Dün akşam arkadaşlarımla Taksim'de buluştum sevgili seyirciler. Bütün gün kendileri "yağlı kanatlara gömülelim, üzerine sufle yiyelim, yok çikolatalı föndüyle kendimizen geçelim" diye planlar yapmışlardı. Halbusem ben aylardır devam eden diyetimi bozamayacağıma göre sadece çorba içip salata yiyebilirdim. Yafu karşımda föndüye gömülürlerse dayanamam gitmesem mi dedim, o zaman Seval "aaa ben de çorba içeceğim, öğlen kolll kadar sucuk ekmek yedim, akşama yemek yemem" dedi. Ah canıım, böyle söylemesi pek tatlı tabii gelgelelim ben arkadaşımı tanırım, akşam 6 olduğunda acıkacağını ve hatta restoranda garsona yemekleri çabuk getirsin diye çemkireceğini adım gibi biliyor idim. Yine de böyle söylemesi beni çok mutlu etti:))). Deniz de "ben salata yiyeceğim" deyince işten kaçarcasına çıkıp Taksim'e gittim.
İstiklal Caddesini bugüne dek bu kadar ışıklı görmemiştim, hiç masraftan kaçınmamışlar caddeye bol bol ışık koymuşlar sevgili seyirciler. Ama asıl şaşırtıcı olan; Taksim Meydanı da bol bol ışıklandırılıp süslenmiş, kesinlikle büyüleyici görünüyordu.
Hep beraber Bibuçuk'ta buluştuk. Seval tabii Arzu'yla beraber en büyük kanat sepetinden sipariş edip "çok açız hemen getirin" diye garson çocuğa çemkirdi ahahahaha. Sino da kanat almıştı. Deniz tavuklu salata seçti, ben de mercimek çorbası ve mevsim salatası istedim. Ay o ufak bi tas çorba 6 liraydı , içim acıdı valla, Kitchenette'deki 7 liralık cocacola'dan sonra yediğim (ya da içtiğim) en büyük kazık bu olsa gerek. Ama mevsim salatası şaşırtıcı derecede hem gözümü hem karnımı doyurdu, çok başarılı idi.
Böylece yedik içtik, bol bol muhabbet ettik. Sonra Mango'da %60 indirim varmış bakalım madem dedik ve Bibuçuk'tan çıkıp tam yolun karşısındaki Mango'ya geçtik. Kızlar blucin aldılar, ben de skinny kadife pantül aldım, vizon rengi, üzerinde parlak bir apre var, pek şık görünüyor.
Oh bee, biz hep Cevahir'de buluşuyorduk, akşam 10 oldu mu haydiii her yer kapanıyor, koşa koşa ona da yetişelim, buna da bakalım derken rahat rahat oturup muhabbet edemiyorduk, hep saat 10'da kapanma gerilimi oluyordu üzerimizde. Halbuki İstiklal Caddesi öyle mi? Sabaha kadar açık büfe, istediğin gibi takıl! Bu rahatlıkla Benetton'a uğradık. Çok güzel triko bir elbise aldım, siyah, omuzları kabarık, eteğinin ucunda mor süslemeler var. Fakat bu da içimi gösteriyor, geçirgen birşey. Amaaan! Alıştık artık ne de olsa ahahahaha:))))
Ben elbiseyi denerken, Sinem, Deniz, Seval alıp başlarını gitmişler. Aaa, çıktım kabinden "Sevaaall, SeevAAALL, SEEVAAALL" höykürdüm, rezil oldum, sonunda tezgahtar kız " aaa onlar sizi beklemediler, çekip gittiler " demesin mi! Bak ya! Allahtan Arzu mamikim orada kalmıştı, ona gösterdim elbiseyi. Meh mehh pek hoşumuza gitti.
Neyse böylece paraları yiyip rahatlamış, kahve içecek kıvama gelmiştik. Kremasız dark cherry mocha aldım, nedense pek seviyorum bunu. Yayıldık Starfucks'a, uykumuz gelene kadar konuştuk, bolca dertleştik, çok güzel bir akşamdı doğrusu.
Meydanda fotoğraflarımızı çektikten sonra da evlere dağıldık. Ohh 40T meydanda bekliyordu neyse ki, ona binip tıngır mıngır eve geldim.
Haydi buralarda olan tüm dostlar, akşam Taksim meydanına koşup ışıklara bakarak mutlu olun:))
xo xo
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Eksik kalan 69. ve70. bölümleri valla yazacağım, seriyi tamamlayacağım diyerek Ezel'in 71. ve de en sonuncu bölümüne geçelim. DİKKAT...
-
***Dikkat! Bu yazı Ezel dizisi hakkında spoiler içermektedir*** Birinci Kısım burada: Ezel, Bir retrospektif - 1.Kısım Ezel, romanı andır...
işte beklenen fötö :)))
YanıtlaSilBen olsam bende kanat yerdim, diyeti bozuvereyim canım derdim (:
YanıtlaSilahahaah Kedicim, alın size mukaddes yenge. tabii onun kadar görkemli malzemem yok, sönük kaldım muko'nun yanında:))))
YanıtlaSilCipsyyyy asla bozmam asla. gram gram zayıflayabildiğim için bozmaya çok korkuyorum:)) bi de diyetisyenimiz acık sinirli:)) azarlıyor fırça çekiyor, her görüşmeden önce geriliyorum vallahi ahahahaah kilo veremeyip kadını kızdırmak istemem:))))
ben severek yenilen şeylerin "0" yazı ile -SIFIR- kalori olduğuna inanarak akşam koca fondüyü mideye indirmenin hazzını yaşıyorum :))bkz. twitter
YanıtlaSilgördüm annem gördüm. yüzüme tokattt gibi çarptı ahahaah
YanıtlaSilseni de yeni başlatığım felsefe akımı boşvermişçilik-koyvermişçilik'e davet ediyorum :) gel ne olursan gel burada diyetten eser yok
YanıtlaSilyazar : hepberabar bibuçukta buluştuk..
YanıtlaSilokuyucu : Allah allah o saatte havamı kararmış taksimde!?!
okuyucu: trinngg!! ayyy,, gidiyorum buralardan!*?!!
oo elbise pek şık görünüyor:)) taksime gidesim geldi yahu bu ne böle ışıl ışıl
YanıtlaSilDenizcim, işte böyle yeni ve dar ciciler alıyoruz ki bu boşver gitsin koyver diyeti canın sağolsun akımları bizi baştan çıkartmasın:)))))
YanıtlaSilAlkım : vampiriz belki gece bibuçukta buluştuk :))))))))) kanatlar da az pişmişti belki?? ahahah
İpek evet git valla çok hoşuma gitti benim. hiç bu kadar süslememişlerdi doğrusu:)
judi elbisen çok güzeel kızıııımmmm.
YanıtlaSilmukaddes yenge kim, fatmoşun yengesi mi?
bi de apre ne demek yahu :)
ben de kadife aldım pantolon aldım mangodan ama üstünde apre var mı bilmiyorum :) görsem de anlamıcam bişi.
of bi de mngdan dünyanın en ewde kalmış kız hırkasını ben aldım sanırım. Kabinde çok kullanışlı gelmişti. Şuan dünyanın en iğrenç hırkası. bi de inat ettim giycem diye, veri veme süresi de geçti. Of Allahım çok pişmanım. Bree bile yüzüme tükürür hee öyle diyim ben sana.
ne güzel bir gün olmuş bu, canım istedi:) güle güle giy aldıklarını.
YanıtlaSilEuphoric, apre tekstilde kumaşların üzerine yapılan bitirme işlemine deniyor. mesela su geçirmezlik apresi gibi.
YanıtlaSilhırkayı merak ettim , ben şu kocaman kapkalın hırkalardan alayım , evde giyerim belki dedim ama vazgeçtim. sen de evde giyersin, çok fenaysa birine verirsin artık:))
Clea : teşekkür ederim:))