17 Nisan 2011 Pazar

Haftasonu Boğaz Keyfi, Emirgan Lale Bahçesi

Cumartesi sabahı erkenden kalkıp kahvaltı için Emirgan Lale Bahçesi'ndeki  Sarı Köşke gittik dostlar. Hava çok güzel pırıl pırıl güneşliydi ama deli gibi rüzgar esiyor, insanın iliğini donduruyordu. Isınamadı şu havalar bir türlü.

Ben otobüsle Emirgan'a gidip parka çıkmadan sizin için sahilden Boğaz manzarası çektim öncelikle. Böylece Boğaz gezileri serimize de devam etmiş olduk :

Emirgan'dan İkinci Köprü



Parka girdiğimde yokuş tırmanmaktan iflahım kesilmiş, hem de ısınmıştım:)) Park bakımlı ve tertemizdi, yeni heykellerle süslenmiş, inanılmaz renklerde, rengarenk, adeta fosforlu laleler parkı gökkuşağı gibi sarmıştı. Çiçekler de bu yazın "color block" modasına uymuştu yani sizin anlayacağınız.








Sarı köşkte güneşli bir masaya yerleşip açık büfeden dilediğimiz yiyecekleri seçerek kahvaltımızı yaptık, bol bol son havadisleri paylaştık. Güneş tatlı tatlı ısıtıyor, hepimiz kedi gibi mayışıyorduk. Bu keyfin üzerine birer Türk kahvesi iyi gelir dedik, tabii kahve olunca arkasından ne gelir? 

Arzu fal sallıyor ahahaah

Artık güneşin yakması, rüzgarın da iyice üşütmesi katlanılmaz hale gelince parkta gezmek için hesabı ödeyip kalktık. Sonra da bol bol fotoğraf çektik tabii:)))

Denizo ve ben

havan batsın Judy Abbott ahahahah

Arzu, Judy, Charlotte 

Judy, Charlotte, Seval

Sinem ve Arzu Türk filmi çevirdiler



Son olarak lalelerin arasına yatıp yuvarlanarak doğal ortamımızda fotoğraf çektik:)))

Kızçeler

Parktan çıkınca taksiye atlayıp İstinye Park'a gittik. Önce HM'i gezdik, epey büyüktü buradaki Hımhım, ama mesela benim Hımhımdan çok çanta, kolye vs almışlığım vardır, buradaki modelleri çok az ve yetersiz buldum. Belki taze bitmiştir, kim bilir? Sonra işte her tarafı gezdik, beni en çok şaşırtan Koton oldu, çok başarılı bir kleksiyorn hazırlamış. Bershka ise tam bir hayal kırıklığı idi, basbayağı kötü idi koleksiyon.

Yorulduğumuzda Häagen-Dazs'da dondurma yedik, biraz daha dolandık, sonra artık temiz hava çarpmasından mı, çok gezmekten mi bilemedim, ayaklarımıza karasular inmiş, her yanlarımız ağrıyarak kendimizi dışarı attık, evlere dağıldık.

Fırsatı olan herkese laleler solup gitmeden Emirgan'a koşup o renk cümbüşünün tadını çıkartmayı tavsiye ederim:))

xo xo

Sansüre karşı bildirimiz :  Bloguma Dokunma!


Blogları özgürce okuyabilmek için lütfen destekleyin : http://www.facebook.com/blogumadokunma

7 yorum:

  1. nasıl gidiliyor bu emirgan'a judyy çok güzeeel:)

    YanıtlaSil
  2. aslıcımmm sizde çok çok eğlenmişsiniz ne güzel :) bende en kısa zamanda gitmeliyim ozaman çok güzel gözüküyor gerçekten:) resimler ve siz çok tatlısınızzzzz :)))

    YanıtlaSil
  3. Judy çok imrendim inan:))
    Bir türlü lale ve erguvan zamanı istanbul'a gelmek kısmet olmadı. İnşallah seneye diyelim ve fotolara bakıp yutkunalım:))

    YanıtlaSil
  4. Judy-can iş meselelerini ne yaptın?

    YanıtlaSil
  5. gürültü : HAHAHAHA:))

    Sedacım : evett ilk fırsatta gitmelisin diyeceğim ama havaya bak, kış geldi.

    Leylak Dalı : inşallah canım, kısmet olur gelirsin seneye tam zamanında. hoş erguvanlar hala açmadı, zavallıcıklar güneş mi gördüler.

    rock lee : bugün başladım yarın gidip istifa edeceğim. yazısını yazıyorm şimdi:)

    YanıtlaSil
  6. Çılgınlar sizi ağaç fotosu enfes, tarık akanınız nerede kuzum .)

    YanıtlaSil
  7. ahahah yok bir tane tarık'ımız, çimenlerde yuvarlanalım beraber aaah ah! :))))))))

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.