Her akşam eve gittiğimde annem günlük rapor verir, o gün kedi, babam ve kendisi ne yapmışlar kısaca anlatır. Genellikle yorulmuştur, tam ayaklarını uzatıp dinlenecekken kedicik başına gelip mevmevmevmev diye beynini yemiş, annem de kalkıp kedinin battaniyesini artık heyvancağız nereye istiyorsa oraya taşımıştır. "Beni çalıştırıyor" der, şikayet eder.
Dün akşam da dedi ki :
-Kaç gündür kaka yapmıyor bu hayvan, bahçede hiç boncuk yok, aradım taradım kakası yok . Ben de babana tut kediyi dedim, bi kaşık zeytinyağı içirdim
Ben de güldüm tabii, evet kedinin kabızlık sorunu var, doktor da sızma zeytinyağ içirmemizi söylemişti daha önce. Ama bana kabız gibi gelmemişti, sıkıntılı değildi yani ne bileyim. Annem ballandırarak anlatıyordu bu esnada:
-yağı içtikten sonra durdu, durdu; sonra fırladı bahçeye, bu kadar kaka yaptı. Ben biliyorum onun derdini, söylüyorum yok diyorsunuz!
Ne diyeyim, iyi madem, rahatlamış hayvan filan diye kıvırdım, aaa annem anlatmaya devam ediyor:
-hem de pırıl pırıl sıçtı, parlıyordu yağdan kakalar, yoksa pıtır pıtır azıcık kuru kaka yapıyor!!!
Eh ben de artık dayanamadım "götüne sağlıkkk" deyiverdim, ne denir bu durumda başka bilemedim:)))
Ama anneciğim olmasa bir kediye bakmaktan acizim, bunu düşündüm.
Sonra raporun ikinci yarısı haber bülteninde işitilen enteresan havadislerle ilgiliydi.
-Bizim bi hayvanat bahçesinde fil doğurmuş, görsen o kadar tatlı ki yavrusu, minicik,100 kilo
Ben koptum tabii, "neresi minicik be 100 kiloymuş" diye :)))) Annem ısrar etti, "ufacıktı öbür fillerin yanında, kapkara birşey, 100-110 kilo minicik" Ahahaahah çok güldüm ama dostlar, 100 kilo minicik lafına:))
Sonra kediye sırnaşıyordum, "kuşuum, küçücük kediimm benimm" diye. "çarpılacaksın" dedi annem, "dana kadar kuşun" .
Yaa işte böyle, 100 kiloluk file minicik, küçücük kedime gelince dana kadar :)))
O yavru da buymuş, Türkiye'de doğan ilk fil yavrusu, Begümcan ile Winner'ın kızı, 110 kiloluk ufaklık:
Çok datlu ama :))
oyttt gerçektende çok datluu bu 'mınıcık' filcik :))
YanıtlaSil:) algıda seçicilik mi ayırıcılık mı bilemedim :S
YanıtlaSilSedacım, yeni doğmuş 100 kilocuk bir bebek o:))
YanıtlaSilThalassapolis : ahahah ayrımcılık mı var nedir bilemedim:)))
çok datlu çook :) sizin ev pek eğlenceli anladığım kadarıyla :))
YanıtlaSilMimozacım, kediyle kafayı yedik işte, varsa yoksa o ve onun muhabbetleri:)))
YanıtlaSilfile başka isim bulamamışlar mı ya Begümcan, kınıyorum ulan !
YanıtlaSilehem... prenses o prenses hint prensesi hee:))
YanıtlaSilgötüne sağlık! :) deli kız:)
YanıtlaSiljudy,
YanıtlaSilkediye torun muamelesi mi yapılıyor ne:)))
bayıldım yazıya...minnacık fil:)))))
Kedi piril piril sicti cumlesinde artik koptum :)))
YanıtlaSilannenin söylediği her şeye ayrı dağıldım :d
YanıtlaSilsenin deliligin nerden geliyor belli, annenin laflari kopardi beni :D
YanıtlaSiloperim annenin ellerinden ;)
Aslısın : artık o kadar ballandırarak anlattılar ki ne diyeyim bilemedim:)))
YanıtlaSilCepaynası : valla haklısın sanki, benden ümidi kestiler herhalde kediyle idare ediyorlar:))
Magissa : ahahah görsen bi de ciddi ciddi anlatıyordu canım annem:))
A-H : eveeett, ailecek deliyiz allahıma bin şükür, hepimizde var böyle bir deli doluluk:)))
Çavlan : sağolsun gülmeyi çok sever anneciğim, allah başımızdan eksik etmesin
Ay, öpüyorum annenin ellerinden beni çok güldürdü akşam akşam :)
YanıtlaSilÇokta moralim bozuktu bu akşam.
İlahi...
sevindim Ruhdağım:)
YanıtlaSileuhauhauhauahaaaueue :))) kaka olayı süpermiş :) pırıl pırıl sıçmış hayvan bak ne istiyosun işte :) ayyy deli kız güldürdün beni sabah sabah :))))
YanıtlaSilAy sorma şekerim, kediciğin poposu bize dert oldu. Hayvanı rahat bırakmıyoruz, ağır gözetim altında. Acaba yaptı mı? yapmadı mı :)))))))))))
YanıtlaSilyazılarınız çok içteni kasvetli bir Cuma günü...iyi geldi :))
YanıtlaSilaysherose sevindim beğenmene:)
YanıtlaSil