31 Mart 2011 Perşembe

Bu geceyi kiminle geçirsem?

Dün akşam işten dönüyordum, Ortaköy'de trafik tıkalı, otobüste fenalıklar, iç sıkıntıları geçirmekte idim. "Bu geceyi kiminle geçirsem?" diye düşündüm. "Mon ami Poirot ile mi? Dracula ile mi? 1 aydır Star Wars izlemiyorum, onu mu izlesem?". Yani geceyi beraber geçirmeyi düşündüğüm adamların hepsi kurgusaldı. Tabii çok dokundu bu bana, bir bunaldım aman sormayın. İnsan "geceyi kiminle geçireyim" diye aklından geçirip sonra seçtiği adamı arayabilmeli diye düşündüm. Sonra "ya ben de bir başkasının seçeneklerinden biri olsam, hoş birşey mi bu?" diye düşündüm. Hımm. Benim seçeneklerim olsun, başkasının olmasın diyerek işin içinden çıktım. Hayal benim hayalim değil mi? Şu kız gibi seçeneklerim olsun misal, kıyafetime göre saç renginden adam seçebileyim ahahahah:



Nitekim çok stresli bir ayı bitirmenin mutluluğu içindeyim. Bitmiş olmasını umuyorum yani. Şirketin finansmanıyla ilgili işlerimi hallettim, ama hala isteyecekleri şeyler olabilir. En zorlayan kısım geçti ama. Bundan sonra Eylül böylesi zorlu geçer herhalde.

Çok bunaldım gerçekten haftalardır, büyük patron bile kalkıp İstanbul'a geldi; telefonlar susmak bilmedi, toplantılar, açıklamalar, küçük patronun yanardönerlikleri derken saçlarımdaki beyazlar çoğaldı. Para stresi gibi pis bir stres daha var mı ya? Hem de para benim param değil, işin moktan tarafı bu. Elalemin parasının derdi beni gerdi, bi de bu kadar sıkıntıya 2 aydır maaş almadık, avans bile vermediler. Borçlarımız ödeyemedik. Allahım, ben de beceriksizim herhalde, yeni bir iş bulup kaçamadım. Bu kısırdöngüde kafam sıkışarak dönüp durdum.

Günlerdir olan biten bu, başka hiç birşey yok. Bir turuncu oje bile alamadım. Kızçelerle buluşamadık. Şu hafta içi buluşmalarımızın kesintiye uğraması çok yazık oldu. Belki bu akşam buluşuruz da ben de kabus görmem.

Sonuçta dün geceyi Mösyö Poirot ile geçirdim. Dostumuzun yılan zehiriyle işlenen bir cinayeti çözdüğü filmi izleyip yatınca haliyle sabaha karşı karabasan bastı. Poirot ile bir odaya hapsolmuştuk. Dışarıda büyük bir tehlike bize saldırmak üzereydi. Odanın iki ucunda birer kapı vardı. Poirot kapılardan birini kilitledi ama ben çığlık çığlığa bağırırken diğer kapının kilidinden odaya korkunç bir yılan girdi. Çok korkarım yılandan. O korkuyla uyandım, daha da uyuyamadım, hala da başım ağrıyor dostlar, üzerinize afiyet.

xo xo

Sansüre karşı bildirimiz :  Bloguma Dokunma!


Blogları özgürce okuyabilmek için lütfen destekleyin : http://www.facebook.com/blogumadokunma

9 yorum:

  1. günaydın
    güneşe bak gülümse
    bir bardak çay söyle
    kapat gözlerini yüzünü güneşe ver yine

    öperim

    YanıtlaSil
  2. bütün sıkıntılar geçer her şey düzelir. insanın bazen her şeyin üstüste geldiği dönemleri oluyor maalesef ama biteceğini biliyorsun bir şekilde:))

    YanıtlaSil
  3. ben seçilmem,seçerim diyosun judycan,isabetli karar..kıyamam sana,saçlarını beyaztlatmışlar judycan'ımınn..
    elalemin parasıyla bu kadar uğraşıp didinip para alamayanlar diye bi grup kursam,anında bi milyon üyemiz olur kanımca,allah bildiği gibi yapsın..bu ne saçma düzen,paranla deli gibi uğraştır ama para verme, aq afedersin..yılanlar sarasıcalar cıkcık..
    bana adres versene judycan bişi yollıcam sanağ nütfen hade..

    YanıtlaSil
  4. ah bacııımmm ben ne güzel 2 aydır maaş almadığımı unutmuştum ..neden hatırlatıyorsun kızım:)
    sen seç kuzum boşver :)keyif senin keyfin :)

    YanıtlaSil
  5. is stresi! yanar doner patron! stres karsisinda durmadan beyazlayan saclar!! Judy ayni kaderi paylasiyoruz be guzelim, gerci ben parayla oynasmiyorum ama olsun o kadar kusur ;)
    "bi acilinnnnnn" diye bagirasim geliyor arada, bagirsam anlarlarmi acaba :))))

    YanıtlaSil
  6. ahah ne tatlısın judyy olsun kurgusal olsun ne olucak hiç bu kadar renkli saçlı admamı bir arada gördün müü.. ımm ben yeşilliyi istoyıruum :)

    YanıtlaSil
  7. Handancığım : Baktım güneşe, hatta öğlen çıkıp yürüdüm, ağrı geçti çok şükür:)

    Gürültü : evet şekercim, dertler bitecek inşallah, bu şirketin beceriksizliği bitmez ama, salak-yemin ediyorum gerizekalı klasmanındalar hattaa :))))

    Nilmoon : ben seçerim diyorum da hani nerde yavrucuğum seçemiyorum, sıfır seçenek:))) valla bu çalıştığı yerden para alamamak berbat ötesi bir durum, taksim'e çıkıp yürüyüş mü yapsak ne etsek?

    Zoi-kuş : kader mahkumu kardeşim benim:))) sen bilirsin bu illetin ne beter bi sıkıntı olduğunu.

    A-H : aynen şekerim aynen. ben bi açılın diye bağırıp herkes bana baktığında SALAKSINIZ SİZZZ diye içimdekileri döküp çantamı da alıp gitme hayalindeyim ahahaha:)))

    Miacım : seç seç al aahahaha rengarenk pek şekerler değil mi? yeşil senin olsun, hadi mor da benim olsun eheheh:)))

    YanıtlaSil
  8. aha dedim cudim olmuş bi melissa p. (puşt diye tahmin ediyorum oradaki p'yi ben)

    darth revan'ı biliyo musun sen cudim? oyunlardan birinin karakteriymiş.ofişyal sitede figürünü görünce "ben nası bilmiyorum?" diye merak edip okudum. bilmiyosan sen de oku. hakikaten sith ler eskiden daha bir güçlüymüş.

    polyannamsı tavsiye veremem sana, herkesin aklıda kendine. amelie'cilik oynamaya gerek yok ama sıkıldığın şeyler umarım çabuk düzelir. biz şu bi türlü gerçekleşemeyen buluşmamızı bu hafta yapalım mı?

    YanıtlaSil
  9. Korhoş: alternatif evrene çok girmedim ben. thrawn üçlemesi ve jedi akademisi üçlemeleri ile başlayacağım. bunlar da endor savaşından sonra luke, leia ve han'ın maceralarını anlatıyor. sith'in binlerce yıllık tarihine artık ne zaman bulaşırım bilmem:)

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.