27 Mart 2011 Pazar

Hercule ile Boğaz Bebek geziyoruz:))))

Haftasonu kendi mahallemde takıldım dostlar. Bebek'e bahar geldi mi, erguvanlar açtı mı diye inceleyip size rapor etmek üzere fotoğraflar çektim.

Ağaç dalları henüz  çıplak, erguvanların pıtırdamasına birkaç hafta var daha, Bahar gelmemiş henüz dostlar.

Çamlıbahçe'den Bebek ve İkinci Köprü
Mısır Konsolosluğunun yıllardır süren tamiratı bitmiş, bina olanca güzelliğiyle ortaya çıkmış. Keşke konsolosluk değil, bizim de yararlanabileceğimiz bir yapı olsaydı bu güzelim bina. Ne bileyim mesela Boğaz'a karşı bir Opera binası olsaydı, ne muhteşem olurdu.

Bebek Parkından Mısır Konsolosluğu
Boğaziçi
Küçük Bebek
Hava çok güzel, pırıl pırıl güneşli olmasına rağmen oldukça rüzgarlıydı, kafam sersem oldu rüzgardan o derece.

En sevdiğim görüntü, denizin üstündeki güneş pırıltısıdır. Aşiyan'a geldiğimde bütün Boğaz'da güneş parlıyordu, harika bir manzara idi.

Aşiyan
Haftasonunu kalanı ise bayılana kadar Hercule Poirot izlemekle geçti dostlar. David Suchet'e inanamıyorum, bu dünyaya Poirot olmak için gelmiş adeta, o yumurta kafa, o şirin şirin gülerken bir anda korkutucu bakışlar atabilen gözler, o yürüyüş, o yumuşah hafif iken cinayeti açıklama anında katilin suratında patlayan ses, o muhteşem aksan derken kitaptan fırlayıp çıkmış Poirot'nun ta kendisi olmuş.

Şu anda ise evdekilerden 1 saat ilerde, size bu yazıyı yazıyorum dostlar. Telefon ve bilgisayar bizim beyinsiz bakanlar kurulunu kaale almayıp modern dünya ile aynı zamanda yaz saati uygulamasına geçtiler. Böylelikle ben de bir saat ilerden yaşamaya devam ettim; eski moda telefonları ve analog saatleri kendiliğinden ayar değiştirmeyince, annemle babam 1 saat geride kaldılar. Oh! Evin için Doctor Who'ya layık bir zaman kırılması oldu! 2 oda arasında 1 saat zaman farkı var! Bakanlar kurulu sizlerin yaz saatine bu gece geçmenizi uygun gördü. Havaalanlarında ne karışıklıklar olmuştur düşünmek istemiyorum. Tabii asıl mallık ÖSYM'nin, gidip bu tarihte saat ayarının değişeceğini bile bile sınav koymakla bu hikayede baş gerzek olmayı göğüslerini gere gere haketmiş oluyorlar.



İşte yağmur yağıyor yine!!! Size bahar gelmedi demiştim:(((

xo xo

Sansüre karşı bildirimiz :  Bloguma Dokunma!


Blogları özgürce okuyabilmek için lütfen destekleyin : http://www.facebook.com/blogumadokunma

18 yorum:

  1. evet gene başladı yağmur daha güneşe doyamadan. ben artık ince ceketlerle dışarı çıkabilmek istiyorum

    YanıtlaSil
  2. Ha ha Aslı, bugün saat 1 de randevum vardı kardeşimle buluşacaktım. Rahat rahat hazırlanıyordum, kendime yiyecek birşeyler hazırlayıp bilgisayar başına bir geçtim ki saat 12.30. Ossaat yaz saati uygulamasını hatırladım. Nasıl giyindim nasıl attım kendimi sokağa bilmiyorum. Acı gerçeği gittiğim kitap fuarında imza saati gelen şairin neden geciktiğini sorduğumda kahkahalarla yüzüme vurdular. İşin kötüsü salaklığıma kardeşimi de ortak edip onu da apar topar evden çıkarmıştım. Zaten saatimi de değiştirmedim, ona bakarsan Behzat başlayalı yarım saati geçmiş olmalı:)))

    YanıtlaSil
  3. Iyi ki telefonlar ve bilgisayar var :) cunku ben coktan unutmustum:))
    sonradan hatirladim:))
    Bu arada Misir Konsoloslugu'nun bitmesine cok sevindim gercekten uzun zamandir tadilattaydi. Keske opera binasi ya da muze olsaydi keske:) Cok guzel olurdu

    YanıtlaSil
  4. Iyi ki telefonlar ve bilgisayar var :) cunku ben coktan unutmustum:))
    sonradan hatirladim:))
    Bu arada Misir Konsoloslugu'nun bitmesine cok sevindim gercekten uzun zamandir tadilattaydi. Keske opera binasi ya da muze olsaydi keske:) Cok guzel olurdu

    YanıtlaSil
  5. gürültü : evet ya, sabah giyin giyin bitmiyor; akşam soyun soyun bitmiyor. artık ince ceketleri, trençkotları giyelim:(

    Leylak Dalı : Canım ben dün gece sabahın 5'ine kadar Poirot izledim, yatarken de annemlerin eski saatine baktım aaa saat 4! o zaman gri hücreler çalıştı, durumu anladım: cep telefonu yaz saatine ayarlanmıştı! :)))))))
    ben de bir daha değiştirmedim. saat neredeyse 10 oldu, yatma saati geldi, hala Behzat bekliyoruz. sınava girenler yüzünden işe giden milyonlar da 1 saatlik uykumuzdan olacağız o da ayrı.

    Pelin in Style : Ah evet, müze olsaydı şahane olurdu, mesela İstanbul müzesi olmalı, şehir tarihine adanmış, ne kadar yakışırdı o binaya.

    YanıtlaSil
  6. ne güzel fotoğraflar bunlar :) bir de david suchet konusunda kesinlikle sana katılıyorum agatha onu görseydi bu kadar tanımlayabilirdi ancak! süper bir adam rolünün hakkını veriyor :)

    YanıtlaSil
  7. unicorn : ay sorma tatlım, saatlerce kibar ve zarif Poirot'yu izledikten sonra Behzat amirim ile gerçek hayata geri dönmüş gibiyim:))) Bunca Poirot izleyince de çok Fransızca öğrenesim geldi mon ami:)

    YanıtlaSil
  8. judy can dün almanya'ya geldim. zaten inince bi saat geri almayı unutmuşum. Sonra gece olunca bardaki otel çalışanı dedi ki "bi saat ileri alıyoruz." tamam dedim aldım. sonra uçaktan inince değiştirmemiş olduğumu hatırladım. benim kafa zaten hiiiç almaz böyle şeyleri, "hangisinde daha çok uyuyoruz?" hesabı yapar. yani iyice karmakarışık oldu. bilgisayarım tr'ye göre, telefonum geri kalmış almanya saati (ama o da trden farklı) yani bi ara o kadar karıştı ki tr'den bile ileri çıktı. şimdi inip sorucam kesin olsun keza yarın toplantım var:))

    YanıtlaSil
  9. resimler sahane Judy. Istanbulun da bebek'in de en guzel zamanlari baslayacak yakinda. Ne sanslisiniz oralarda olarak. Temiz hava her yerde guzel ama bebek'te baska guzel nedense :) hem de o vizir vizir gecen arabalara ragmen. Yok be kesin cok ozledim oralari yoksa bunlar normal dusunceler degil :)

    Fotograflar icin tesekkurler
    Guzel bir hafta olsun :)

    YanıtlaSil
  10. Ben de geçenlerde Poirot maratonu yapmıştım.Hercule Poirot'nun aslında yeşil gözlü ve kumral bir belçikalıya benzemesi gerekir, cezayir asıllı bir fransıza değil:)Yine David'in oynadığı 2010 itv yapımı Murder on the Orient Express'i tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  11. rock lee : sen şimdi toplantıya yetiştin mi, erken mi gittin ne yaptın çok merak ettim:)))

    Gülçin : ben çok seviyorum buraları, umarım ömrümce burada yaşarım, hiç ayrılmam. erguvanlar açınca bir posta daha foto çekerim istersen:)

    Coldmarch : cezayir asıllı fransız dedin ya güldürdün beni:)))) o minik bıyığı ve pomatıyla çok sevdim David'i ben. Doğu ekspresinde cinayet bu benim aldığım dvd setinde yok, onu ayrıca alacağız artık.

    YanıtlaSil
  12. şahane fotoğraflar, eline sağlık..

    YanıtlaSil
  13. yetiştim yetiştim :)
    yalnız durumu anlatınca almanı olsun fransızı olsun saatlerin tüm dünyadan farklı bi zamanda değişmesine popoları ile güldüler:)

    YanıtlaSil
  14. oh nefis,istanbul başka bi dünya,ben çok mahrum kalıyorum :((
    yeni cicişlerini güle güle oku ve seyret bacım..
    küçük bebek,çamlıca..ahh ahh:(((

    YanıtlaSil
  15. haftasonusu bende ist.da idim fekat kapalı avmlerde sürttük durduk..nallahım lütfen ist.un her köşesine adım basayım yah:((
    böle taksim senin ortaköy benim,cihangir senin,balat benim böle çok gideyim yah:((

    YanıtlaSil
  16. Alkım : beğenmene sevindim:)

    Rock Lee : eh gülünmeyecek gibi değildi, mallıktı resmen.

    Nilmoon : sorma Poirot izlemekten beynim sulandı, öküz altında buzağı arar oldum, her olaydan ipucu çıkartmaya çalışıyorum :)))

    haftasonu o dediğin yerler uvvv nası kalabalık nası kalabalık, biz artık yeni mekan arayışı içersindeyiz.

    YanıtlaSil
  17. Handan : daha okuyamadım senin yazını, istanbul maceranı merak etmekteyim, okiycim hemen şekerim:))

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.