ki, ulan onu nereden buldun allahsız plastinasyoncu??? (o işlem de neymiş diye sormayın, video odasından arkama bakmadan kaçtım, adam arkadaşlarının cesetlerini plastiklemiş işte offf)

Böylece vücutları inceleyip organlar hakkında bilgilendik. Bilgiler tıbbi dilde yazıldığı için bizim için fazla anlaşılır değildi. Öğrendiklerimden biri, en sevdiğim sanat akımını katarakta borçluymuşum dostlar ühühühü. Ünlü empresyonist ressam Monet meğersem kataraktdan muzdaripmiş, dünyayı öyle bozuk gördüğü için o resimlerdeki gibi boyamış. Sonracığıma beyin öldükten sonra kalp 20 dakika daha atıyormuş ama zavallı böbrekcik 2 saat daha çalışmaya devam ediyormuş. Böbreğin işi bittip sıvılar yerçekimi ile alt tarafa toplandıktan sonra rigor mortis - ölüm katılığı gerçekleşiyormuş. Oy Allahımmm . Efendime söyleyeyim; yaşam süremizi belirleyen kalp atışı sayılarımızmış. Fareciklerin kalbi çok hızlı attığından işte attım 5 senede nefes haklarını harcayıp ölüyormuşlar. İnsanların da 27 senelik hakkı varmış da normalde; teknoloji ve gelişme ile bu süre uzamışşş. Tokat gibi bu bilgiler suratımıza çarpıldıkça rengim soldu, midem bulandı, ayakta duramaz hale geldim. Yani keşke gitmeseydim dediğim bir etkinlik idi benim için. Ancak tıp öğrencileri için, doktorlar için muhteşem bi sergi olduğunu düşünüyorum.



Sergiden sonra far far esen İstanbul Modern kafesine geri döndük. Limandan ayrılan gemileri, çalkantılı denizi izleyip limonata içerek kendimize gelmeye çalıştık. Hava serindi, ayrıca bu kafe mekan olarak olağanüstü güzel ve muhteşem manzarası var ama fiyatları KOLLL BÖREĞİ idi dostlar, hesabı öderken güzelce kendimize geldik:))) Mesela bir çay 6 TL, benim yediğim tahıllı salata 23 TL idi oyy oyyyyy . Bi tabak ota bu kadar para alınır mı? ühüühhüh.






Şimdi aklıma geldi dostlar; sergi çıkışına kocaman bi hatıra defteri koymuşlar, eğer giderseniz mutlaka okuyun onu hahahahaah Bol bol teşekkür edenler kadar bunalıma girdim ocakbaşına gidiyorum diye yazan canlar bizi çok güldürdü :)))

4 yorum:

  1. Yani sen şimdi tavsiye etmiyor musun bu sergiyi? Ben çok merak ediyordum, bu hafta gidip görecektim.

    YanıtlaSil
  2. anatomiye, insan bedenine , vücudun işleyişine, hayatın döngüsüne ilgin merakın varsa git Enneciğim. Sonuçta çok değişik bir sergi. Zürafa var yani apartman kadar zürafanın kadavrası , acayip:) Sadece ben hayal alemlerinde kaybolmayı seven biri olduğumdan bana fazla gerçekçi geldi:) gidersen mutlaka ziyaretçi defterini oku , çok eğlenceli:)

    YanıtlaSil
  3. Yazarlık öğrencileri içinde güzelmii???

    hoca ödev verdi , hafta içi tüm fakulte öğrencileri oradayız.. deyil otlu salataya para vermek, bizim iletini alacak paramızda yok. teee kocaelinden kalkıp oralara gelceğizz...

    Ödevimizin konusu iseeeee!!!

    sıkı durun söylüyorum.


    Orda kilitli kaldığımız bir günü yazmak!!!

    Ufff yaa!

    YanıtlaSil
  4. offf yazdıklarınızı okumayı çok ama çok isterdim, gerçekten dehşetengiz bir konu seçmiş öğretmeninize bayıldım. ota mota para vermeyin fakültecek Eminönü'nde balık ekmek yersiniz mis gibi.

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.