17 Temmuz 2011 Pazar

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları, 2.Bölüm

Açıkçası ilk filmi izledikten sonra Ölüm Yadigarları'nın ikinci bölümü için beklentilerimi yükseltmiştim. Sonunda ortaya çıkan işin görselliğini beğendim. Hatta yıllar sonra ilk kez Daniel Radcliffe'in oyunculuğunu bile başarılı buldum, evladım nihayet oldu ama geç oldu biraz. Yalnız filmin temposu çok hızlıydı, ki bu da yönetmen David Yates'in geçmek bilmeyen hastalığıdır biliyoruz. Ayrıca filmi 3 boyutlu izledim, bundan da çok zevk aldım vs. vs. vs...

AMA,  FAKAT,  LAKİN,  GELGELELİM!!!!!

Yazdığım güzel şeyler sizi yanıltmasın, feci öfkeli ve şaşkınım. Çünkü bütün kitapların uğruna yazıldığı, bütün filmlerin uğruna çekildiği en önemli sahne; yıllardır görmeyi beklediğimiz o en büyük an resmen iğfal edilmiş, ağzına sıçılmış ve patır patır içine edilmişti dostlar. Yani şuracıkta oturup ağlayabilirim sinirimden, ne güzel bir film yapmışlar, yüzüp sonuna gelmişler, sonunda böyle bir hata nasıl yapılır, buna nasıl göz yumulur? David Yates bir daha büyük stüdyo işi alama inşallah, Steven Kloves senin de yüzüne tüküreyim PÜÜÜÜÜÜ!!! Yapımcı, sana da diyeceklerim var, bir daha hiç ödül alama inşallah ve hiç bir galaya davetiyen gelmesin beter ol! HÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜ. Hayal kırıklığım çok büyük.  Harika bir müzik parçası düşünün, gümbür gümbür geliyor ama sonunda pıssss, bir anda boşlukta bırakıyor insanı. Kendi salaklığım herhalde, Ölüm Yadigarları 1. bölüm'e kanıp, tamam son filmi yapar bunlar dedim. Aptal kafam.


BUNDAN SONRASI BOLCA SPOILER İÇERMEKTEDİR

Film, Hogwarts'a doğru ilerleyen ruh emicilerin ve pencereden uzaklara bakan Snape'in görüntüsü ile açıldı. Etkilendim. Ardından ilkinin bıraktığı yerden hikaye devam etti, Dobby'nin mezarından. Harry, Malfoylar'dan kurtardığı cincüce ile konuştu, Bellatrix'in Gringotts Bankası'ndaki hücresine girmeleri için yardım istedi. Hermione çoközlü iksirden içerek Bellatrix kılığına girdi. Helena Bonham Carter ne büyük oyuncuymuş, kendisini oynamaya çalışan Hermione'yi şahane canlandırdı, aslında Hermi olduğunu o kadar güzel ifade etti ki, işte oyuncu olmak böyle bir şeydi.




Kahramanlarımız aksiyon dolu sahnelerle bankaya girip höcreden Hufflepuff kupasını kaçırdılar, bankanın dehlizlerinde uyuyan kör ejderin sırtında kaçıp kurtuldular. Bu arada sadece filmi izleyenler için Harry kupanın hortkuluk olduğunu nereden biliyordu? Onun bir hikayesi vardı kitapta.

Harry son hortkuluku yoketmek için Hogwarts'a dönmeleri gerektiğini söyledi. Hogsmeade'e gelip Aberforth'un gizli geçidinde Neville ile buluşup okula döndüler. Ah o sahnede gözlerim şıpırdadı, Harry arkadaşlarıyla buluşunca -filmin açılışında çalmayan- klasik Harry tema müziğinin  çalması da beni etkiledi.



Yeni müdür Snape, bütün öğrencileri toplayıp Harry'i görenlerin öne çıkmalarını istedi, elini kolunu sallayarak Harry çıktı ortaya, arkasında Zümrüdüanka Yoldaşlığı, anam Amerikan filmi çevirseydiniz madem öyle? McGonagall hoca öne geldi, onu gördüğüme çok sevindim, yıllardır Maggie Smith ölmesin son filmde lokomotor büyüsü yapsın diye beklerdim de. Neyse bu saçmasapan sahne sonunda Snape tüydü ama bu sahne toptan yanlıştı. Hadi o ana kadar filmi beğendiğim için bunu tolere ettim.  Sonrasında da çok beklediğim lokomotor sahnesi geldi, Minerva heykelleri canlandırdı, "okulunuzu savunma zamanı geldi" dedi, yine gözlerim yaşardı benim, ama sonra Molly Weasley'e dönüp "hep bu büyüyü yapmak isterdim" demesi afetersiniz götüm gibiydi. Ne gerek var bunlara anlamıyorum, bu bir komedi filmi değil, iyi ile kötünün kadim savaşını anlatan, pek çok insanın öldüğü hüzünlü bir film. Çok gereksizdi bu espri.


Bütün öğretmenler ve yoldaşlık savaşçıları Hogwarts üzerinde koruma büyüleri ile kalkan oluşturdular. Bu sahne de hoşuma gitti. Ama Neville ile Seamus'ın köprüyü havaya uçurmaları çok saçmaydı. Bir de Lord Voldemort köpek sürüsü gibi ölüm yiyen ordusuyla gelmiş Hogwarts'a, ben ölümyiyenlerin bir avuç olduğunu sanıyordum, bu ne hacım dedirtti.

Sonunda Hogwarts'da savaş başladı. Sahneler çok hızlı geçiyordu, dedim ya, David Yates'in hastalığı bu, filmi zaten rahat anlatayım diye ikiye bölmedin mi, ne bu acele hala??? Hermi ile Ron kupayı yoketmek için Sırlar Odası'na gittiler, bu sahne kitapta görmediğimiz, salt bahsi geçen bir sahne idi, görselliğe dökülme şeklini beğendim. Bu esnada ise Hogwarts savaşına dair tek gördüğümüz duvarların yıkılıp çatıların çökmesi idi, insanların savaşına dair pek birşeyler göremedik. Halbuki öğretmenlerin alayı ve okulda kalan öğrenciler bilfiil savaşıyor, büyükler küçüklere destek oluyor, kayıplar veriliyor, bildiğimiz anlamda en korkunç haliyle bir savaş yaşanıyor olmalıydı.

Dışarıda kıyamet koparken Harry de Ravenclaw diademini bulmak için Helena Ravenclaw'un hayaleti ile sohbet ediyordu. Tamam kitapta var bu sahne ama, uzatmışlar mı ne yapmışlar, ben içimden söylendim, ulan kıyamet kopuyor Harry diadem için bi saat muhabbet çeviriyor diye. Bundan sonra diadem'i ihtiyaç odasında bulma, Draco ile yüzleşme, yangın sahneleri geldi. Diademi yoketmiş oldular.


Sonunda ortadan kalkacak tek hortkuluk Nagini kalmıştı. Voldemort'un kayıkhanede olduğunu anlayan Harry arkadaşlarıyla oraya gitti. Kitapta bu sahne Bağıran Baraka'da geçiyordu ama filme çekme çabası adına hoşgörülecek bir değişiklikti. Burada Voldemort, Mürver Asa'ya sahip olacağını zannederek Snape'i öldürürken camın arkasında katliama tanık olan Harry'nin ruh halini bence Dan Radcliffe çok güzel verdi. 8 filmi toplayın, şu çocuğun bir ilk filmde "Voldemort wants to kill... me?" deyişini bir de bu son filmdeki ağırbaşlı ve cesur Harry yorumunu sevdim. Harry olmak için fazlasıyla güdük oluşunu ise hiç sevemedim kusura bakmayın, Harry yeşil gözlü (anası gibi), dağınık siyah saçlı (babası gibi) ve de ince uzun boylu bir çocuktur. İstenen özellikler bu kadarcık idi, yapamadılar. Artık geçmiş olsun.

Snape'in ölmezden evvel salgıladığı hatıraları şişeleyen Harry; Dumbledore'un odasındaki düşünseline gidip Melez Prens'in öyküsünü nihayet öğrendi. Ah Alan Rickman bu rolü oynadığı için ne kadar teşekkür etsek az. Bir de adamın sahnelerini kuşa çevirdikleri o iğrenç filmler aklıma geliyor da, yine sinirleniyorum. Neyse, Snape'in, Lily ve James'in hikayesini izledik, burası da kırpılmıştı, yani Snape Lily'e aşıktı tamam ama sonra araları neden bozuldu, orası es geçilmişti. Lakin Snape'in katliamdan sonra Godric's Hallow'a giderek Lily'nin cesedine sarılıp ağlaması eklenmişti ki, tarumar oldum ben bu sahnede. Sonunda, düşünselini dolduran  son hatırada, Dumbledore ona "bunca zaman sonra hala?" diye sorduğunda Snape'in "Daima" demesiyle benim yüzümden yaşlar aktı. Filmin en güzel yeri idi bu sahne.



Nihayet gerçekleri öğrenen Harry, Voldemort ile yüzleşmek için Yasak Orman'a gitti. Giderken Hermi ve Ron ile vedalaşma sahnesinde yine gözlerim yaşardı. Ulan bütün film ağlayacaktım neredeyse, son kısımda bok etmeselerdi? Neyse, Harry ormana gitti, altın snitch'den diriltme taşını çıkarttı. Annesi, babası, Sirius, Lupin, bütün sevgili ölüleri karşısında belirdiler, bu sahnede de yaşlar aktı benden, güzel kotarılmıştı.

Harry Voldemort'un karşısına geçti. Voldi "avada kedavra" diye böğürdü. Harry'nin ruhuna yapışmış olan Voldi'nin son hortkuluğu yokedilmiş oldu. King Cross sahnesi ise kuşa çevrilmişti dostlar. Dumbledore ile Harry "Merhaba-Merhaba" tadında bir konuşma yaptılar. Madem adama Ölüm Yadigarlarını, geçmişi, Grindelwald'u anlattırmayacaktınız, sahne niye çekildi, ben onu anlamadım?

Harry ormanda toprağın üstünde yatıyordu, Ölüm Yadigarları'nı birleştirdiği için ölümün efendisi olmuş, yaşıyordu. Bu sahnede figürasyon olarak Hagrid nihayet göründü. Harry'i ona taşıtarak Hogwarts'a geldi Voldi ve ölümyiyenleri.

İşte bu noktadan sonra benim gözümdeki bütün yaşlar kurudu, içim buz kesti, akla mantığa sığmaz bir saçmalık ekranda belirirken filmin bütün tazı tuzu kaçtı, şu ana kadar aldığım zevk yokoldu gitti dostlar.



Voldemort ve ölümyiyenleri, Hogwarts ahalisi ile yüzyüze geldiler, Harry'nin cesedini görünce bir tek Ginny'den ses çıktı. Hani McGonagall'ın korkunç çığlığı? Hani Ron ve Hermi'nin haykırışları? Sonra da maalesef Voldemort'un Mehmet Ali Erbil performansına maruz tutulduk. Ulan adamı ne hale getirdiler inanamıyorum, Neville ile şöyle bir dalga geçti.. Gerizekalılar, Voldi Neville gibi safkan bir büyücü ile dalga geçer mi, kitabı bi zahmet okuyaydınız ya? Ya hakiki kral Neville'in konuşması?? Resmen filmden soğudum, Neville öyle "Harry kalbimizde yaşıyor" gibi konuşma filan yapmaz ki, o salt "Dumbledore'un Ordusuuuu" diye bağırıp seçmen şapkanın içinden beliren Gryffindor'un kılıcını çekse yeter, budur bizi canevimizden vuran şey. Sonra Neville Nagini'nin kafasını keser, Harry pelerinine sarılıp ortadan kaybolur ve Voldemort ile herkesin önünde son düelloyu yapar. Kitapta bu böyledir. Filmde inanamazsınız, Harry birden paldır küldür kaçtı, Voldi onu kovaladı. Ulan! Lord Voldemort! Harry! Bu sahnenin gerzekliğini anlatamıyorum, adeta Voldi Harry'i yakalayıp dizine yatıracak, poposuna morartana kadar tokatlayacakmış gibi bir hava oluştu anlatabildim mi? Bir baktık Voldi Harry'nin gırtlağına yapıştı, kuleden aşağı uçtular, bu esnada paralel kurguyla Neville abartılı bir müzik eşliğinde Nagini'yi doğradı. Kusura bakmayın, Francis Ford Coppola değilseniz eğer, paralel kurguya kalkışmak mallıktan başka birşey değil nazarımda. Bu mal sahneden sonra ise, Harry ile Voldi'nin asaları kenetlendi?? Hö?? Nagini ölünce de Voldi küller küllere dönüşür dercesine uçuşarak yokoldu.



Ulan kaç yıldır şu sahneyi bekliyoruz, ne diye böyle saçmalarsınız ki?? Harry ve Voldemort yüzyüze düzello ederler, Harry ona gerçekleri anlatır. Snape'in aslında hep Dumbledore'un yanında olduğunu, mürver asa'nın hakiki sahibinin de Snape değil kendisi olduğunu açıklar, Tom der, aşağılar Voldi'yi. Ve sonunda Voldemort'un "Avada Kedavra"sına karşılık, asla katil olmayan Harry, imzası haline gelmiş silahızlandırma büyüsünü yapar "Expelliarmus!". Voldi'nin asası elinden fırlar, Harry o asayı yakalar ve Voldi kendi asasından seken lanetle ölür. İşte bu kadar. BUNU DEĞİŞTİREMEZSİNİZ ya, hikayenin en mühim anını nasıl çıkartır da yerine abartılı amerikan filmine layık berbat sahneler koyarsınız siz ya? Expelliarmus nerede????  Sonra bir de Harry oğlanı sen git mürver asayı çatırt ortadan ikiye böl ahahaha, sinirimden gülüyorum, çocukcağız kendi asasını tamir edecekti hani?? Sonra 3 arkadaş Dumbledore'un odasına gideceklerdi , resimlerde uyuklayan bütün eski müdürler alkışlarken Dumbledore'un ve bizim gözlerimizden yaşlar akacaktı. Bu sahne nasıl es geçilir aklım ermedi. Epilog kısmından bahsetmiyorum bile.


İşte böyle dostlar, güzelce kotarılan Ölüm Yadigarları 2. bölüm,  finalinde maalesef herşeyi mahvetti, benim filmden aldığım zevk , döktüğüm gözyaşları heba oldu gitti. İçimde bir boşluk, ağzımda Bertie Botts'un Binbir Çeşit fasulye Şekerlemesi'nin kulak kiri tadında olanından yemişçesine berbat bir tad kaldı.

Çok şükür Harry Potter'ın katledilmesi sona erdi. Kitaplarımızla mutlu mesut yaşar gideriz bundan sonra.

xo xo

6 yorum:

  1. aynen, ben de bunları yazmışım harfi harfine, öyle bir katletmişler ki herkes helak ola ola aynı şeyleri söylüyor, vazgeçemiyoruz da. artık bu da harry potter filmlerine dair son yorumum, bundan sonra ne bir satır yazı okumayı, ne iki cümle sarf edip kafamı yormayı planlıyorum, bu kadar da sinirliyim :p

    ondan alakasız olarak iki şey soricim, 4 ve 6 no'lu oyunları kurdum, ama ikisinde de zıplayamıyoruz? hiçbir yerde kontroller de yazmıyor, acaba bilmediğim bir tuş da ben mi bulamıyorum yoksa zıplama olayını atmışlar mı tamamen, hatırlıyor musun judy? bir de harry'nin (bu soru son kitapla ilgili) voldy'nin avada kedavra'sıyla ölmemesi, voldemort 4. kitabın sonunda tekrar beden bulmak için harry'nin kanını kullanınca işte lily'nin ona sağladığı koruma büyüsünün damarlarında dolaşmaya başlaması, o kan onda aktığı sürece yani hayatta olduğu sürece harry'nin ölemeyecek olması değil miydi? ben hiç pelerini, taşı ve asayı toplayan harry kelimenin gerçek anlamıyla ölümün efendisi oldu da o yüzden ölmedi diye düşünmemiştim, ben mi yanlış anlamışım? yoksa ikisi birden mi?

    YanıtlaSil
  2. judy yazının altına imzamı atarım valla püü hepsine bütün lanetlemelerine ben de katılıyorum. tamam direk kitaptan sinemaya aktarım mümkün olmayabilir ama bu kadar da sallamasyon olmaz ki canım.bunun dışında hakikaten helene bonham carter o hermi oyunculuğuyla inanılmazdı. yine de nolursa olsun bitti artık bekleyecek bir harry potter filmimiz kalmadı:(

    YanıtlaSil
  3. Çavlancım, evet senin dediğin doğru, bunu kings cross'da açıklar Dumbledore Harry'e. Voldi Harry'nin kanını aldı. Lily'nin korumasının bir parçası Voldi'ye geçti. Böylece Voldi yaşadıkça Harry'i de hayata bağlıyordu. Ve bunu filmden atmışlar. Geriye bir tek ölümün efendisi olma mevzusu kaldı. Filme göre Harry herhalde bu yüzden ölmedi. Onu da tam anlatmamışlar, misal kitabı okumayan kaç kişi bir ölüm yadigarı olan diriltme taşının axnı zamanda hortkuluk olduğunun farkında? oyunlarda zıplama yok:) 6.oyunu cumartesi kurup oynadım ben de:) hogwarts'da gezmesi güzel de habire kazanda iksir kaymatmaktan bunaldım. Oyunlar da filmleri takip edince sıkıcı oluyor. Ne kadar ilkel olsa da 2 ve 3 numara zevkli oyunlardı. 4 numara da daha zor ve zevkli, sanırım en kötüsü 5. DH 1.bölümü oynamadım henüz ama yorumlar sıkıcı olduğu yönünde:))

    YanıtlaSil
  4. Gürültü: evet film beklemiyoruz artık ama hala kitabın hakkını veren bir uyarlama izlemek istiyorum ben şahsen:) mümkünse bbc dizisi:)))

    YanıtlaSil
  5. Şaka maka harry de bitti ya.Küçükken ilk defa izlememi hatırlıyorum, Quirrell rüyama girmişti.Pislik herif.Filmden çok şey beklemiyordum ama ilk part yanıltmıştı beni.Zaten iki film var ayrıntılara daha çok önem verilir diyordum ama diğer filmlerde olduğu gibi bize karakterler yerine görsellik ve aksiyon vermeye çalışmışlar görsellik neyse de aksiyonu da becerememişler zaten.19 yıl sonrası da kötü olmuş.Tedy'nin fleur ve bill'İn çocuğu ile yiyişmesini, harry'nin çocuklarının adlarının james ve lily olduğunu nasıl bilecekler kitabı okumayanlar ?

    YanıtlaSil
  6. KadirBey : Quirrell'in rüyana girmesine, karabasan gibi basmasına çok üzüldüm, o kadar karizma tip içinden sen git Quirrell'i gör olacak şey değil:))) Ben ilk filmi sinemaya gidip izlemiş; sonra da "bu ne? ammaann pppfft" yaparak Harry Potter ile ilişkimi bitirmiştim. Allahtan sonunda kitapları okudum da gerçek Harry alemini keşfettim. Ben de kitapları ilk kez okuduğum günlerde her gece rengarenk, şahane rüyalar görüyordum, sihir gibiydi gerçekten:)

    YanıtlaSil

Yaz ki muhabbet olsun.