Bence Ali'nin ihanetinin nedeni kendi gibi basit ve adi olmalıydı, para olmalıydı. Şimdi Ali'nin ihanetine de onurlu, duygusal bir anlam yüklemeseler bari. Göreceğiz
Bölüm özellikle sözlükte çok beğenildi ama bana yine de bir tatsızlık var gibi geldi, ne olduğunu ise anlayamadım.
Ezel "o defter kapandı" dediğindeyse inanmadı ona, Ezel "Sen Selma Hanım için kapatmadın mı o defteri?" diye karşı atağa geçti. Kenan "Selma beni hiç sevmedi" dedi, "öyle değil mi Ramiz Abi?"
Dayı "Selma seni sevdi, beni seçti" dedi ona. Kenan pes etmedi. "Hiç birşey göründüğü gibi değil, öyle değil mi Ramiz Abi? Ezel farkında değil ama Eyşan'ı hala seviyor"
Oyunu Cengiz kazandı ve yüzüklerin, bıçağın sahibi oldu. Kenan Ezel'in eski yüzüğünü Eyşan'a verdi, Eyşan belki o yüzüğü tekrar takabilmek için gelmişti buraya? Eyşan yüzüğü Cengiz'e geri attı. Bir kadını elde etmek için erkeğin mücadele etmesi gerektiğini söyledi. "Cengiz kazandı, şimdi yüzüğü, o zaman beni"
Ezel ve ekip salondan çıktılar, Dayı Cengiz'e gülerek "Merak etme kardeş, emanetleri almaya geri geleceğiz" dedi. Kenan da Eyşan'la yalnız konuşmak istedi. Cengiz ve Şebo da çıktılar. Cengiz eski yüzüğü Şebnem'e verip bir daha görmek istemediğini söyledi. Kenan Eyşan'la yüzleşti. Onun Ezel'e gitiğini, reddedilince en güçlü adamın arkasına takılmak için geri geldiğini tahmin etti. Kenan Eyşan'ın ondan nefret ettiğini biliyordu ama körkütük aşık olmuştu, Eyşan'dan gerçeği duymak istemedi.
1976
Kenan abisinin yanından gazinoya geri dönmüş, Selma ile Ramiz de aşklarını Kenan için kalplerine gömmüşler; hiçbirşey olmamış gibi yaşamaya devam ediyorlardı. Selma artist olmuş, aşk filmi çeviriyor; Kenoş da ona yardım ediyordu repliklerini ezberlemesi için. Ama Kenan artık kafayı yemiş, Ramiz'in ihanetini unutamıyor, Selma'ya da Ramiz'e de güvenemiyordu artık. Sürekli herkesten şüphelenen, şüpheleriyle Selma'yı boğan, Ramiz'i kıran bir tip olup çıkmıştı. "Ramiz'e birşey hissetmedim, çocukça birşeydi, biz burada sensiz yapamadık, seni çağırdık. Sen geri geldiğinden beri birşey olmadı" diye ona güvenceler veriyordu ama nafile. Filmdeki aşk sahnesini Ramiz'le Selma'ya okuttu Kenan, yine karar veremedi. Emin olamadı. Güzel bir sahneydi.
2011
Dayı'nın ofisinde Ezel Eyşan'ın teklifini anlatı. Ali çok sinirlendi "Bu karı bizim amımıza koydu, bir daha güvenilir mi?" Ezel kızdı, sonuçta Eyşan Ali'ye birşey yapmamıştı, ihanete uğrayan Ömer idi. Dayı "Kenan'la aynı masaya oturduk. Kenan bizden daha güçlü, dengeyi değiştirecek herşeyi değerlendirmemiz lazım" dedi. "Karar Ezel'in" dedi. Ali morardı.
Kenan Kaya'ya Ezel'in dosyasını verdi. "Ezel'in Ömer olduğunu tüm dünyaya anlatma zamanı geldi"
Ali, Tefo ile sahilde arabada oturuyordu. Ali eline geçirdiği güçle kendinden geçmişti, şimdi Kaya'yı öldürmeye karar vermişti, tabii kendi değil, Tefo'yu kullanarak. Tefo bu hamle için erken olduğunu söyleyince de çok sinirlendi Ali. Ulan adam 1 günde adi bi pisliğe dönüştü resmen. Bu esnada Kaya Ezel'in dosyasını emniyet müdürüne verdi ve adaletin hemen bugün tecelli etmesi gerektiğini söyledi.
Ezel Bade'nin peşinden okula gitti, Bade onunla konuşmayınca derse girdi, öğretmenin ve diğer öğrencilerin karşısında, konuştular, Ezel "senden vazgeçmeyeceğim" dedi Badeciğe. Bunlar yine barışıp anlaştılar o zaman.
Okuldan çıkan Ezel kitapçıda Eyşan'la buluştu. "Senin bir suçun yoktu, kardeşini seçtin, kim olsa kardeşini seçerdi. Biz herşeye rağmen çok güzel bir aşk yaşadık" dedi. ve Eyşan'ın ellerini tutarak "Ben seni affediyorum" dedi. Eyşan bunun bir veda olduğunu anlamıştı. "Ömer intikam için değil, senin için hayatta kalmıştı" dedi Ezel. "Artık bitti". Elleri ayrıldı, Eyşan ağlarken Ezel kapıya yöneldi ama şıp diye gelip onu bulan polisler, cinayet davasında tanıklık etmesi için emniyete götürdüler Ezel'i. Eyşan'ın korkudan ödü patladı.
Vurkaç Bar'da, Tefo ile Azad Ali'yi izliyorlardı. Adamın biri Ali'den yardım istedi, Ali tabii dedi, Tefo'yu çağırdı, adamla gitmesini söyledi, Tefo da "ne işiymiş bu" diye sorunca Ali sıyırdı balataları. "Bennn patronuumm, ben en tepedeyimmm, buradan inmeye niyetimm yoookk" diye kudurup çekti gitti. İbretlik bir sahneydi kardeş.
Cinayet masasında, komiser Engin Ç., Ezel'i kıstırmaya çalışıyordu. Ömer'in fotoğrafını gösterdi, "tanımıyorum" dedi Ezel. Ezel'in evde ailesiyle çektirdiği fotoğrafı gösterdi, "Ömer'in çocukluk arkadaşı Cengiz Atay iş ortağımdır, onunla gitmiştim ziyaretlerine" diye sıyırdı. Komiser bir de gidip onlarla konuşacağını söyleyince Ezel dayanamayıp onunla gitti tabii.
1976
Kenan, Selo'yu film çekiminden almış dönerken Ramiz'in evine getirdi.Selma istemedi, Kenan tuttu kolunda içeri soktu, Ramiz'in karısını, çocuğunu gördüler. Karısıyla Ramiz yer sofrasında yemek yiyorlardı. Bu da bana saçma geldi, evde masa vardı, yılbaşında sofra kurmuşlardı hatta. Biraz zorlama olmuş sanki? Neyse, Kenan yer masasına, Ramiz'in sinema konusundaki cehaletine bol bol laf soktu. Tepkili ya, böyle sürekli ergen gibi tavır yapıyor laf sokuyordu Kenan. Sonra "tatlı aldım, arabada kalmış" diye dışarı çıktı. Selma ile Ramiz bir an başbaşa kaldılar. "Nasıl yapacağız Ramiz, nasıl unutacağız?" "Kenan için" dedi Ramiz.
2011
Komiser Engin ve Ezel ; Ömer'in evine gittiler. Ezel kapıya gelen annesine "Meliha teyze" dedi, ama kadıncağızın aklı gidik olduğundan anlamadı, Mümtaz çaktı olayı "Ezel geldi hanım" filan yaptı. Sonra Meliha'yı odasına götürmek istedi ama Engin komiser izin vermedi ona. Ömer'i sordu Meliha'ya, o da "yanında oturuyor ya Ömer oğlum" dedi ahahahah. Ezel durumdan kurtulmak için Meliha'ya Mert'i sordu, "Mert ölmüş diyorlar" dedi. Kadın fıttırdı, "ölmedi o, her akşam geliyor" dedi. Böylece Meliha'nın deliliğini bahane edip sıyırdığını zanneden Ezel, komiserle dışarı çıktı ama adam parmak izini almak isteyince herşey sona erdi.
Ezel Dayı'yı aradı, yanına gelmek tavsiye almak istedi. Dayı "Eğer Ömer'in peşindelerse tavsiyeme değil bendeki emanete ihtiyacın var yeğen" dedi. O emanet, Ali ile Cengiz'in güvenlik görevlisi öldürdüklerini gösteren görüntülerdi. Ezel ne yapacağını bilemiyordu, tam arkadaşlarını affettiğinde mi onları cezalandıracaktı onları? (Harun'un deyişiyle salak, yemin ediyorum gerizekalı bu Ezel amirim:)))
Ali o esnada Dayı'nın ofisinde onun masasında oturmakta idi, Tefo daldı içeri, atarlandı, "güç delisi pezevengin teki oldun, ben senin arkadaşınım" dedi, Ali ona bağırdı, o ona NANKÖÖÖRR diye kükredi, aman bunlar bi güzel kapıştılar dövüştüler. Sonunda Ali "Azad nerdee" deyince Tefo onu bıraktı, "niye o gelmiyor" diye inledi Ali. Sonra Tefo'ya nasıl fakirlikten geldiğini anlattı. Ve oraya dönmeyeceğini söyledi, ne Ömer için, ne de Azad için.
Dayı ile Ezel geldiler, Tefo'yu dışarı yolladılar. Ezel "bu gece tutuklamaya gelirler beni" dedi. Kurtulmasının tek yolu cinayet filmini vermekti. Ali dehşete düştü, "başka bir yolu olmalı" "Senin yaptığın şey için hapis mi yatayım?" diye sordu ona Ezel.
1976
Ramiz'in kafası bozuktu Kenan'ın hakaretlerinden, aşağılamalarından. Selma'yı da paranoyak kıskançlığı ile delirtti Kenan, Selma kaçıp gazinodaki ofis odasına saklandı. Kenan Ramiz'le tartıştı, hışımla ofise gelen Ramiz hüngür hüngür ağlayan Selma'yı avutmaya çalıştı "Kenan için" (bu noktada seyirci olarak tepkim hay Kenan'ın minako oldu dostlar)
2011
Kenan Eyşan'a Ezel'i, Ali'yi Cengiz'i hepsini hapse attıracağını, böylece belki Eyşan'la kendinin bir şansı olacağını anlattı. Eyşan Ezel'i aradı, "sana yardım etmek için ne yapayım" diye sordu ağlaya zırlaya. "Can'a iyi bak, annemlerin yanından ayırma onu" dedi Ezel. Sonra ekip araçları geldi ve Ezel'i alıkoydu. Şıp diye de nasıl buldu aslan Türk polisi şaşırdım, Behzat amirim olsa neyse.
Ezel onu kurtaracak filmi bir türlü vermiyor, neden vermediğini kendi de anlayamıyordu. Sorgu odasında komiser Engin birini çağırdı içeri, aman yaleppim, taa ilk bölümlerde, Ömer ilk hapse girdiğinde onu bi torba portakalla eşşek sudan gelene kadar döven adam idi bu! Ezel "Artık neyi beklediğimi biliyorum, bunu" dedi kendi kendine. Çember bu gece kapanacak, intikam tamamlanacaktı.
Portakallı polis, dayak için genç bi adam çağırdı içeri, Engin komiseri de gönderdi.
Ali barda, Azad barın arkasında idi. Ali "barmeen" diye seslendi ona, "barkıız, ne diyorlarsa işte, viski aççç barkıız"
"Ezel beni bağışlamıştı, şimdi geri alacak" dedi Ali
"o hikayeyi biliyorum Ali"
"Ama hikayenin tamamını bilmiyorsun, benim o işe nasıl girdiğimi bilmiyorsun, en yakın arkadaşımı, en aslan kardeşimi nasıl sattım bilmiyorsun. Kerpeten Ali en yakın arkadaşına nasıl ihanet etti"
Ve Ali ihanetini anlattı Azad'a. Sonunda "Eyşan çıktı dedi, o çıktı" demesini duyduk ama biz sadece. Azad da ona "sen gittin mi?" diye sordu ama cevap vermedi Ali.
Bu da ilk sezonun başından beri cevap bekleyen bir soruydu. Hatırlarsanız, Eyşan oyunu Cengiz'le Ali'ye anlattığında Ali gönülsüz yaklaşmıştı, sonra Eyşan gidip onun kulağına bişey söylemişti. Acaba ne demişti? Bu kadar bekledik, işte bunu demiş. Tabii ne anlama geliyor, ne demek istemiş artık haftaya öğreniriz inşallah.
Ali Azad'a hapisteki odasında resmini duvara asacağını, onun hayaliyle yaşayacağını anlattı. Azad faşır faşır ağlamaktaydı.
Sorguda Ezel dayak yemiş, yerde yatıyordu. (Odaya sonradan gelen genç olan dövdü Ezel'i, asıl portakallı herif de izledi) Portakallı herif oturduğu yerden "hapisten kaçtın, yüzünü değiştirdin, dünyayı gezdin ama dönüp geldiğin yer yine burası, ilahi adalet tecelli etti. " dedi. Ezel güldü, "bana kötülük eden herkesle hesaplaştım, biri hariç." , "Kim?" , "Sen!". Bu lafın üzerine önce kalkıp onu döven genç adamı yumruklayıp devirdi, sonra şoke olan portakal abiye , eline aldığı portakal dolu torbayla vurdu vurdu vurdu... 14 yıllık intikam böylee alınmış oldu. Dışarıdan polisler koşup Ezel'i tuttular. Beriki perişan yerde yatıyordu, Ezel yine güldü. "Gördün mü ilahi adaleti?" . Oh evet hepimizin içi soğudu bu sahneyle dostlar.
Bu esnada Eyşan Bade'ye giderek ona birşeyler anlattı. Herhalde Ezel'i kurtarsın diye yardım istedi.
1976
Gazinoda Kenan abisi Selim'i ağırlıyordu. Ramiz yanlarına geldi, Kenan'a gazetecilerin geldiğini söyledi, röportaj vermesini istedi. Kenan "sen bana ne yapacağımı söyleyemezsin" diye tersledi onu. Ramiz "çocuk, kardeşimsin vs vs" deyince de "Çocuk değilim ben büyüdüm. Abim burada öz abim." diye cevap verdi, "herkes yerini bilsin". Ramiz de bunun üzerine hışımla kalkıp kulise daldı, Selma'ya yumuldu. "Yeter Kenan, bu da ikimiz için" diyerek iki aşık kuliste halvet oldular.
Halvet devam ededursun, viskileri ardı ardına deviren Kenan oldukça pişman olmuştu, "Ramiz Abiiii" diye seslenerek kulise gitti. Bakalım haftaya abisini mi görecek başını mı ahahahaah.
2011
Azad Ali'ye o melun CD'yi verdi. "Babam gönderdi, Ezel Ali'ye ver demiş, karar benim değil Ali'nin demiş."
Ali CD'yi alıp fırladı koştu bardan çıktı, Azad arkasından feryad ederken ne yapacağını bilemez görünüyordu.
Sizce Ali CD'yi polise verecek mi?
xo xo
aaaa,ben o badeciğin okul muhabbetini izlemedim.napıyodumki o ara acaba?:)
YanıtlaSilportakallı polis komik olmuş,çok güldüm:))) ama sahne süperdi. dişe diş kana kan intikaaam intikam!:) portakallı yengen:)
dayıda az malın gözü değilmiş hani. direk erotiğe bağladı kuliste! yuh dedim izlerken, ulan bari otele götürseydin kızı,zıp zıp dayı:))direk zıpladı selmaya:)))))
Aaa naoiyordun acaba, portakal filan mı soyuyordun, çay mı demliyordun? :)))
YanıtlaSildayı'ya çok şaşırdım, gittin yumuldun eyvallak ama makyaj masasında aşk yapmak ne cesaret yani, kapının önü gazino yıkılıyor şarkılar türküler, dansözler misafirler, bi kapı var arada yani, Dayı'yla Selma halvet oluyor bu tarafta, çok enteresandı. Ama pek hoş çekilmiş bir sahneydi, beğendim.
Ezel mezel ben anlamam dinlemem bilirsin bebegim. Yakinda Ezel'in yattigi nevresim takimini hediye edecegim blog'tan bunu da bir tek sen duy...schhhhhh=)
YanıtlaSilooo takipteyiz Edacım:))
YanıtlaSiljudycik ezel iyi hoş da seyyah yazılarını da özledik, hiç yolculuk yok mu yakınlarda??
YanıtlaSilben de seyahat etmeyi çok özledim , şimdilik ufukta görünen bir gezi yok maalesef:(((
YanıtlaSil