Nilmoon'dan bir mim geldi dostlar, bizim eskiden doldurduğumuz anket defterleri vardı ya, onları hatırlattı bu mim bana. Hani defteri sınıfta herkese verir, "en sevdiğiniz artist" , "en sevdiğiniz şarkıcı" filan onları sorardın. Bazıları hazır anket defteri alırdı, bazıları da kocaman boş bir deftere resimler, çıkartmalar yapıştırır, soruları da elceğiziyle inci gibi defterin başına yazar, sonra defterler elden ele dolaşırdı sınıfta. En son anımsadığım kadarıyla "hangi yılda yaşamak istersiniz" sorusuna "2015" diye yazmıştım. Çünkü Geleceğe Dönüş'ün 2. filmini sinemada yeni izlemiştim ve de havada uçan kaykaylar aklımı başımdan almıştı. Demek ki en son anketi 1989'da görmüşüm, ortaokulda.
1) Şu sıralar üstünüz de en çok iz bırakan kitap?
Şu an okumakta olduğum Elizabeth Kostova'dan TARİHÇİ. İstanbul'dan Balkanlara bitmek bilmeyen bir arayışta tarihin ve gerilimin içiçe geçtiği bir roman.
2) En çok sevdiğiniz çizgi film karakteri?
Ahahahah tabii ki ben, kendim ve şahsım, Miss Judy Abbott
3)Sevdiğiniz birisinden şimdi bir paket gelse içinden ne çıksın isterdiniz?
Urban Decay makyaj malzemeleri veya idefix'de sepetime doldurduğum canım kitaplar
4)Sizde en çok iz bırakan defalarca izlesem bıkmam dediğiniz film?
Eh bunu artık biliyorsunuz: Star Wars orijinal üçleme. Indiana Jones orijinal üçleme. Bram Stoker's Dracula. Kadın Kokusu. Baba üçlemesi. Rüzgar Gibi Geçti. Tehlikeli İlişkiler. Moulin Rouge. Hair. All About Eve. Regarding Henry.
5)Evinizde oturdunuz ortalık sakin elinizde de kitabınız keyif yapmaktasınız yanında size ne eşlik etsin istersiniz?
Önce kahve suyumu koyarım!!! Kitap keyfi yaparken bir demlik dolusu kahve içmeye bayılırım. Kedim de kendinden geçmiş vaziyette yanımda yatıyor olur, arada sırada mıncıklarım, o beni tırmalar, kitap okumanın tadı böyle çıkar.
6)Diyelim ki elinize kendi işinizi kurma imkanı geçti hangi işi yapmak isterdiniz?
Ay istemezdim, ben o parayla seyyahate çıkar, dünyayı dolaşır, bilgisayar alır; paralar suyunu çekince de girer yine biyerde çalışırdım. Kendi işimi filan yapmam ben, o strese can dayanmaz. Saçlarım beyazladı elalemin şirketinin stresinden, kendi işimi kuracak olsam kel kalırım herhalde.
7)Şu an bulunduğunuz şehirden başka bir yerde yaşama imkanı sunulsa nereyi seçersiniz?
Bu soruya "İstanbul Hatırası" isimli romandan bir kuple ile cevap vermek istiyorum. Mekan adlarını kendime göre değiştirdim:
"Bebek'de doğdum, Boğaz kıyısında... Sevdiklerimin mezarları da orada. En yakın arkadaşlarım bu şehirde, en güzel anılarım da öyle, gördüğünüz gibi işim de burada. Ve kısmetse bu şehirde ölmeyi isterim."
8)Son zamanlarda ''ehh yeter be'' dedirten bir olay yaşadınız mı?
İşyerinde bazı şeyler oldu ama prensip gereği yazmıyorum.
9)Vazgeçemediğiniz 3 şey desem size ne dersiniz?
Benim için dünyada en önemli 3 şey : kediler, kitaplar, filmlerdir. Ama ailem ve arkadaşlarım benim bütün dünyamdır.
10)Çay mı? Kahve mi?
Kahve suyu koymaya gidiyordum tam, bu soruyu sordun:))) Sabah kahvaltıda kesinlikle çay ama en çok kahveyi severim. Orta sertlikte Colombia kahvesi, büyük bir demlik dolusu, favorimdir. Evde özellikle haftasonları kovayla içerim. Çaya da kahveye de asla şeker atmam. Kahveyi bazen sütlü içebilirim.
Bu mim herkesi dolaştı sanırım, mimlenmek isteyen varsa yazıverin ne olur:)
xo xo
TEŞEKKÜRLER JUDYCAN, CEVAPLARINI KEYİFLE OKUDUM..EVET ANKET DEFTERLERİNİN ANILARI BAMBAŞKA:))
YanıtlaSilYENİ TEMNA HAYIRLI OLSUNN:))
KAHVE SUYU KOYMAK EDİMİNE BAYILIYORUM..HAHAHAHA,AMERİKAN FİLMLERİNDE YAŞIYORSUN AHBAPP..
KOCAMAN SEVGİLER..
kahve suyu muhabbeti "ejderha dövmeli kız" serisinden geliyor, kitaplar boyu her fırsatta kahve içip sandöviç yediler de:)
YanıtlaSiloooyyy ellerimle hazırlamıştım ellerimle o defteri, duruyor hala kütüphanemde Korhan açıp açıp dalga geçiyor :)))
YanıtlaSilahahaah onun yokmuş diye kıskanmıştır o :)))
YanıtlaSilşimdiki nesil facebook, twitter derken aldı başını gitti, biz de öyle defter mefter saf saf dolaşıyorduk, yazık lan bize! :))))
arka fondaki puantiyeler çok güzel olmuş ama
YanıtlaSilçok tatlıııı
ben de resmimi yeniledim şekerim
nasılım =)))))))))
çok datlu olmuşsun bebeyim, puantajlı bluzun da ayrı şeker:)
YanıtlaSilahaha ne güzeldi o defterler, bende de ilkokulda vardı en son, pembeydi sayfaları, dün gibi anımsıyorum :)
YanıtlaSil6. sorunun cevabına da tamamen katılıyorum.
şu geleceğe dönüş işi fena valla
YanıtlaSilÇavlan : di mi ama? elime o kadar para geçse gezerim tozarım, bi de İstanbul'a hayvan barınağı yaptırırım, hayvanlara eziyet edilmeyen bir barınak:(
YanıtlaSilTelekinesis : kandırıldık! hani kaykay?
itiraf ediyorum Judy,
YanıtlaSilbir mühendis olarak az biraz kendi işlerime uğraşayım sonrasında kaykaya odaklanacam
napim yau severim böyle şeyleri :D
puantiyelerine bittim:)
YanıtlaSilpembiş pembiş...
keyifle okudum cevaplarını ama 6.sorunun cevabında koptum:)))
kocaman sevgilerr....
puantajlarımı giyerim, fonunaa uyum sağlarım şekerim
YanıtlaSilbloğun bir parçası olurum böylece =))
kadın kokusu diyince aklıma hep "history of my skin" diye laf sokuşu geliyor Al pacinonun :))))
ki benim son postuma başlık olabilir bu laf
Help us Master Telekinesis, you're our only hope!
YanıtlaSilCepaynası , puantiyelerin neşeli bi havası var değil mi:)
Euphoric , ne filmdi ama! bütün lafları birer inciydi Pacino'mun:)