Filmin Karaçalı şarkısıyla şenlendiren açılış sekansı çok güzeldi, ama sonra devamı gelmedi. Bir türlü kopartıp götüremedi film bizi. Herkesin dediği gibi doğal, sıcak, samimi, bizden bir film olabilir, ama bu değildi ki bizim istediğimiz!!! Şöyle herşeyi unutup doya doya gülmek istemiştik ve film bu anlamda çok başarısızdı. Çalgıcı ekibinin Ayazma'da kafaları çektiği sahnede biraz canlanır gibi olduysa da, sahnenin devamında küçücük bir köpeği arabayla çiğnemek, hayvana eziyet edip atıp tutmak bize güldürü gibi sunulunca dehşete düştüm. Zaten hergün hayvanlara işkence eden canavarlarla ilgili haberleri okurken, bu kadar severek gittiğimiz bir komedi filminde sanki çok gülünçmüş gibi bir köpeğe eziyet edilmesi, buna da kahkahalarla gülmemizin beklenmesi beni çok rahatsız etti.
Tam olarak ilk filmin bittiği noktadan başlayan ikinci film; geçen sefer babasını bulup huzura kavuşan Hüseyin Badem'in bu sefer de sevdiği kıza kavuşma çabalarını anlatıyor. Müjgan'ın sert mizaçlı komutan babası Edremit bey kızını çalgıcıya vermek istemese de, film tipik şekilde ilerleyip beklediğimiz gibi de son buluyor. Araya katılan mülteci hikayesinin ne işe yaradığı ise meçhul.
Filmde Geyikli ve Bozcaada manzaraları dışında izlemesi en keyif veren şey Özge Borak idi. Çok güzel ve sevimli oluşunun yanı sıra bence gözlerini konuşturmayı da biliyor, gerçekten çok zevkliydi oyunculuğu. Hüseyin'in dedesi Halil (Salih Kalyon) yine çok bitirimdi, o dişsiz ağzı, şivesi, paragözlüğü ile bizi o gülümsetti filmde. Demet Akbağ'ın karakteri Firuzan ise sanki biraz sudan çıkmış balık gibiydi bu filmde ne bileyim, doğal ortamından, kırmızı halılardan uzak kaldı ya ondandır herhalde. Hikayeye yeni katılan, Hüseyin'in müzisyen arkadaşı İspanyol ile Firuzan arasında bir aşk macerası yaratmışlar ama bizim gönlümüz her daim Fatih Enişte'den yana, bilesin Firüzan.Yine de şu koca filmden aklımda kalan replik Firuzan'dan geldi: "geliyomuştu, gidiyomuştu, seviyomuştu... bıktım yaa" . Evet biz de bıktık.
İtiraf edeyim ki ben birincisini de çok sevmemiştim. Bunu bir yorumda yazdığımda da başıma Nuh tufanı kopacaktı neredeyse, vay nasıl sevmezmişim, emeğe saygım yok muymuş:)) Ne alakası varsa, Ata Demirer'in de diğer oyuncuların da oyun gücüne tek laf etmiyorum ama bayılmadım işte filme. O zaman ikinciye hiç zahmet edip gitmeyim, belli ki buna hiç gülmeyeceğim:))
YanıtlaSilGüzel bir gün diliyorum Judy'cim. Bu arada asıl isminin Jerusha olduğunu da biliyorum, beni kandıramazsın:))))))))))
(Leylek Dede'yi yeniden ve Sally Mc Bride'nin kahraman olduğu Sevgili Düşmanım'ı da ilk kez okudum bir-iki ay önce. aynı tadı aldım desem inanır mısın?)
yağğğ demek öyle, bikaç oldu okuyorum bunu bloglarda, kimse sevmemiş 2.filmi..bu akşama biletlerimizi aldık daha dünden,zira akın gibi gidiyorlar insanlar bu filme,önceden ayırtmak lazım geldi..üzüldüm bak şimdi, hem de gerçekten gülmemiz gereken dostlar ile gideceğiz..tüh..
YanıtlaSilşimdiden güpgüzel haftasonları dilerim judycan..
buarada bir mim başlattım, çok lazımmış gibi:))sana da yollamış idim, kekocan bi bebek takımı çekilişi postum var, onun hemmen üstüne mim postum:))yapmak istersen tabii,hoşlanmazsan hiiç zorlama..sevgiler...
aa bende cogu kisiden hep cok olumlu tepkiler duydum, ikincisi birincisinden bile daha guzel diye... bak icime kurt dustu simdik :/
YanıtlaSilfilmin tam kadro oyuncularının çıktığı ve fasıl yaptığı canlı yayınlar daha güzel sanırım:))))) kadro muazzam çünkü..
YanıtlaSilGenelde yorumlar olumluydu ama sen beğenmedin demek!Ben zaten ilkini de izlememiştim,zannetmiyorum bunu da izleyeceğimi!
YanıtlaSilbaşlığa çok güldüm judy, alem kızsın :)))))
YanıtlaSilbenim de başka bir sorum var, Özge Borak iyidir hoştur ama yoluk yoluk saçları beni deli ediyor deliiiiii
Ihlamurların altından beri takığım o saçlara. O kadar sosyetik oldu, ömerin karısı oldu. Kafayı bi taratamadı.
Kestirir mi, fön mü çektirir artık bi düzeltsin şunları. Doğduğundan beri makas görmemiş gibi kabarık kabarık
Kustum:)
Leylak'cığım, bilirsin Judy daha neşeli ve kaygısız bir kızın ismi gibi, Jerusha'dan çok daha güzel öyle değil mi? :)))
YanıtlaSilAynı tadı aldığına tabii inanırım çünkü aynen ben de , ne zaman okusam mutlu oluyorum o eski romanları. Çocuk romanlarını okuyasım var desem?
Nilay, dur bakalım sen önyargılı gitme, belki hoşunuza gider? en azından müzikleri güzeldi, o yönden keyiflenirsiniz merak etme.
A-H, ben de "ilkinden bilem çok güldük" yorumlarıyla epey heyecanlanıp gitmiştim ama öyle bulmadım maalesef
Alkım, ben de Beyaz Show'u izlemiştim bunların ekip olarak muhabbeti hoşuma gittiği için. epey gaza geldim ama elimde patlatı:)))
Kitap Kurdu, zaten ilkini izlemediysen boşver, çünkü hikayenin devamı olarak gelişiyor bu film. ama ilkini tavsiye ederim gülmek için:))))
Euphoric, ahahahah anladım ne demek istediğini, evet saçları kıvır kıvır upuzun ama mesela Azra Akın'ın saçları gibi mükemmel değil bukleleri. Ama zaten Azra Tanrı'nın mükemmel yaratığıydı di mi? hırff hırsss :)))))))
ben de dün akşam nicholas cage'in cadı mevsimi'ne gittim bacım. hararetle öneririm. filmde nikılıs ve ron perlman iki haçlı şövalyesini oynuyorlar. yüzlerce kişinin kanına girip bi tane hatunu yanlışlıkla öldürdüğü için vicdan yapan nikılıs savaşmayı bırakıp yoldaşı ron ile evlerine dönerken vebadan kırılan bir köyde cadılıkla itham edilen bir kızı yargılanması için manastıra götürmekle görevlendiriliyolar.
YanıtlaSilfilmde bol bol aksiyon dehşet ve macera var. zaten tarihi aksiyonalara oldum olası bayılırım hele bi de korku ögeleri barındırınca tadından yenmiyor. hem de mumya gibi boktan espirilerle ile sulandırılmadan. nikılısın eskiden hastasıydım sonra bi ara zırvalamaya başladıydı, son zamanlarda gene toparlıyor. ron perlmana zaten bayılırım sıradışı fiziğiyle oynadığı her filme lezzet katmıştır, vebalı kardinal rolünde ise sinemanın neredeyse asırlık çınarı christopher lee'yi bakalım tanıyabilecek misin?
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
dikkat spoiler:
zaten bi yerden sonra film exorcism filmi oluyor. ron perlmanın şeytana kafa attığı sahne harikaydı
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
çok alakasız olcak ama arka planı pek sevdim:D
YanıtlaSil