2004'den beri yaptığım ettiğim herşeyi blogda yazıyorum. Ondan önce bir 10 yıl da günlük yazmışlığım var. Evet, aman serüven yaşamıyorum diye sıkılmaz, elime geçen tip tip ajandalara yazardım en sıkıcı detayları ya da en karanlık düşüncelerimi. Her yılın sonunda da, geçip giden yılı özetleyen bir mektup yazardım, vallahi salakmışım ya, kime neye yazıyorsun özeti a gerizekalım??? Zaten tapi tapi o berbat elyazınla yazmışsın sayfalara olanı biteni???
Neyse, bu alışkanlığı zaman zaman blogda da tekrarladığım oldu. 2010'a bakınca kişisel olarak oldukça başarılı bir sene geçirdiğimi görüp, bir özet geçmenin hoş olacağını düşündüm.
2010'da ben çok değiştim dostlar, hem de öyle böyle değil. Önce 12 kilo zayıfladım, sonra da lazerle gözlerimi çizdirip gözlükleri attım. Kıyafetlerim bile değişti. Ayol resmen "Tanrım beni baştan yarat" olayını yaşadım!
Bakınız :
Aralık 2009:
Veee Aralık 2010 :
Valla artık o gözlüklü fotoğrafları görmek istemiyorum, gözlük sanki Demir Maskeli Adam'ın maskesi gibi beni hapseden birşeymiş, bu özgürlük hissini ben çok sevdim.
2010'un en müthiş hatırası ise, kesinlikle 6 Eylül 2010 U2 İstanbul konseri idi. Bunu uzun yıllar unutamayacağım gerçekten. Bir hayalin gerçeğe dönmesi idi benim için bu konser.
2010 senesinde, bilmem hatırlar mısınız oldukça karlı bir Ocak ayı geçirmiştik. Her yer bembeyaz olmuştu. Ocak ve Şubat ayı bol yemekli geçmişti aynı zamanda, Jadore'da çikolata föndüleri, Kanatçı Haydar, La Capitana'nın ziyafetleri bunların birkaçıydı sadece.
Mart ayında ilahlara yaraşır dürümleriyle Dürümcü Sedat'ı keşfetmiş, dostlarla Kırıntı'da doğum pastamı yemiş, Eminönü ve Sultanahmet'te çok güzel bir gün geçirmiştik.
Nisan ayında Bibuçuk ziyafeti, Büyükada fiyaskosu, Moda gezimiz, İndiana Jones çizgiromanlarım ile rengarenk geçmişti. Moda'da gezerken blog arkadaşım Mehmet'le tanışmak ise bu ayın sürprizi olmuştu:)
Mayıs'ta Kırklareli ve Edirne'ye harika bir seyahat yapmış ve son ziyafetlerin ardından, diyetisene gitmeye başlamıştım.
Haziran ayında, Ezel dizisinin ilk sezonunun son bölümlerinde heyecan doruğa çıkmış; ben de bölüm incelemeleri yazmaya başlamıştım. Bu arada Türkiye'de internet sansürü iyice ağırlaştı, Google Apps'in engellenmesi sebebtiyle özel domainlerde tutulan bloglarla beraber internetin yarısı bizim için erişilmez hale geldi. Body Worlds sergisi İstanbul'a geldi ve Aşk-ı Memnu dizisi evlere şenlik bir finalle bizlere veda etti. Ezel ise tarihe geçmeyi hakeden şaheser bir sezon finali ile tatile girdi ve Kenan Birkan'ın kimi oynayacağını tartışmaya başladık.
Temmuz ayında Twilight serisinin 3. filmi gösterime girdi, biz de ilk günden koştur koştur gidip, sonra da nefret ettik filmden. Pera Müzesine Botero sergisi geldi, şahaneydi. Veee Begüm'le Korhan evlendiler, ah ne güzeldi, Sibo fotoğraf çekimi yaptı, yazın en güzel günlerinden biriydi kesinlikle o gün.
Ağustos ayında 1 haftacık tatil yaptım ama burnumdan geldi, tatil dönüşü kedim egzama çıkarmıştı, bir iki hafta sonra da kalçası çıktı, ah ne üzüntülü günlerdi, ama durumun ciddi olmadığını öğrenince rahatlayıp Sabancı Müzesindeki Efsane İstanbul sergisine gittik. Bu ay çok güzel bir hikaye ile bitti, Bozcaada'ya giden Mehmet, abimin müzesini ziyaret edip benim anlattığım aile hikayelerini en birinci ağızdan dinlemiş, ve harika bir yazı yazmıştı.
Eylül ayı, bu seneye damgasını vuran U2 konseri ile açıldı. Rezil organizasyon yüzünden konser dönüşü yollarda sefil de olsak, senenin en unutulmaz olayı kesinlikle bu gösterişli konser ve Bono'yu karşımızda görebilmekti. Bu ay aynı zamanda Ezel'in 2. sezonu başladı ve Kenan Birkan'ı Haluk Bilginer ustanın oynadığını öğrendik. Kedicik de haftalar sonra tam olarak iyileşip yürümeye başladığından benim için oldukça mutlu bir ay oldu Eylül. Ayrıca yeni ekran fenomeni, Behzat Ç. dizisi yayına başladı, benim de kalbimi çaldı hemen. Taksim'deki sahaflar şenliği ile bu dolu dolu aya veda ettik.
Ekim'de hava soğudu, birileri çıkıp 1000 yılın en soğuk kışı geliyor dedi, epey güldük:). Ama bir akşam İstanbul'da deprem oldu, eski korkularımız hortladı, o zaman hiç gülemedik doğrusu. Birkaç gün sonra benim Fransız müşteri ziyarete geldi, Anjelique senin Çiçek Pasajı benim dolaşıp eğlendik. Patrick'le. Disney'in Güzel ve Çirkin animsyonunun dvd'si çıktı, senenin en güzel dvd'si bu oldu herhalde benim için. Ayrıca mutlu bir haber aldık, 2011'de Bon Jovi İstanbul'da konser vermeye gelecekmiş oleyyy. Veee sonunda ameliyat olup 20 yıldan fazladır taktığım gözlüklerden kurtuldum.
Kasım ayı geleneksel olarak Kitap Fuarı ile başladı. Yavaş yavaş sonbahar geldi, 1 haftalık bayram tatili yaptık. Ve nihayet günleri sayarak beklediğimiz, Harry Potter ve Ölüm Yadigarları gösterime girdi, kitaba bağlılığı ile kalbimizi çok fena kazandı.
Yılın son ayı ise bol bol gezip kitap okuyarak geçti. Zoitsa'nın kurduğu Kitap Kulübü mail grubu sayesinde dostluklarımızı pekiştirip yeni arkadaşlıklar kurduk. Bol bol kitap muhabbeti yapmaya başlayıp yeni kitaplar keşfettik. İdefix fuarından, Amazon'dan çok güzel kitaplar aldık. Yılbaşına doğru şehir ışıl ışıl süslendi. Pera'ya bu sefer Frida geldi...
2010'da aldığım yegane albüm:
Mor ve Ötesi'nden Masumiyetin Ziyan Olmaz
2010'da izlediğim yeni filmler :
Kurtadam : Harikaydı.
Veda :Senaryoda sorun vardı, görüntü ve oyunculujlar güzeldi.
Shrek 3D : Mükemmeldi.
Sex and the City 2 : Gayet osuruktandı..
Twilight Saga Eclipse : tek kelime : kabız!.
Eat, Pray & Love : sinemada uyuduk, berbattı.
Harry Potter and the Deathly Hallows : Mükemmeldi, Dobby'si ile, Hermione'si ile ağlattı.
Av Mevsimi : eh işte.
Ejderha Dövmeli Kız : Süperdi.
Black Swan : Konu itibariyle klişe olmasına rağmen Natalie Portman tek kelime ile büyüleyici idi.
2010'da en sevdiğim kitaplar
Şenlikli Bir Cinayet, Gilbert Adair
Her Temas İz Bırakır, Emrah Serbes
Son Hafriyat, Emrah Serbes
Ejderha Dövmeli Kız, Stieg Larsson
Ateşle Oynayan Kız, Stieg Larsson
Roger Ackroyd Cinayeti, Agatha Christie
Lord Edgware'i Kim Öldürdü, Agatha Christie
Star Wars Darth Vader Türkiye Özel Cildi (Grafik roman)
Hayal kırıklıkları:
Oniki, Jasper Kent (Gazı kaçmış cocacola gibiydi)
İkinci Mesih, Glenn Meade (Çok sevdiğim bu yazarın yeni kitabı fos çıktı)
Dumas Kulübü, Arturo Perez Reverte (Hayal ettiğim gibi değildi)
2010 senesi ARKADAŞLARIM sayesinde bu kadar dolu dolu ve şahane geçti. Beraber gezdik, yedik, içtik, sergilere gittik. Parasız kalıp ekonomi yaptık ya da çılgın alışveriş turlarına çıktık. İstanbul'un tozunu attık, yemeğin dibine düştük, bol bol kahve içtik, çokça güldük. Ya da hiç yüzyüze tanışmadan yazıştık, yorumlar yazdık, mailleştik, twitleştik. Canım dostlarım, sizleri çok seviyorum ve bu harika yıl için teşekkür ediyorum.
En kötü yılımız böyle olsun!
Gel bakalım 2011!
İki fotoğraf arasında bir çok fark var ama özünde sen sensin ya, nasıl göründüğünün bence gerçekten önemi yok.
YanıtlaSilSadece azim nedir onu gördüm sanırım ben burada. Ve o azme sahip olan da yine sensin.
şu iki fotoğrafı görsem,bırak aynı kişi olduğunu düşünmeyi ,kardeş bile demezdim...
YanıtlaSilşahane olmuşsun:))
2011 güzelliklerle gelsin sana ve sevdiklerine...
mutlu yıllarrrrrrr.....
canım benim güzelliğe bak yerim :) düğünümüzde olmanız bizi çok mutlu etti, gerçek dostsunuz :)
YanıtlaSilama yani ben daha dün ne yediğimi hatırlamazken sen bu yazıyı yazdın ya pes derim :)))
ay okurken bunların hepsi ne ara oldu sanki daha geçen haftaymış gibi geldi vallahi:))
YanıtlaSiltekrar iyi yıllar judyy:))
vuhuuuuu ezel anlatımı gibi olmuş bu yazın:)))
YanıtlaSil2011 sonunda sıfır beden görüyormuşuz seni:)
Aslı süpersin..ne güzel özetlemişsin:)..sanki seninle birlikteymişim gibi hissettim:)
YanıtlaSilcanım sahiden şapka çıkarıyorum sana, bu kadar kilo vermek, o lazere cesaret edebilmek, kolay işler değil hiçbiri ve şahane oldu sonuç! yazı da süper olmuş :)
YanıtlaSilSüper bir değişim geçirmişsin,çok yakışmış canım!
YanıtlaSilAyrıca 2010 yılı dökümüne bayıldım,ne kadar güzel özetlemişsin!Eline sağlık!Umarım 2011 yılı da istediğin gibi olur!
Mutlu yıllar!
Aslıcığım: çok teşekkür ederim, umarım aynı azimle devam ederim yeni yılda.
YanıtlaSilCepaynası : hahaahhaha çok teşekkürler, harika bir yıl olur hepimiz için umarım.
Kedicimmm: ayol ben de hatırlamıyorum herhalde, blog arşivini açıp baktım ne yapmışım bir senedir ahahah:)))))
Gürültü : iyi seneler İpekçimmm:))
Zoikuş : ahahaha yok yok şöyle biraz etimiz budumuz olsun değil mi :)))
Gizem : oyy çok teşekkür ederim canım, ben de hep berabermişiz gibi hissediyorum. hem twitter sağolsun, hep beraberiz, ne güzel değil mi?
Çavlncım : Çook teşekkür ederim:))) ben hala "nasıl cesaret ettim" diyorum şekerim gerçekten:)
Kitap Kurdum : mutlu seneler canım, en güzel, sağlık neşe kitap dolu günler bizim olsun
MUTLU SENELER DOSTLAR!
Sevgili Judyciğim :) yeni senenin sana huzur bereket neşe getirmesini dilerim. Bol gezmeli tozmalı, zamanında alınan maaşlı, diyetisyenden pür neşe çıkmalı güpgüzel bir yıl dilerim.
YanıtlaSilTüm sevdiklerinle mutlu bir yıl geçirirsin inşallah :)
Sevgilerle.
canım ne güzel dilekler bunlar böyle, çok teşekkür ederim. ailecek çok mutlu , bol neşeli bir yıl dilerim. egeciğime de dişlerinin bir an önce çıktığı bol gülücüklü bir sene dilerim.
YanıtlaSilbak ya geçen yıldan bu yana ne çok değişti, yanında oğlun var, ne inanımaz değil mi:)
ne harika bi yazıydı. Bütün pozitif enerjin, neşen bana yansıdı şuan.
YanıtlaSilOfiste sırıtarak yorum yazıyorum :):)
Önerilerinden yine kitaplar, filmler, mekanlar not edildi :):)
2011 daha da unutulumaz olsun: çok mutlu, sağlıklı, paralı ve huzurlu geçsin. İçinden geçen bütün güzellikler senin olur inşallah.
Bu yıl seni tanıdığım için çok mutluyum. 2011de de yüzyüze tanıdığım için çok mutlu olacağım :)))
Euphoric ne güzel ne güzel böyle pozitif bir etki yaratabilmek. 2011'de tüm güzellikler hepimizin olsun. buluşacağımız günü iple çekiyorum:))
YanıtlaSilMedanşeri, çok teşekkür ederim :))) 2011'de bütün güzellikler bizimle olsun ve çok eğlenelim. Dolu dolu, özetini yine severek yazacağımız bir sene olsun:) Sevgiler.
YanıtlaSilişte bu..
YanıtlaSilbir blogger, ilk kez yeni yıl konseptli yazısı ile beni gerçekten mest etti..harika bi yazıydı ,son bikaç postun da özellikle..ayrıntılı yazmanı çok seviyorum..çok çok iyi bir yıl dilerim..
çok sevindim şekerim,gerçekten pek keyfim yerindeydi son bikaç gündür, neşemi paylaşmak istedim:))
YanıtlaSildaha şenlikli, eskisini aratmayan bir yıl olur inşallah:)
Aslıcım biz de sana rastlayıp senle sonunda tanıştığımız için çok sevinmiştik :)) Nasıl farkettim ama sizi bahariye caddesinde dolanırken; var mı öle mekanıma destursuz gelmek :D ? Ama asıl sürprizin şaheseri abin ve babanla bozcadada karşılaşmaktı. Sırada ne var bilmiyorum ama ikisi de, derler ya hayatı keyifli kılan tesadüflerdi.:) Bu seneki Moda seferinde tesadüfe bırakmayalım ama.
YanıtlaSilAslıcım acayip kilo vermişsin çok tebrik ediyorum harika olmuşsun maşallah. Bloguna da bayıldım nasıl daha önce farketmedim. Gezi yazılarının olduğu bir yer vardı oraya bakmıştım çeşitli kereler Macaristan fotoları falan hey gidi günler diyerekten. Neyse burası süper olmuş. Takip ederim artık seni :)
YanıtlaSilheyyoo Ebrucum çok sevindim:))
YanıtlaSilah ne günlerdi parti hayvanları günlerimiz:)))