Uğur Mumcu 24 Ocak 1993'de katledildi. Katilleri hala ortaya çıkartılmadı. O katiller ki, hapse konsalar herhalde birkaç sene içinde salıverilirler, 18 yılda Türkiye'nin geldiği nokta da bu.
O güzel, aydınlık, vatansever insana uğurlar olsun!
“Ne oluyor, ne oluyor? Kim yönetiyor bu devleti?
Hey, duyuyor musunuz beni? Yetkililer heeey. heey, duyuyor musunuz?” diyen kalpaksız kuvayı milliyeciye uğurlar olsun.
Biz duyabiliyoruz ve dinlemeye devam ediyoruz!
Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay'ın hapishaneden gönderdiği Uğur Mumcu mektubu :
"Yıllar geçtikçe Uğur Mumcu'nun niçin katledildiği daha berraklaşıyor, daha netleşiyor. 2011 yılından 1993'e baktığımızda şunları görüyoruz: Uğur Mumcu, Türkiye'nin Ankara'dan yönetilmemesi için öldürüldü. Bugün, Türkiye'nin uluslararası alanda attığı pek çok adımdan, verdiği pek çok sözden en son Ankara'daki Türkiye Cumhuriyeti devleti kurumlarının haberi oluyor. Uğur Mumcu, yönü uygarlığa, çağdaşlığa değil Ortadoğu bataklığına dönük bir Türkiye'nin oluşması için öldürüldü. Bugün, bakmayın sahte AB söylemlerine; hükümet, Lübnan'daki hükümetin devrilmesine ülke sorunlarından daha çok üzülüyor.
Uğur Mumcu, Türkiye'nin tüm temel değerlerinin, Cumhuriyet'in tüm kazanımlarının yıpratılması, tüketilmesi için öldürüldü. Bugün, gün geçmiyor ki Atatürk Türkiyesi'nin temel taşlarından biri `tarifini yeniden yapalım' adı altında saldırıya uğramasın. Uğur Mumcu, toplumun yolsuzluklara alışması, olağan karşılaması, yolsuzluk haberlerinin `haber değeri taşımaması' için öldürüldü. Bugün, yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmiyor, yolsuzluk haberi yapanların üzerine gidiliyor.
Özetle Uğur Mumcu Türkiye'nin dönüştürülmesi için öldürüldü. 1990'lı yıllardaki kıyımların, Prof. Aksoy, Doç. Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, A. Taner Kışlalı cinayetlerinin arkasında bu gerçek yatmaktadır. 2000'lerde de saldırı aracı olarak hukuk seçilmiştir. Katledilmeseydi Uğur Mumcu da Ahmet Taner Kışlalı da aynı saldırıya uğrayacaktı. Bugün güç sahipleri amaçlarına ulaşmış olduklarını düşünebilirler. Ancak başaramayacaklar. Anadolu'yu tanımıyorlar. Bu topraklar esareti kusar. Bu topraklar kendinden olmayanı iyi bilir. Emperyalizm hedeflerini hiçbir zaman değiştirmez. Sadece zamana göre araçlarını değiştirir. Geçen yüzyılın başını iyi okursak bu yüzyılın başını da iyi anlarız.
Uğur Mumcu'lar bunun ayırdına en iyi varmış, yüreği Anadolu'yla atan yurtsever aydınlardı. Onun için öldürüldüler. Bunu topluma daha çok anlattığımız gün Uğur Mumcu'nun köklerinden ormanlar fışkıracak. Bu yolda yürüyenlere selam olsun. Bu bilince erenlere Silivri Kalesi'nden yürek dolusu selam, sevgi, hasret. Silivri Kalesi sürgünleri burada geleceğe sürgün veriyor. Bu sürgünler size uzanan kollardır. Mutlaka bir gün buluşacağız. O gün, Uğur Mumcu'lar Ahmet Taner Kışlalı'lar yanıbaşımızda olacak. O gün, bir kere daha kahrolacak Mumcu'yu katleden irade `yanlış yaptık, öldürmekle ölmüyorlar' diyecekler. O güne hazırlanın dostlar."
duyarlı judycan..
YanıtlaSilben bu yıl bu elim yıldönümünü sabah erkenden facebook hesabımda paylaşmak istedim,blogdan daha çok insana ulaşır,belki iki kalp daha sızlar diye..
"...keskin bir kalem,bir kırık gözlük,uğurlar olsun.."selda bağcan.
"Öyleyse vurun,parçalayın! Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır."
YanıtlaSilUğur Mumcu
ne güzel demiş balbay "öldürmekle ölmüyorlar" öyle derler mi bilmem ama evet, öldürmekle ölmüyorlar.
YanıtlaSilöldürmekle ölmeyenlere selam olsun.
YanıtlaSilİyi adamlar birer birer gidiyor, yerleri de hiç dolmuyor..Uğur'lar olsun..
YanıtlaSilDuyarliligin ve paylasimin icin tesekurler Judycim. Her daim hatirlamak, hatirlatmak gerek..
YanıtlaSil