12 Mart 2009 Perşembe

Hallelujah it's raining men

İşten çıktım ki gadanallah!!! Şakır şukur yağmur yağıyor. Halbuki bugün yakası kürkle süslenmiş, bele oturan v yakalı güzelim paltomu giymiş idim. Cevahir'e gidene kadar da sümsüğe döndüm elbet. Oraya gitmemin sebebi de Celal Birsen Birben'den 35 yeTAleye hemi de 2 sene garantili paççoz bir şemşiye almak idi. Katlayınca düdük kadar oluyor neredeyse cüzdanıma sokacağım, ayol bu benim götümü örtmeye yetmez demedim aldım tabii ne yapayım? Islanmayı heçç sevmem.

Sonra kendi kendime "işte bu banal C.'ye kadar geldim madem, bir de D&R'a bakayım" dedim, D&R'a giderken Nine West'e uğradım ve o harika yazlık pembe çantayı gördüm, öff çok güzeldi nubuk galiba. Çantayı düşünerek D&R'a gittim ve U2'nun yesyeni albümü çıkmış sayın seyirciler . No Line on the Horizon.




Hey gidi, U2'nun bir önceki albümü How to Dismantle an Atomic Bomb'u Lady Charlottecuğum daha çıktığı gün Evropa'dan getirmişti , bu yenisinin çıkışı aklımdan uçmuş gitmiş...
Albümden henüz sadece 3 şarkı dinledim, Bono'nun sesi bitmiş mi bana mı öyle geliyor? Nerede o bulutların üstünden üflercesine söyleyen yumuşak ses, nerede bu tiz cırlak ses? İlk anda açılış şarkısından nefret ettim, albümle aynı ismi taşiyan No Line on the Horizon... Devamında gelen Magnificent ve Moment of Surrender hoşuma gitti, bunlar en eski U2 şarkılarına benziyorlar sankim ama gece vakti bu yorgunnn kafayla, aklımda cart pembiş çantanın hayaliyle şarkılardan birşey anlamadım ve albüme haksızlık etmemek için haftasonuna erteledim dinlemeyi.
Aaa, söylemeyi unuttum, CD'yi almış eve dönerken Teknosa'ya uğradım ve kendime doğumgünü hediyesi olarak (Nine West'den aldığım petrol mavisi çanta sayılmazzzz, indirimden kalan bir parça idi o) Sony müzik seti aldım. İşte ucuz, 3 cd çalabilen, mp3, dvd vs vs çalma yetenekleri de olan, masa üstü portatif müzik sistemi. (Müzik seti deyince seksenlerden kalma gazulet birşey geliyor insanın aklına:)) CDç alarımın kapağını kırdım, laptopun sesi de yeterince yüksek gelmiyor bana, oysa evi hoplatmak istiyorum ben , o zaman madem kendime bir Sony alayım dedim. Yarın eve teslim edeceklermiş.
İşte hayatta aldığım ilk müzik setinin açılışını U2'nun Achtung Baby isimli olağanüstü şahane albümü ile yapmıştım. Son müzik setimin açılışını da yeni U2 albümü ile yapmayacağım herhalde, açılış kesinlikle Queen olacak ama şarkıya karar veremedim, Innuendo mu? Tie Your Mother Down mı? Under Pressure mı?
Fakat asıl mevzuyu hepimiz biliyoruz değil mi? Bakalım çanta yarın sabah da aklımda olacak mı? :)
xoxo

6 yorum:

  1. İsmail YK - Tıkla'yla açılışı yapıp mümkünsü seti kır beeea :)))

    YanıtlaSil
  2. arabada beş evde onbeş diye bi şarkı varmış, onunla yapacağım açılışı :)))

    YanıtlaSil
  3. Ayyyy inanmıyorum bak o şarkıyı dinlemem gerek kızıııım yaaaa :))) Bak görüyooo musun benim ex'lerim şarkının acaba İngilizcesini yaptı da birileri onu dilimize mi çevirdi, nedir beeeea :P

    YanıtlaSil
  4. yaw bu ankara türküleri nedense hep belin altına vuruya be anacım. sözlerini de yazayım tam olssun , Ankaralı Namık'ın bu değerli eseri naçizane sitemizde yer bulsun. hadi bendensiniz yine :)))

    yakacaksın sobayı
    ısıtacan odayı
    saat beşe gelince de
    göreceksin pompayı

    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bedave!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bendensin!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse ağaya beleş!

    oy kalçalar kalçalar
    domatestir salçalar
    ayten kafayı çekince
    herkezden iyi çalkalar

    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bendensin!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bedave!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse ağaya beleş!

    tren gelir düttürür.
    düdüğünü öttürür.
    şu zamanın kızları
    bi sakıza öptürür
    kutusuylan alayım yavruuuuumm!!

    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bedave!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bendensin!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse ağaya beleş!

    ata vurdum belleme
    gir koynuma terleme
    her yanım senin olsun
    okçuruma (!) elleme

    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, e bedave!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bendensin!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, hacıya beleş!

    mayosu var vakkodan
    çok özenmiş yaradan
    peşin param kalmadı
    visa çekelim aradan

    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, e bedave!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bendensin!
    arabada 5, evde 15,
    hoşuma da giderse, bedave!

    kahrol düşman al sana bomba


    çok paçoz beaaaa :))) diriiriiirmdittdittdirriimm

    linkini de verelim , hala youtube izleyebilenler için geliyooooor :

    diriiriiirmdittdittdirriimm

    http://www.youtube.com/watch?v=47tVf7h2QZ8

    YanıtlaSil
  5. haaahhaaaaahaa
    bedavee bebeğimm bedaveee

    enişte bana pişt dedi isimli sapık türkümüze beş bastı bı beaaa

    YanıtlaSil
  6. Ayyyy inanmıyorum kesin Ankara'daki bu naçizane eserin yaratıcıları Amerika'daki Azteklerle akrabaydı (hani insanlar azdı ya nüfus olarak o bakımdan söylüyorum) sonracığıma o Aztek halkı ve Ankaralı Avrupalılardan türeyen Amerikan halkı da bu şarkının özündeki anlamdan yola çıkarak seksi bir erkek türetti, maşallah pek seksiymiş (!) :))) Kesin California'daki takıldığım bir kısım Amerikalı herif de kanlarındaki bu Ankara havasıyla bana arabada 5 evde 15 yaptılar :))) Mistery has finally been revealed... Olay budur Californian çocuklar Ankaralıdır :)))

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.